Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlandıktan sonra askıya çıkartılan 1/100 bin ölçekli Manisa-İzmir Çevre Düzeni Planı’na itiraz yağdı. Bakanlığın, mahkeme kararı ile iptal edildikten sonra yenileyerek düzenlediği son planda birçok alan imara açılmıştı Kurum görüşleri ile oda ve STK’ların da fikirlerinin alındığı yeni planlama sonrasında askıdaki plana yüzlerce itiraz geldi. İtiraz sayısı toplamda bin 700’ü buldu. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde askıya çıkan plandaki son düzenlemelere itiraz edenler arasında çok sayıda vatandaş da yer aldı.
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’nin açtığı dava sonrası iptal edilen çevre düzeni planından Kütahya çıkartılmış planlama Manisa ve İzmir’i kapsayacak şekilde hazırlanmıştı. Son yapılan plana göre birçok tarım alanı konut imarına açılırken Gaziemir’de Yeni Fuar Alanı ve Ege Serbest Bölgesi’nin (ESBAŞ) üst tarafındaki tarım alanları ‘kentsel gelişme alanı’ olarak ilan edilmiş, binlerce dönümlük arazi imara açılırken bölgede konut yapılmasının önü açılmıştı. Yine aynı planda, Gaziemir-Menderes arasında kalan ana yol üzerindeki boş araziler konut alanına çevrildi. Çok sayıda depo alanının bulunduğu bölge dışında Menderes ilçesi, Değirmendere ve Gümüldür Yolu güzergahı boyunca da konut alanı açıldı. Sağlık Bakanlığı’nın yeni hastane alanı olarak belirlediği bölgelerde inşaatların yükselmesinin de önü açıldı.
Yine aynı plan kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar planlarında “yeşil alan” olarak ayrılan idari binalar, araç bakım merkezleri ve dev tesislerin bulunduğu 54 bin metrekarelik Karayolları’na ait alan “kentsel yerleşim alanı” olarak tescillendi. Bornova’da Pınarbaşı bölgesi ile Ayakkabıcılar Çarşısı’nın olduğu alanlar tarım alanlarından konuta dönüştürüldü.
Karşıyaka ve Bayraklı’nın sırtlarında bulunan alanlarda düzenleme yapılırken bazı alanlara konut izni de verildi. Çiğli’de Tariş’e ait eski iplik fabrikası olan Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nin satın aldığı 400 dönümlük alan yeniden düzenlendi. Uzun süre kente tartışmalara neden olan alan OSB alanına dahil edildi. Aynı şekilde Yarımada Bölgesi’nin Urla kısmında otoban ile ilçe merkezi arasında kalan tarım alanlarına konut izni verildi.
KUZEY’DE BÜYÜK HAREKAT
Planlamaya göre Bergama ve Kınık’ta köklü değişiklik olmazken Dikili’de konut alanları iki katına çıktı. Özellikle Ayvalık Yolu’nun üst kısmında kalan tarım alanları konuta açıldı. Kabakum, Gökçeağıl, Kıratlı ve Salihler’deki binlerce dönüm arazi imara açıldı. Öte yandan Aliağa’da liman arka sahasındaki tarım alanları da ‘liman genişleme sahası’ olarak belirlendi.
PLANLARDA UYUM YOK
Bakanlığın, kişi ve kurumlara ait yerlerde yaptığı bazı ‘özel’ planlar da itirazlara neden oldu. Birçok oda ve dernek planlama ilkelerine uyulmadığını belirtti. Yapılan planların, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan nazım imar planı ile çeliştiği de dile getirildi.
DOĞRUDAN DAVA
Planlar hakkında en net kararı Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi aldı. Daha önceki planın iptal edilmesine neden olan davayı açan oda askıdaki plana itiraz etmediklerini belirtirken doğrudan dava açılacağını açıkladı. Oda Başkanı Özlem Şenyol Kocaer Egedesonsöz’e yaptığı açıklamada, “Bakanlığın yaptığı plan defalarca gündeme geldi. Biz itirazlarımızı mahkeme iptal ettikten sonra yapmıştık. Baktık ki hiçbir değişiklik olmamış. Bizim önerilerimiz ve çekincelerimiz giderilmedi. Zaten bakanlık büyük oranda itirazları ret etmeyi genel görüş olarak benimsiyor. Biz de itiraz etmek yerine doğrudan dava açacağız. Dava gerekçelerimiz belli ve net. Daha önceki durumdan hiçbir fark yok. Kentin planları ile yeni planları karşılaştırarak yol alıyoruz. Bizim açımızdan değişen bir şey yok. Konu yine yargıda çözülecek” dedi.
İMAR RANTI MERKEZİLEŞTİ
Bakanlığın yaptığı planda katılımcılık ilkesinin hiçe sayıldığını belirten Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Hasan Topal da, “Bir planın ana öğesi katılımcı olmasıdır. Burada bu ilkeden söz etmek mümkün değil. Gerisi ise teknik tartışmalardır. Mahkeme kararı ile iptal edilen plan yenilenirken kimseye görüş sorulmadı. Sorulanların da görüşleri değerlendirmeye alınmadı. En üst ölçekli bir plan olan Çevre Düzeni Planı’nda bir kentin ufku ana hatlarıyla belirlenir. Kentin turizme, konuta, sanayiye ihtiyacı olup olmadığı ortaya konulmalıdır. Nereler imara açılsın diye bir sorunun cevabını bu planda bulamazsınız. Ne yazık ki yapılan böyle değil. Bırakın tarifi parsel bazında plan değişikliği yapılıyor. Böyle bir mantık olamaz. Koruma kullanma dengesi hiçe sayılan bir plan kentin önünü açamaz. Burada yapılan tek şey vardır. O da imar rantının alınan kararlarla merkezileşmesine olanak veren plandan başka bir şey değildir. Bu planda şahıslara, kişilere ayrıcalık tanınmış genel öngörü kuralları hiçe sayılmıştır” diye konuştu.