Liderlerden özel mesajlar

ANKARA - TBMM Genel Kurulu’nun özel gündemli toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu konuştu. Başbakan Erdoğan YSK kararının yaratttığı gerginliğe vurgu yaparken, Kılıçdaroğlu başkanlık sistemine sert çıktı. Bahçeli ise sert eleştirilerde bulundu. Toplantıya Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldı.

BAŞBAKAN ERDOĞAN
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal ve Çocuk Bayramı dolayısıyla TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, YSK’nın bağımsız milletvekili adaylar hakkındaki kararıyla, bölgede gerginliğe yol açan olaylara vurgu yaptı. Erdoğan, “Buradan siyasi çıkar sağlama ihtirası da, en az kan dökmek kadar insanlık dışıdır. Vicdan dışıdır. Tahriklerle, kışkırtmayla, hakaretlerle, öfkenin nefretin, ayırımcılığın dilini kullanarak, seçmen iradesini istedikleri şekilde yönlendireceklerini zannedenler, büyük bir yanılgının içindedirler. Küçük siyasi hesaplar peşinde, Türkiye’nin kardeşliğini bozma gayretine girenler, biliniz ki, er ya da geç, kaybetmeye mahkûmdurlar” dedi.

 

Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı dolayısıyla TBMM Genel Kurulu’nda konuştu.

 

Konuşmasına TBMM’nin ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak ve teşekkür ederek başlayan Erdoğan, “Meclisin iradesi üzerinde hiçbir güç ve irade yoktur. Millet iradesine güvensizlik, bizatihi millete ve 23 Nisan ruhuna güvensizliktir” dedi.

 

Erdoğan, yakın tarihte milli iradeye dönük müdahaleler olduğunu çok net görüldüğünü belirterek şöyle dedi;

 

“Milli iradeye müdahaleler kadar, milli egemenliği vesayet altına almak, vesayet altında tutmak, milli iradeyi hukuk dışı örgütlenmelere havale etmek de, aynı şekilde 23 Nisan ruhuna ve Cumhuriyet ideallerine aykırıdır. Bölgemizde yaşanan son hadiseler, Türkiye’nin ve aziz milletimizin, tecrübesiyle tarihiyle, medeniyet birikimiyle ne kadar farklı olduğunu, ne kadar ayrı bir yerde durduğunu tüm dünyaya göstermiştir.”

 

Erdoğan, Cumhuriyet’in 100. Kuruluş yıldönümü olan 2023 yılına vurgu yaparak, “Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 100. Yıldönümüne millet olarak çok büyük bir heyecanla, coşkuyla en önemlisi de büyük bir özgüvenle hazırlanıyoruz” diye konuştu.

 

Erdoğan konuşmasında sık sık Mehmet Akif Ersoy’un sözleriyle vurgu yaptı, birlik ve beraberlik mesajları verdi.

 

Erdoğan, üstü kapalı olarak YSK’nın bağımsız milletvekilleri hakkında verdiği kararın ardından Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşanan gerilime dikkat çekerek şöyle konuştu;

 

“Bu ülkenin, 74 milyonun kardeşliğini, populizme, şahsi çıkarlara, şahsi ikbal hırsına alet etmek, bizzat millete ve ülkeye haksızlıktır. Öyle meseleler vardır ki, iktidar hırsıyla, seçimde oy almak hırsıyla, çıkar sağlamak gayesiyle, tahrik edilemez. Kışkırtılamaz. Terör meselesi bu ülkenin topyekun meselesidir. Zira, ölen gençler bizim gençlerimizdir. Şehit olan güvenlik güçleri, bizzat bu milletin evlatlarıdır. Terörün hiçbir sonuç getiremeyeceği bilindiği halde, sırf silah tüccarlarını zengin etmek, sırf istismarcıları memnun etmek gayesiyle sürdürülmesi, kandan ve gözyaşından beslenen insanlık dışı bir anlayışın ürünüdür.”

