Ozan EKİZ- Ahmet Can KARATAŞ / EGEDESONSÖZ – Yükseköğretim Kurumlar Sınavı'na giren öğrencilerin tercihlerini yapmasının ardından gözleri sonuçların açıklanacağı güne çevrildi.
Hayal ettikleri mesleği yapmak isteyen üniversite öğrencilerinin önündeki en büyük engel ise ekonomik kriz oldu.
Öğrenciler çoğunluklu olarak puanlarından ve başarı sıralarından çok yerleşecekleri şehirlerdeki yaşama imkanlarına göre tercih yaptığı belirtildi. İzmir'de eğitim kurumlarında rehberlik servisinde çalışan öğretmenler, öğrencilerin tercihlerinde yaşadığı zorlukları anlattı.
'ANKARA, İSTANBUL TUTARKEN EKONOMİK SEBEPLERDEN ÖTÜRÜ İZMİR YAZDILAR'
Orta sınıfa hitap eden bir eğitim kurumunda rehberlik servisinde çalışan Ayşin Yılmaz, son tercih döneminin diğer senelerden çok farklı olduğunun altını çizerek, 'Bu tercih döneminde diğer tercih dönemlerinden farklılıklar yaşadık. Ankara, İstanbul tutacak öğrencilerimiz vardı tercihlerinde ekonomik sebeplerden ötürü İzmir'i yazdılar. Baktığımızda tercihler genelde İzmir. Manisa ve Aydın da genelde servis olduğu için tercih edildi. Üç yeri tercih ettik genel olarak. Aynı zamanda vakıf üniversitelerine tercih yapmak isteyen öğrencilerimiz vardı, ücretler yüzde 50 veya yüzde 25 burslu olan yerleri tercih etmediler' dedi.
'ÖĞRENCİLERDE BURSUMU KAYBEDERSEM KORKUSU VAR'
Öğrencilerin burs kaybı korkusundan dolayı vakıf ve özel üniversitelerden uzaklaştığını belirten Yılmaz, 'Yüzde yüz burslu olan yerleri tercih ederken bile 'bursumu kaybedersem' korkusu vardı. Öğrencilerimize bu durumu açıklamak zorunda kaldık. Bursumu kaybedersem okula devam edemem korkusu var. Çünkü öğrencilerimiz ekonomik olarak zorlanıyorlar' ifadelerini kullandı.
ÖĞRENCİLER HAYALLERİNİ ERTELİYORLAR
ODTÜ, İTÜ gibi yüksek seviyedeki üniversitelere kazanmalarına rağmen ekonomik olarak tercih edemeyen öğrenciler için bu üniversiteleri geleceğe yönelik yüksek lisans olarak düşünmeleri gerektiğini anlatan Yılmaz, 'Öğrenciler hayallerinden vazgeçiyor ekonomik kısıtlama sebebiyle. Bu süreçte daha da açığa çıktı bu durum. Bu şekilde geri dönüşler alıyoruz. Öğrencilerime şunu önermek zorunda kalıyorum, okumak için hayali ODTÜ, İTÜ gibi üniversiteler olabiliyor. Lisans eğitimi için Ege'de, İYTE'de okumasını öneriyorum. Daha sonra not ortalamasını yüksek tutup daha sonra akademik kariyer için kendisini hazırlayabilir. Belirli bir bütçe ayırabilecek durumda ise yurt dışında yüksek lisans yapabilirsin diyorum. Bu konuda öneride bulunuyoruz. Elbette üzülüyorum ama hayallerimizi hiçbir zaman ertelemeyelim. Bir şekilde hayallerimizi gerçekleştirebiliriz diye düşünüyorum' şeklinde konuştu.
Öğrencilerin ekonomik zorluklardan dolayı yurt dışına dair tercih yaptıklarını anlatan Yılmaz, 'Yurt dışına talep öğrenciler tarafından çok yüksek. Z kuşağı profiline baktığımızda yurt dışına üniversite bittikten sonra gitmek istiyorlar ve bu şekilde bir meslek seçimine giriyorlar. Yurt dışında tutulan meslek seçimine gidiyorlar. Baktığımızda nedeni olarak ekonomik sonuç olduğunu söylüyorlar. Bazı arkadaşlarımız 'yurt dışına gidip çalışacağım ama ülkeme dönmek istiyorum' diyorlar' dedi.
'NE OLSA ŞEHİR DIŞINA GİDEMEYECEĞİM DEYİP DERS ÇALIŞMIYORLAR'
Uğur Eğitim Kurumları'nın Çankaya Şubesi'nde rehberlik öğretmenliği yapan Yılmaz Kaplan, ekonomik seviyenin tercih durumundan önce seviyeyi dahi etkilediğini belirterek, 'Biraz daha genel konuşmak isterim. Hayatın içindeki her şey ekonomiktir. Ben öğrencinin İTÜ'yü kazanabilecek seviyeye gelmesinde bile ekonominin her zaman etkisi her zaman olduğunu düşünüyorum. Gerek dershane etkisi, gerek ailenin kültürel durumu gerek ailenin yardımı…Öğrenciler ne kadar çalışırsam çalışayım şehir dışına gidemeyeceğim deyip ders çalışmıyorlar. İyiysen Ege, Dokuz Eylül, Ekonomi Üniversitesi; değilsen Manisa Celal Bayar olarak bakıyorlar. Hayat bu kadar öğrenciler için.Bu dönemde kaliteli üniversite sayısı epey kısıtlı. Çoğu kaliteli üniversite İstanbul'da. İstanbul'da yaşam çok zor. Bazı özel üniversiteler dereceye göre; aylık 1500 TL maddi yardımda bulunabiliriz, yurt yardımında bulunabiliriz gibi kampanyalar yapıyorlar' ifadelerini kullandı.
