Kocaoğlu’ndan Başbakan’a manidar yanıt

Erkan İyigüngör/Soner Çağlar/Egedesonsöz – Geçtiğimiz günlerde AKP’nin beyannamesinde yer alan İzmir ile ilgili planlarının, Büyükşehir Belediyesi’nin projeleriyle aynı olduğu tartışmalarına Aziz Kocaoğlu açıklık getirdi. İzmir Sanayici İşadamları Derneği (İZSİAD)’ın geleneksel hale gelen ve Tarihi Havagazı Fabrikası'ndaki Çarşamba Toplantısı’nda konuyla ilgili konuşan Kocaoğlu, yaptığı basın açıklamasını bu toplantıda aynen okudu ve adeta yaşanan tartışmaların gereksiz olduğunu ima etti.

 

İZSİAD Eski Başkanı AKP 1.Bölge 4. Sıra Milletvekili Adayı İlknur Denizli ve CHP 2. Bölge 1. Sıra Milletvekili Adayı Alaattin Yüksel’in de buluşması toplantıya damga vurdu. Kocaoğlu bir dönem danışmanlığını yaptığı Denizli ve Yüksel’e başarılar diledi. Denizli, Burhan Özfatura'nın önerisiyle girdiği ve 5 yıldır görev aldığı derneğin üyelerine desteklerinden dolayı teşekkür ederken, Yüksel’de sivil toplum örgütlerinin demokrasi fidanı ve İZSİAD'ın da değerli bir sivil toplum örgütü olduğunu söyledi.

 

İSTİHDAM ÇOK ÖNEMLİ
Aziz Kocaoğlu 7 yılda yaptıklarını ve gelecek 3 yılda neler yapacaklarını anlattı. İzmir’in altyapısının hızla yenilendiğini, 10 yıllık görev süresinin sonunda İzmir’in altyapısının yüzde 90’ının sorunlarını çözmek, tamamlamak istediklerini belirten Kocaoğlu, altyapının düzenlenmesiyle birlikte kentin yatırımcıya bir potansiyel sunduğunu söyledi ve istihdamla ilgili şunları söyledi: “Altyapı çalışmalarınızla birlikte kente ve kente gelecek yatırımcıya bir potansiyel sunuyorsunuz. Ama bunu ekonomik kalkınmayla destekleyemezseniz, yaptığınız yatırımların, yolların, konser salonlarının, raylı sistemin bir katkısı olmaz. İstihdama katkısı olan işleri ele almalıyız. Hepimize hemen hemen her gün onlarca iş talebi geliyor. Belediyenin işsizliği çözmesi, belediyeye gençlerin tümünü işe alması mümkün değil. Sanayide iki iş kolu çok önemli. Bunlar ayakkabı ve tekstil. Bu iki lokomotif sektörün her atölyesi, her işletmesi önemli bir istihdam yaratıyor. İzmir’de de bu potansiyel fazlasıyla var. Çok köklü tarihi olan işletmeler var İzmir’de. Hizmet sektörü de çok önemli bir istihdam kaynağı. Her müşteriye en az 1 personel düşüyor. İzmir’in turizmine bakarsak 8 bin 500 yıllık tarihiyle, ören yerleriyle, çok kültürlülüğüyle, insana bakışıyla dünya insanlarının buluşacağı bir kentten ve çevresinden bahsediyoruz. Fuarcılık İzmir’de her geçen gün büyüyor. Uluslar arası fuarlara imza atıyoruz. Mobilya fuarı rekor kırdı. Gelinlik ve mermer fuarı da dünyanın sayılı fuarları haline geldi. Fuarcılık da istihdam yaratan bir sektör. Fuarcılıktan daha önemli olan ise kongre turizmidir. Kongre turizmi ile kişi başı bin dolar kente kalıyor.”

 

“EXPO amaç değil bir araçtır” şeklinde konuşan Aziz Kocaoğlu, İzmir-Ankara yarışında, EXPO’nun İzmir’e verileceğinden emin olduğunu dile getirdi. Kocaoğlu, “2020’ye kadar uzun bir süre var denilebilir. Ama EXPO 2020 yılına kadar ne yarar getirecekse getirecek. 2020’ye kadar bu kent büyüyecek, yatırım yapılacak. Bu yarışı İzmir değil, Ankara alır denildi. Ama İzmir, tüm dokusuyla EXPO’nun konseptine en yakışan, en uygun kent. Bu yüzden hiç tereddüt etmedim, panik yapmadım. Aklı selim düşünen sayın Başbakan ve hükümet yetkilileri EXPO için harcanacak paranın tekrar ülkeye kazanması için en uygun kentin İzmir olduğunu bir kez daha gösterdiler” diye konuştu.

“İNCİRALTI DÜZENLENMELİ”
İnciraltı’nın EXPO ve İzmir için hayati önem taşıdığına vurdu yapan Kocaoğlu şunları ifade etti: “Ben göreve geldiğimde EXPO kentte konuşulmuyordu bile. O aşamada İnciraltı’nın planlanması konusunda girişimlerimiz oldu. Bu girişimde bize elin yanar, kimse cesaret etmedi, bu işle uğraşma dediler. Burası kentin bir gerçeği, duyarsız kalamazdım. Planlama aşamasında önemli girişimlerimiz oldu. EXPO ile burasının planlanmasını, sağlık bölgesi olması çalışmalarını yaptık. Geçtiğimiz gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim bildirgesinde burasıyla ilgili destek verileceğini ifade etti. Bundan çok mutlu olduk, teşekkür ettik. Ayrıca kendisine İnciraltı planlanmadan EXPO yolunda elimizin güçlenemeyeceğini bildirdik. Bugüne kadar hiçbir yerde yapılmayan büyük bir işe kalktık. İzmir’in Yarımadası’nın nasıl kalkınabileceği sorusunu gündeme getirdik, bununla ilgili proje yarışması açtık. İlk defa yapıldığı için 21 civarında yarışmacı katıldı. 2 kitap hazırladık. Yarımada’nın neresinde ne yetişir, neresinde ticaret olmalı, neresinde turizm olmalı, Ege, Akdeniz mutfağı ne olacak diye çalışma yaptık. Türkiye’de ilk defa bir kara parçasının nasıl kalkınacağının yarışmasını yaptık, öncü olduk”

 

“KENT MERKEZİ DE ÖNEMLİ”
“Bunların hepsi istihdam ivmesini yükseltmek içindi. Kentin turizmini nasıl öne çıkaracağız sorusunu sorarken, kentin merkezinin de daha iyi olması için neler yapılmalı onu da düşünmeliydik” diyen Kocaoğlu, “270 hektarlık bir alanda içinde önemli tarihi yapıların olduğu kent merkezinde ne yapılabilirin peşine düştük. Buralarda gezilecek, yenilecek, içilecek, alışveriş yapılacak, restore yapılacak bir yapı olarak değerlendirdik. Birçok tarihi yeri yeniden restore ettik, sosyal hayata kazandırdık. Pazartesi günü İkiçeşmelik’te mülkü olanlarla toplantı yaptık. Toplantı çok güzel geçti. Umuyorum ki bu böyle gidecek ve İkiçeşmelik çok güzel bir duruma gelecek. Kadifekale’de yeni müze projelerimiz var. Yine oradaki antik tiyatronun düzenlenmesi için 160 evin kamulaştırılması gerekiyor. Bir de Kültür Bakanımız ile mutabakata vardığımız tiyatronun yan tarafındaki 41 ve 32 dönümlük alanı da müze alanı olarak belirledik. Kazı çalışmaları başladı. Bir mahsur çıkmazsa orada toplamda 250 evi kamulaştırarak turizme önemli bir müze kazandıracağız. Burada da müze projesi çalışması yapacağız. Kadifekale’de 2508 aile yaşıyor. Biz 1518 konut yıktık. Yargı süreci devam eden binalar da var. 440 dönümlük Kadifekale’de bir kent ormanı, park yapacağız. Ağaçlandırma çalışmalarına başlayacağız. Kentin tüm projelerini düşündüğünüzde, İzmir cazibe merkezi olacak” dedi.

 

“İZMİR TASARIM MERKEZİ OLACAK”
“İzmir kentini tanıtırken arkasına hangi gücü almalı?” sorusu için Akdeniz Akademisi kurulması gerektiğini düşündüklerini kaydeden Başkan Kocaoğlu, “Bu akademinin için ekonomi, yenilikçilik ve tasarımla doldurulması gerekiyor. Yarın Ankara’da önemli bir çalışma yapacağız. Tasarımla da ilgili hem üniversite tasarımcı ayağını hem de sanayi ayağını birleştirmemiz gerekiyor. Bir tasarım formu oluşturuyoruz, İzmir’i tasarımın başkenti haline getirmek için çalışacağız. Kent mobilyasından, ayakkabıya, tekstile kadar birçok sektörde tasarımın lideri olacağız, şehir içinde bu konuda tasarım üsleri oluşturacağız” diye konuştu.

 

BEN OLSAM MANİSA’YA GİDERİM
Ekonomik teşviklerde adaletsiz bir teşvik politikası olduğunun altını çizen Aziz Kocaoğlu sözlerini şöyle noktaladı: “Atatürk Organize Sanayi Bölgesi hariç diğer sanayi bölgelerimiz boş. Manisa’daki organize bölge durmadan büyüyor. Manisa 3’üncü İzmir 1’inci teşvik bölgesinde olduğu müddetçe yatırımcı oraya gider. Ben olsam ben de Manisa’ya giderim.Aliağa-Menderes hattının açılışında sayın Başbakan’a sanayinin gelişmesi için beklentilerimizi, teşvik uygulamasının eşitlenmesini ve İnciraltı’nın düzenlenmesi için talepte bulunduk. Her bölgeye, konulu, sektörel teşvik verilmesi gerektiğini ifade ettik”