 

Erdoğan, terör vurgusu yaptığı konuşmasında güneydoğu bölgesinin hassasiyetini bazı çevrelerin istismar ettiğini söyledi.

 

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü;

 

“Buradan siyasi çıkar sağlama ihtirası da, en az kan dökmek kadar insanlık dışıdır. Vicdan dışıdır. Tahriklerle, kışkırtmayla, hakaretlerle, öfkenin nefretin, ayırımcılığın dilini kullanarak, seçmen iradesini istedikleri şekilde yönlendireceklerini zannedenler, büyük bir yanılgının içindedirler. Küçük siyasi hesaplar peşinde, Türkiye’nin kardeşliğini bozma gayretine girenler, biliniz ki, er ya da geç, kaybetmeye mahkûmdurlar. Son yıllarda, belli bölgelere yönelik inkâr politikalarına son verilmiş, ihmaller telafi edilmeye, bu yolla kardeşliğimiz perçinlenmeye başlamıştır.”

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlık tartışmalarına, “Bu Meclis’in yetkilerini ne istibdatçılar, ne işgalciler, ne darbeciler elinden alamadı. Şimdi biz bu yetkilerin sudan nedenlerle, dizginlenemeyen şahsi ihtiraslarla, budanmasına razı değiliz ve razı olamayız da” diyerek sert çıktı.“Seçim barajları kalksın” diyen CHP Genel Başkanı, “Bu Meclis’i kapatmaya çalışanların, darbecilerin getirdiği seçim barajını savunuyorlar. İstikrar asıl, o gasp edilen oylarla yurttaşların özgürlüklerine, bu milletin zenginliklerine göz dikilirse bozulur. İstikrar demokratik olduğu sürece makbuldür. Meclis'in yetkilerini budayarak gelen istikrarın adı istikrar değil, istibdattır” dedi.

 

“Meclis’in yetkilerini korumak, Meclis’i güçlendirmek, barajları indirmek, temsili güçlendirmek, bizim çocuklarımıza borcumuz olmalı” diyen CHP Genel Başkanı, “Ne söylüyorsak, ne yapıyorsak, onlar güzel günler görsünler diye yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz” dedi.

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu’nun özel gündemli toplantısında konuştu. CHP Genel Başkanı sözlerine, Mustafa Kemal Atatürk’ü, dava arkadaşlarını ve vefat eden tüm milletvekillerini anarak başladı.

 

Yaklaşık 50 gün sonra seçimlere gidileceğini hatırlatan CHP Genel Başkanı, “Dolayısıyla bu oturumumuz, aynı zamanda 23. Döneme veda toplantısı. 23. Dönemde beraber çalıştığımız, aynı sıraları paylaştığımız, AKP’li olsun, CHP’li olsun, MHP’li olsun, BDP’li olsun, bağımsızlar olsun tüm vekil arkadaşlarıma, partim ve şahsım adına teşekkür ederim” dedi.

 

Zaman zaman sert tartışmaların yaşandığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Zaman zaman bir birimizi kırmış olabiliriz, ama hepimiz biliyoruz ki bunlar siyasetin doğasında olan şeyler” dedi.

 

23 Nisan’ın önemli bir tarih olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “23 Nisan, milletimizin parlamenter sisteme, olan inancının sembolü olan bir tarih” dedi.

 

Muhtıralar verildiğini, darbeler yapıldığını hatırlatan CHP Genel Başkanı, “Ama bu Meclis yılmadı, inat etti, direndi. En kötü günlerinde dahi küllerinden doğmayı bildi bu Meclis. İşte 23 Nisan bu inancın ve inadın simgesi. Milletimizin, Meclisi'ni kapatmaya, yetkisini elinden almaya çalışanlara karşı gösterdiği direnişin simgesi” dedi.

 

Başkanlık tartışmalarına değinen CHP Genel Başkanı, “Şimdi bize diyorlar ki, ‘Bu Meclis iyi çalışmaz, çalışamaz’ diyorlar. Sayın milletvekilleri, soruyorum sizlere, bu Meclis, Kurtuluş Savaşı verdi? Cumhuriyet’i kurdu? Savaşlardan harap olmuş bu güzel ülkeyi düştüğü yerden kaldırabildi de, şimdi mi yönetemeyecek Türkiye’yi?” diye konuştu.

