HABERLER>KÜLTÜR - SANAT
29 Mart 2011 Salı - 13:26

Kemal: Türkiye 'hiç'e layık değildir

Türk edebiyatının yaşayan efsanesi Yaşar Kemal, Çağdaş Gazeteciler Derneği'nde aldığı ödül için hazırladığı konuşmayı yayımladı.

Kemal: Türkiye  hiç e layık değildir

İSTANBUL-Kemal, basın özgürlüğünün içinde bulunduğu durumu "Hepimiz karanlık bir duvarın önüne geldik başımızı son hızla vurmak üzereyiz" diye tarif etti. İşte Yaşar Kemal'in basın özgürlüğü ve yargının durumuyla ilgili yaptığı konuşmasının tam metni:

"1952 yılının son günlerinde Aşık Veysel'i görmeye gitmiştim, köyüne. Tam dönecekken büyük bir deprem haberi geldi, 3 Ocak 1952, Erzurum, Hasankale yerle bir olmuş. Yakında olduğum için ilk giden gazeteci ben oldum. Çok büyük acılar yaşanıyordu. Depremden sağ çıkanlar eksi 30 derecede incecik çadırlarda yaşam savaşı verirken çoğu 'keşke ölseydik, bu halimizden daha iyi olurdu' diyordu. Taş kesilmiş insanlar, donmuş toprak, gömülemeyen ölüler ve bilen bilir anlatılmaz bir koku… Sakıp Hatunoğlu adında bir arkadaşla birlikte dolaşıyorduk. Bir donmuş bebek gördük, yaşıyor gibiydi. Ben röportajları aktarıyorum telefonla, gazete filan gördüğümüz yok. Günler sonra elimize gazete geçti, benim röportajda o bebeği anlatmışım. Okurken önce arkadaşım ağlamaya başladı, sonra ben… O gün bir kez daha anladım sözün gücünü. 

Basının gücü sözün gücüdür. Onun için de basın her zaman büyük baskı altında kalmıştır. Yazarları, gazetecileri, gazeteleri satın alma o batan Osmanlıdan kalma bir gelenektir. Daha da yoğunlaşarak sürüyor.

Her darbe döneminde kimi görsem, kiminle konuşsam, "İyi yapmıyorsun," derlerdi. "Bugünlerde yazı yazılır mı, söz söylenir mi? Azıcık sabret canım, ne oluyorsun? Sana yazık değil mi? Sonra, ne yazacaksın bu koşullar altında, neyi nasıl söyleyeceksin? Haydi sen söyledin, çalıştığın gazete koyabilecek mi? Çalıştığın gazete kapatılmayı, ekonomik baskıları göze alabilecek mi? Ya gazetede çalışanlar ne diyecekler, gazete kapatılıp onlar işsiz kalınca, yüzlerine nasıl bakacaksın?"

Bizde basından gereğinden fazla korkuluyor. Basın da kendisinden korkuyor. O da kendi kendini eleştiremiyor. Gazetecilik bir yaratıcılıktır. Gazete, okuyucusunu kendi yetiştirir. Politika bir dedikodu arenasına dönerse, gazeteler de gece gündüz aynı kişilerin aynı tür sözlerini, dedikodularını, küfürlerini yazar, bol üstsüz, bol bol ilanla gazete yerine cıncık boncuk verirse milleti canından bıktırır.

Gazete haber verir. Gazete öğretir. Gazete okuyucunun nabzına göre şerbet vermez. Gazete okuyucularını kışkırtmaz. Kol gibi harflerle manşetler vererek, bir spor karşılaşmasını en büyük ulusal olay durumuna sokmaz. Kürt sorunu gibi büyük ulusal sorunlarla oynamaz. Doğa kırımı gibi ülkenin geleceğiyle ilgili konularda gerçekleri saptırmaz. 

Basın zanaat değil sanattır, yaratıcılıktır, dirençtir. Basın hiçbir çıkarın yanında olmamalıdır, kendi çıkarı olsa bile. İşte basının özgür olması budur.