'HAYALİ OLAN ODTÜ YERİNE KAMPANYALI ÜNİVERSİTEYİ TERCİH ETTİ'
Öğrencilerin hayallerinin önüne ekonomik şartların geçtiğinden bahseden Yılmaz, öğrencileriyle olan bir anısını şöyle anlattı:
Mesela benim bir öğrencim ODTÜ Uluslararası İlişkiler'i tercih edecekti, diğer tarafta İstanbul'da bir özel üniversitede yönetim bilişim sistemleri vardı. Bu öğrencim eşit ağırlıkta ilk 4 bindeydi. Özel üniversite 'beni ilk 5'te yazman lazım' diyordu. Çocuk maddi şartları düşünerek hayali olan ODTÜ'den vazgeçip kampanyalı olan üniversiteyi tercih etti. İTÜ'ye gideceğine ailesi İzmir'de olduğu için Ekonomi Üniversitesi'nde yüzde yüz bursluyu tercih ediyor.
'TERCİH İÇİN ÖNÜ AÇIK MESLEK SORUYORLAR'
Yapılan tercihlerde öğrencilerin kendisine önü açık meslek sorduğunu ifade eden Kaplan, 'Öğrencilerin bana tercihlerde tek sorduğu soru; önü açık meslek, gideceğim ama sonra ne olacak? Benden kahinlik yapmamı bekliyorlar. 'Ben kahin değilim, üniversiteler meslek yüksekokulu değil, siz oraya bilim üretmeye gidersiniz. Hukuk fakültesi seni avukat yapacağım diye değil sana hukuk öğreteceğim diye okula alır. Ondan sonra ne yapacağın sana kalmış' diye anlatıyorum. İlla bir kahinlik isterlerse klişe olarak yazılım, sağlık gibi yerleri söylüyorum ya da patronunuz dolarla maaş alacak' dedi.
'HUKUK VE TIP TERCİHLERİ AZALMAYA BAŞLADI'
Tercih yaparken öğrencilerin tıp alanında yaşanan sorunlardan dolayı yavaş yavaş buradan uzaklaştığını belirten Kaplan, 'Hukuk mezuniyetinin yurt dışında bir geçerliliği yok. Bu yüzden eşit ağırlık öğrencileri ağırlıklı olarak iktisat, işletme gibi daha küresel bölümlere kaydılar. Sayısal için de durum aynı. Televizyonda görüyor çocuklar, doktorlar ayda iki kere greve çıkıyor. Orada da daha çok bilgisayar ve makine temelinde bölümlere kayıyorlar. Şu anda her yere hastane açıldığı için doktor açığı olduğu söyleniyor. 7-8 sene daha böyle gideceği söyleniyor. 7-8 sonra doktorluğun bile KPSS'ye düşme tehlikesi var. Şu anda yavaş yavaş öğrenciler tıptan da çekilmeye başlıyor' ifadelerini kullandı.
'GÖZLERİMİN ÖNÜNDEN ÖĞRENCİLERİMİN KAYIP GİTMESİ ÇOK İÇ KARARTICI'
Üniversitede lisans eğitimini Ege Üniversitesi'nde felsefe bölümü üzerine yaptığını belirten Kaplan, 'Ben bu bölüme başlarken hayallerim vardı. Lisede öğrencilere felsefe dersi vermek istiyordum. Gözlerimin önünden öğrencilerimin kayıp gitmesi çok iç karartıcı bir durum. Gece yatarken bazı geceler gözüme uykuma girmiyor öğrencilerle konuştuklarımdan dolayı' dedi.
'EĞİTİME AKITILAN HİÇBİR PARA GERİ DÖNÜŞSÜZ OLMAZ'
Son olarak belediye ve yönetime tavsiyelerde bulunan Kaplan, şunları söyledi:
'Öğrencileri bu dengeden çıkarak olan da biziz. Ülkenin ekonomik durumu düzelmeyecekse eğitime veya sağlığa elimizde kalan son kurşunları sıkmamız lazım. Öğrencilere burs imkanı sağlamız lazım. Yaptığımız şeyin bir sonuç getirmesi lazım buna dair verilmesi gerekiyor bursların. Belediyeler sosyal devlet olma yükünü arttırsınlar. Bu kadar küçük yönetimlerin sebebi daha çok insana temas etmek için var. Eğitime akıtılan hiçbir paranın geri dönüşsüz kalacağını düşünmüyorum. Eğitime belediye kasalarının son paralarını akıtsınlar ellerinden geldikleri kadar. Öğrenciler için de söylüyorum. Bir şey için çözüm arıyorsanız önce sorun görmeniz lazım. Biz sorun görmüyoruz'