 

“Bu Meclis’in yetkilerini ne istibdatçılar, ne işgalciler, ne darbeciler elinden alamadı” diyerek başkanlık önerisine tepki gösteren CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:

 

“Şimdi biz bu yetkilerin sudan nedenlerle, dizginlenemeyen şahsi ihtiraslarla, budanmasına razı değiliz ve razı olamayız da?İşte bu yüzden biz, başkanlık değil, tam tersine, daha güçlü, temsil kabiliyeti daha yüksek bir Meclis diyoruz. Bu Meclis’te toplumun her rengi her kesimi temsil edilmeli diyoruz. Çok seslilik zaaf değil, güçtür diyoruz.”

 

"Seçim barajları kalksın" diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Siyasi partilerde lider sultası bitsin, Meclis milletin gerçek temsilcisi olsun diyoruz. Millet kendi vekilini kendisi seçsin istiyoruz” dedi.

 

Barajın indirilmesine karşı çıkanların, “istikrarın bozulacağını” gerekçe olarak gösterdiklerine işaret eden CHP Genel Başkanı, “Bu Meclis’i kapatmaya çalışanların, darbecilerin getirdiği seçim barajını savunuyorlar. İstikrar asıl, siz gidip, barajlarla milletin oyunu gasp ederseniz bozulur. İstikrar asıl, o gasp edilen oylarla yurttaşların özgürlüklerine, bu milletin zenginliklerine göz dikilirse bozulur. İstikrar demokratik olduğu sürece makbuldür. Meclisin yetkilerini budayarak gelen istikrarın adı istikrar değil, istibdattır. Bunun böyle bilinmesi gerekir” dedi.

 

“CHP parlamenter demokrasiyi savunuyor”

CHP’nin parlamenter demokrasiyi savunduğunu vurgulayan CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:

 

“CHP, Meclis’in yetkilerinin azaltılması için değil, Meclis’in daha etkin ve daha yetkili hale gelmesi için çalışıyor. Çocuklarımıza mutlu bir gelecek bırakacaksak, bu ancak bu Meclis çalışırsa olur. Bunların hiçbiri güçlü bir meclis olmadan olmaz? Ne özgürlük, ne umut, ne mutluluk, bunların hiçbiri Meclis’in yetkilerinin budandığı yerde olmaz? Biz buna inanıyoruz.”

 

Uğur Mumcu’nun 37 yıl önce 23 Nisan için yazdığı bir yazıdan alıntı yapan CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:

 

“Bu satırlar, bugün dahi içinde bulunduğumuz ruh halini çok iyi anlatıyor diye düşünüyorum:

 

Şöyle diyor Uğur Mumcu? 'Bugün 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Sizin bayramınız çocuklar. Geleceğe umutla bakın. Eğlenin, gülün koşun bugün. Bundan sonra hep birlikte güzel günler göreceğiz, umutlu günler, tasasız, acısız günler göreceğiz. Doğar doğmaz bakımsızlıktan ölmeyecek kardeşleriniz. Sokaklarda paramparça paçavralar içinde dilenmeyecek, beş on kuruş için avuç açmayacaksınız çocuklar. Hasta olduğunuz zaman size bakacak doktorlar bulunacak çocuklar. Babanızın doktora, ilaca verecek parası olacak. Dokuz on yaşlarında, fabrikalarda, atölyelerde, yüzünüz, eliniz yağ pas içinde çalışmayacak, ağır yükler taşımayacaksınız çocuklar. Siz de yaşıtlarınız gibi okulları bitirecek, mühendis, avukat, doktor olacaksınız. Çocuk bahçelerinin önünde simit satmayacaksınız. Aynı yaşlardaki çocuklar kaydırak oynarken, atlı karıncalara binerken, içinizi çekerek izlemeyeceksiniz onları. Ayakkabınız yırtık diye arkadaşlarınızdan utanmayacaksınız. Siz doğmadan babanızı tutuklamayacaklar. Babanıza cezaevi hücrelerinde (geçmiş olsun babacığım) demeyeceksiniz. Düşüncelerinizden dolayı hapsolmayacaksınız.