Özgürlük düşüncesi sınırsızdır. Basın, dünyamızdaki pek çok kötülüğün bilinmesini, duyulmasını sağlayarak önemli savaşımlar vermiştir, kahramanlar yetiştirmiştir. 
Düşünceyle uğraşmak, düşünceye önem vermek baskıcı düzenlerde her insanın başını belaya sokuyor. Bugüne kadar basın şöyle bir doyasıya özgürlük yüzü göremedi. Hep baskı, hep baskı, hep satın alma... İşte bugünlere geldik.
 
Hani eskiden bir güç vardı, ona ilerici güç diyorduk ya hepimiz karanlık bir duvarın önüne geldik başımızı son hızla vurmak üzereyiz. Yargı mekanizması adalet yerine öfke ve korku kaynağı olursa işte bir ülke böyle olur.

Hapisane kötüdür, ölüm gibi. Bilincine varınca, düzleşir, olağanlaşır. İnsan soyunu zulüm kadar hiçbir şey küçültmez. Ne derler, zulmün artsın ki tez zeval bulasın... Zulüm aşağılık, insanlık dışı bir şeydir, ölümden de beterdir. Bilincine varınca olağanlaşır. Hepsinden beteri de insan soyunun yakasına yapışmış korkudur. İnsan korkusunun üstüne yürüdükçe, korku azalır, gücünü yitirir, insan soyu korkuda çürümez. Zulüm zulüm değildir aslında, zulüm korkudur. Her şeyin temeli, beteri korkudur.

Diyorum ki, korkulmasın, bugünkü, bu gelip geçici duruma bakıp umutsuzluğa düşmenin bir gereği yok...

Bugün hapisanelerde, mahkeme kapılarında veya mahkeme kapılarına gitmeyi beklerken mesleğinin ve insanlık onurunun hakkını verenler var. Onlar ve onların hakları için omuz omuza yürüyen, sesini yükseltenler insanlığımızın daha bitmediğini, vurdumduymazlığımızın bizi öldürücü hale getirmediğini kanıtlıyorlar.

İnsanoğlu umutsuzluktan umut yaratandır. Demokrasiyi yaratmak insanlığın büyük gücü olmuştur. Çok söyledim, tekrar söylüyorum. Ya demokrasi ya hiç… Ve Türkiye 'hiç'e layık değildir.
Selam olsun düşünce özgürlüğü ve insan hakları için direnen meslektaşlarıma. Selam olsun, korkunun üstüne yürüyenlere. Selam olsun insanlık toptan tükenmedikçe umudun da tükenmeyeceğini gösterenlere. İnsan soyu içinde en güzelleri, en kutsanacak olanları onlardır."

Yaşar Kemal

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Havagazında konsere devam
Tarihi Havagazı Fabrikası’ndaki Sanat Kafe konserleri, her yaştan İzmirlinin ...
Yeşilçam Ödülleri sahiplerini buldu
Yeşilçam Ödülleri’ne 'Çoğunluk' damgasını vurdu. Yapımcı Sevil Demirci’nin ...
Ünlü tiyatrocu hayatını kaybetti
Türk tiyatrosunun usta isimlerinden, Devlet Tiyatroları sanatçısı Cüneyt Çalışkur vefat etti.
 
Bir devin gözyaşları...
Halit Akçatepe’nin yönetmenliğini yaptığı Haroşa Hayatlar isimli oyun ...
Elif Şafak Guardian yazarı oldu
Elif Şafak Guardian’da yazılarına başladı. Şafak, bundan böyle düzenli ...
İki ay boyunca ücretsiz tiyatro
Konak Belediyesi, Tiyatro Haftası etkinlikleri kapsamında mayıs ayı sonuna ...
 
'Ezik Otlar’la 78. yılını kutluyor
27 Mart dünya tiyatrolar gününde 78. yılını kutlayacak olan Urla Bademler ...
Çiğli'de 'Haraşo Hayatlar' sergilendi
Çiğli Belediyesi, İstanbul Adım Tiyatrosu’nun yönetmenliğini usta sinema ...
İzmir Tiyatro Günleri dopdolu
Türkiye’nin önemli sanat etkinlikleri arasında yer alan İzmir Tiyatro ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
'Pişman olmuş adama Nobel verdiler!'
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Altın anahtarla açılan Sümerbank'ın acı sonu!
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
‘Gönülsüz bekarlar’ için bakanlar devreye!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İmamoğlu yalnız mı bırakılıyor?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva