İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentin 'bir numaralı sorunu' olarak nitelendirdiği katı atık bertarafı konusunda önemli açıklamalar yaptı.
Egetürk Televizyonu'na konuk olan Başkan Kocaoğlu, Çevre Bakanlığı ve ilgili tüm kurumlarla mutabık kaldıkları Bertaraf Tesisi'ne karşı dava açan avukatlara seslenerek, 'İzmir için bir jest yapsınlar. Davalarını sürdürmezlerse, bir iki ay içerisinde ÇED raporunu alıp çalışmalara başlarız. Herkesin istediği teknolojiyi kuracağız burada... Bugünkü Harmandalı'na kuş uçumu 1,5 kilometre mesafede, kimsenin olmadığı, ot bitmeyen bir yerde olacak bu tesis' diye konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı, başlayamadığı tek projeni n katı atık bertaraf tesisi olduğunu hatırlatarak, 'Bir de Kültürpark projesi var elbet.. Kültürpark'ın ağaç sayısı artıracak, yeşilini güçlendirecek, betonunu azaltacak bir proje bu! Kültürpark'ı ben betonlaştırmadım. Bir kürek beton dökmedim' dedi.
'BİR YEL GELDİ GEÇTİ, TABİİ Kİ DELDİ GEÇTİ'
Beraat ettikleri davanın sonucu ve savcının mütalaası konusunda konuşurken 'Biz suçsuzluğumuzu biliyorduk zaten; hiçbir zaman inancımızı yitirmedik. İzmirli hemşerilerimiz de bize inancını yitirmedi; sağ olsunlar var olsunlar' cümlelerine özel vurgu yapan Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti: 'Savcının mütalaası bir ders niteliğindeydi. Şimdi Mahkeme heyetinin gerekçeli kararını bekliyoruz. Sonra bu kitabı bastırmak istiyoruz. 400 yıllık yargılanmamızın ne kadar boş, ne kadar yanlı olduğu, bir yetkili savcı ve yetkili mahkeme tarafından not düşülerek ilan edildi. Bu karar, hem belediye başkanlarımıza hem belediye personeline icraat yaparken çok büyük destek olacak. O yüzden 'baş ucu kitabı' dedik. Belediyecilik zor iş; bakanlıklar gibi değil! Hem 24 saat özel sektör gibi çalışıyorsunuz, hem de çok grift bir mevzuata sahipsiniz. Bu karar Türk belediyecilik tarihinin önünü açacak, hem bürokratları hem de başkanları cesaretli karar vermeye yöneltecektir diye düşünüyorum. Herkese teşekkür ediyorum bu konuda.. Bir yeldi geldi geçti, tabii ki deldi geçti. Ama takılmamak gerekiyor; bunu temcit pilavı gibi tekrarl amamak gerekiyor. Burada süngeri çekip aldığımız derslere bakalım. Hayatımızın her aşamasında kullanılacak dersler bunlar. Önemli olan kente hizmet etmek. Bu sıkıntılı dönemde de derdin ilacı çalışmak dedik. Öyle de yapıyoruz.'
SURİYE OLAYI İYİ TAHLİL EDİLMELİ!
Türkiye'de bugün güçler ayrılığı diye bir sistemin kalmadığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, 'Eğer yürütme-yargı-yasama güçler dengesi ayrılmamışsa, bunlardan biri ağır basıyorsa ki, şu anda yürütme ağır basıyor, idarede bugün ne gibi olumsuzlukların olduğunu görüyoruz. Oysa yürütme-yargı-yasama bir denge üzerine oturacak' dedi.
Türkiye'nin Suriye'ye girmesinin bir hata olduğunu kaydeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, 'birden bire' ortaya çıkan müdahale etme iştahının ve 'Emevi Camii'nde Cuma namazı kılacağız' gibi lafların getirdiği sonuçlara değindi. Başkan Kocaoğlu, 'Bizim başımıza ne geldiyse bu laftan geldi. Ne oldu? 3-4 milyon Suriyeli geldi. İnsanlık boyutunu bir kenara koyuyorum. Yetmedi, IŞİD Türkiye'de terör eylemleri yapmaya başladı. PKK terör eylemlerini artırdı. Bizim ana kuzularımız, dünyanın sapığıyla mücadele etmek için orada can veriyor. Onların tek bir kılına değer miydi? Şimdi bir bataklığın içerisindeyiz. Bu çok problemli, herkesin bir şeyler yapmak istediği, dünyanın güç savaşının verildiği bu coğrafyada, biz ancak Ul u Önderimizin veciz bir şekilde özetlediği 'Yurtta barış, dünyada barış' özdeyişiyle ve dış politika görüşüyle bu işin içinden çıkabiliriz. Buradan diyorum ki, bütün bu olayları vatandaşlarımız iyi tahlil etsin. Ben bir kişinin, A şahsı ya da B şahsını tartışmıyorum; Türkiye Cumhuriyeti gibi dünyanın en önemli ülkelerinden birinin tek bir kişinin inisiyatifine bırakılmasına karşı çıkıyorum' şeklinde konuştu.
İZMİR MARŞI 'CUK OTURDU'
Başkan Kocaoğlu, son dönemde her platformda sıkça söylenmeye başlanan İzmir Marşı ile ilgili soruya da şu yanıtı verdi: 'Bu marş çok önemli bir mesaj içeriyor. İzmir, kendisini Atatürk'ün şehri olarak görüyor. İzmirlileri çok sevdiğini biliyorlar ve o yüzden Atatürk'e bağlılıklarından en ufak taviz vermiyorlar. İzmir en aydınlık, en demokrat kent.. Kadınıyla, erkeğiyle hep iyi şeyler yapmaya çalışan, 'önce devletim, önce milletim, önce vatanım' diyen bir kent burası. 9 Eylül aynı zamanda Türkiye'nin kurtuluş ve kuruluş günüdür. Şu bunalımlı, nefes almakta zorlandığımız günlerde İzmir Marşı'yla bir çıkış aramak, nefes almak, aynı İzmir'in dağlarındaki gibi bir umut yeşertmek, tabiri caizse cuk oturdu.'
İZZET AMCA VURGUSU
Konak Meydanı'nda bir zabıta memuru tarafından kuş yemleri yere dökülen İzzet Amca konusuna da değinen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, 'İnsanın olduğu yerde bu tür yanlışlıklar olabiliyor maalesef. Önemli olan, amirlerin bunu hemen telafi edebilmesi.. İzmirlilerin bu konudaki tepkisi, hassasiyeti gerçekten çok önemli.. Adliye'de beni koruyan da işte İzmirlilerin bu hassasiyetidir' dedi.