 

Sokaklarda, ellerimizde bahar çiçekleri, mutluluk türküleri söyleyeceğiz. Güzel günler göreceğiz çocuklar. Işıklı günler göreceğiz. Mutlu günler, tasasız günler göreceğiz.

 

Babalarınızın, amcalarınızın, dayılarınızın katlandıkları acılar, sizlere özgür bir ülke bırakabilmek içindi. Güzel günler yaşayacaksınız çocuklar...'"

 

“Meclis’in yetkilerini korumak, barajları indirmek bizim çocuklarımıza borcumuz olmalı”

“Meclis’in yetkilerini korumak, Meclis’i güçlendirmek, barajları indirmek, temsili güçlendirmek, bizim çocuklarımıza borcumuz olmalı” diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Ne söylüyorsak, ne yapıyorsak, onlar güzel günler görsünler diye yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

 

Meclis Genel Kurulu’nda, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yapılan özel gündemli toplantıda, Meclis Başkanı Şahin’in konuşma süresiyle ilgili uyarısı üzerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli konuşmasını yarıda kesti.Meclis Genel Kurulu’nda, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yapılan özel gündemli toplantıda, Meclis Başkanı Şahin’in konuşma süresiyle ilgili uyarısı üzerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli konuşmasını yarıda kesti. Bahçeli “İçinde bulunduğumuz zaman diliminde; egemenliğin temsil yeri olan Meclisimizi etkisizleştirecek, gücünü zayıflatacak, yalnızca sembolik bir yer haline getirebilecek sinsi arayışlara da şahit olmaktayız. Bunun yanı sıra yeni hanedanların türemesi için içten içe heveslenenlerin, buna kapı aralayabilecek tavır ve davranışlarında söz ve eylemlerinde dikkat çekici bir etkinlik görülmektedir” diye konuştu.

 

Meclis Genel Kurulu’nda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yapılan özel oturumda Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarının ardından kürsüye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli geldi. Bahçeli, yaptığı konuşmada TBMM’nin açılışı ve milli mücadelenin hukuki ve siyasi merkezi haline gelmesinin dönemin en önemli stratejik hamlelerinden birisi olduğunu ifade etti.

 

Türk milletini yaşatmama konusunda ittifak halinde olan sömürgeci ve kanlı güçlere karşı milletin hakkını korumak üzere TBMM’nde inançlar, özlemler, tutkular, sevdalar ve hedeflerin bir araya geldiğini kaydeden Bahçeli “Kendi gücünün üzerinde hiçbir kesimi, odağı ve kuvveti görmeyen milletimiz her zaman ilham kaynağımız olacak asil bir duruş sergilemiştir. TBMM’nin kaynağı Türk tarihinin şanlı sayfalarından ve muazzam hatıralarından feyiz almıştır. Böylelikle milli kimliğin, milli egemenliğin ve milli onurun eşsiz bir abidesi olmuştur” dedi. Meclis’in açılışıyla milli bir karar organı oluştuğunu, İmparatorluktan milli devlete geçiş yollarının ne pahasına olursa olsun inşa edileceğinin duyurulduğunu söyleyen Bahçeli, “Kutlu Meclisimiz, milletimizden aldığı görev ve yetkilerin sorumluluğunu her zaman üstün bir vakarla taşımış ve dünyada eşine çok az rastlanan bir bağımsızlık mücadelesinin karar ve hareket merkezi olmuştur. Bu itibarla bir tarafta vatan topraklarını işgal eden gözü dönmüş ve işgalci yabancı mihrakların haddi bildirilmiştir” diye konuştu.

 

İlk Meclisin milletin kendi mukadderatına sahip çıktığının, buna hiçbir elin ve emelin uzanamayacağının ifadesi olduğunu vurgulayan Bahçeli şunları söyledi:

 

“Cumhuriyet’i hala içine sindirememiş, millet gerçeğini anlayamamış ve birlikte yaşama ülküsünün vazgeçilmezliğini özümseyememiş zavallılar için TBMM’nin kuruluşunda bir çok nasihatler vardır. TBMM, ayrılmak için bir araya gelenlerin dönemsel ve anlık ittifakıyla hayata geçmemiştir. Farklılıklara dayalı bir millet yapısının oluşması için kurulmamıştır. Çıkarların gereği ve menfaatlerin zorunluluğu olarak açılmamıştır. Hele hele bir zaman sonra millet egemenliğinin sulandırılması ve etnik kimliklerin demokrasi eliyle teşvik edilmesi için ise hiç ortaya çıkmamıştır.”

 

İlk Meclis’te değişik görüş ve yaklaşımlara tesadüf edildiğini, etnik kökeni, dili, dini, mezhebi ve yöresi ne olursa olsun; millet emanetini alarak Meclis’e gelenlerin aynı rüyaya daldığını, aynı hayalleri gördüğünü ve hedefine kilitlenen bir ok gibi aynı aydınlık geleceğe odaklandığını kaydeden Bahçeli şöyle konuştu:

 

“Milli Mücadelenin karar ve icra organı olan TBMM tuzakları bozmuş, tertipleri boşa çıkarmış ve şehit kanıyla aziz vatanı zehirleyenlerden kurtarmıştır. Unutmayalım ki, dünün kahramanları hiçbir zorluk karşısında geri adım atmamışlardı. Biz de atmayacağız. Türk milletinin birlikte yaşama idealinden ödün vermemişlerdi. Biz de vermeyeceğiz. Kuru tehditlere aldırmamışlardı, biz de aynı yolda yürüyeceğiz. Ateşe, mermiye, topa ve tüfeğe karşı fani bedenlerini koymuşlardı. Dilemeyiz, ama benzer durumla karşılaşırsak biz de seve seve aynı tavrı göstereceğiz. Onlar hiçbir zaman şahsi ikballerinin hesabında olmamışlardı. Gaz lambalarının altında, odun yakılan sobaların etrafında vatan dediler, milletin devamlılığını hedeflediler. Biliniz ki biz de aynı azim ve inançla yolumuza devam edeceğiz.”

 

Bahçeli milli mücadele kahramanlarının her hareketlerini demokratik gelenek ve kurallara oturtmaya özen gösterdiğini, Meclislerin demokratik toplumların özgürlüğe ve bağımsızlığa ulaşmasının teminatı olduğunu da ifade ederek “Bu kapsamda Meclis’e gelen millet temsilcileri tüm olumsuzluklara rağmen yeni ve milli düşünceler ortaya atabilmeli, ülkesini ve halkını bulunduğu konumdan daha ileri bir düzeye ulaştırabilecek öneriler sunabilmelidir. Ne var ki içinde bulunduğumuz zaman diliminde; egemenliğin temsil yeri olan Meclisimizi etkisizleştirecek, gücünü zayıflatacak, yalnızca sembolik bir yer haline getirebilecek sinsi arayışlara da şahit olmaktayız. Bunun yanı sıra yeni hanedanların türemesi için içten içe heveslenenlerin buna kapı aralayabilecek tavır ve davranışlarında söz ve eylemlerinde dikkat çekici bir etkinlik görülmektedir” diye konuştu.

 

Bahçeli’nin konuşmalar için ayrılan 10 dakikalık süreyi aşması nedeniyle Meclis Başkanı Şahin, 3 dakika süre verdiğini belirterek Bahçeli’ye, konuşmasını tamamlaması için yeniden ek süre verdiğini söyledi. Şahin’in bu uyarısının ardından ise Bahçeli, konuşmasının yazılı metinde yer alan bölümünü tamamlamadan Genel Kurul’u selamlayarak kürsüden indi.  (ANKA, AA)