EGEDESONSÖZ- (Özel Haber) Urla Belediye Başkanı CHP'li Burak Oğuz'un FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanmasının yankıları sürüyor. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı terör v örgütlük suçlar soruşturma bürosunda ifadesi alınan Oğuz'un hakkındaki dosyada ayrıntılar netleşmeye başladı.
Egedesonsöz'ün ulaştığı bilgileri göre Oğuz'un FETÖ/PDY soruşturmaları sırasında milat olarak kabul edilen 17/25 Aralık 2013 tarihinde sonra ve 2018 yılında iki kişiyle telefon görüşmeleri tespit edildi. Emniyet ve savcılık kayıtlarında 'mahrem imam' olarak bilinen iki kişinin birisinin cezaevinde olduğu, diğerinin ise firari yani kaçak olduğu belirlendi. Mahrem imamlar ile 2018 yılında dört kez, 17-25 Aralık sürecinden sonra da iki kez telefon görüşmesi yaptığı HTS kayıtlarında ortaya çıkan Oğuz, suçlamaları kabul etmedi.
- TANIKLARDAN BOMBA İFADELER, SAVCILIKTAN ŞOK TESPİTLER!
SGK TEŞVİKLERİ
Savcının, 'Bu isimlerle görüşmeniz tespit edildi. Ne diyorsununuz?' sorusuna yanıt veren Başkan Oğuz'un sorgusunda, 'Urla Belediye Başkanlığından önce mali müşavirlik yapıyordum. Aktif bürosu olan ve çalışan birisiydim. Bu alanda onlarca kişiyle sürekli görüşmelerim oldu. Mali müşavir olmam nedeniyle o dönem Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) teşvikleri konusu vardı. Teşviklerin iadesi meselesiyle de yoğun görüşmeler yaptığım dönemde bu isimlerle görüşmüş olabilirim. Tamamen konu işim ve mesleğimle ilgilidir' ifadelerini kullandığı öğrenildi.
GÜNEY AFRİKA SORUSU
Savcılıkta kendisine sorulan kişileri tanımadığını vurgulayan Başkan Oğuz'a sorgusunda yurt dışı ziyaretleri de soruldu. Savcının, 'Güney Afrika'ya neden gittiniz?' sorusuna yanıt veren Oğuz'un, 'O bir yerel yönetimler toplantısıydı. Belediye başkanlarıyla birlikte gittim. Sadece ben değil birçok belediye başkanı ve yerel yönetici vardı' ifadelerini kullandı.
Başkan Oğuz'un sorgusunda ayrıca mahrem imam olarak tanımlanan kişilerle görüşmesinin doğrudan kullandığı telefon hattı üzerinden olduğunu vurguladığı, gizli bir haberleşme programı ya da kriptolu mesaj göndermediğini söylediği öğrenildi.
BABASININ İFADELERİ SORULDU
Başkan Oğuz'un babasının, seçimlerden önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu telefonla arayarak, 'Benim oğlum FETÖ'cüdür, onu aday gösterirseniz sizin için sıkıntı olur' şeklindeki iddialar üzerine Oğuz'a, 'Babanla görüşüyor musun?' diye soruldu.
Oğuz'un, '1991 yılında kardeşimi kaybettim. O dönemde babamla annemin arası açılınca aramıza küslük girdi. Ardından sorunu giderdik ve barıştık. Bunun dışında başka bir sebepten dolayı görüşmeme durumu söz konusu değil' dedi.
- BABASI KONUŞTU: OĞLUMUN FETÖ'CÜ OLACAĞINA İNANMIYORUM!
BAŞKA İSİMLER DE DİNLENDİ
Başkan Oğuz'un tutuklandıktan sonra Buca Kırıklar'da bulunan F tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde olduğu öğrenilirken hakkındaki dosyanın oluşturulmasında ve soruşturmaya başlanılmasında bir dönem birlikte çalıştığı Gazeteci Mutlu Tuncer'in ifadelerinin dayanak olduğu belirtildi. Sosyal paylaşım siteleri ve kendi şahsi hesaplarından Oğuz ve bazı isimler hakkında değerlendirmelerde bulunan Tuncer'in de ifadesinin alındığı, savcılıkta kendisine sorular yöneltildiği öğrenildi. Tuncer, Oğuz'un FETÖ/PDY ile bağlantısına dair elinde bilgi ve belge olmadığının altını çizerken kamuoyunda konuşulan ve tartışılanları gündemine taşıdığını söyledi.
Öte yandan Tuncer, geçtiğimiz günlerde Başkan Oğuz'un birileri tarafından tuzağa düşürüldüğünü iddia etmiş, bir meclis üyesinin elinde ses kaydı olduğunu dile getirmiş, bu ses kaydında da karşı tarafta bulunan sözde FETÖ mensubu bir kişinin Oğuz'la ilgili lehte sözlerinin olduğunu anlatmıştı. Meclis üyesinin Oğuz'a şantaj yaptığını vurgulayan Tuncer, bu kişilerin ortaya çıkartılması gerektiğini dile getirmişti.
İşte bu diyalog ve sözler Başkan Oğuz tutuklanmadan önce kendisine de soruldu. Oğuz'un sorgusunda böyle bir pazarlık içine hiç girmediğini söylediği dile getirildi.
AVUKATI: İTİRAZ EDECEĞİZ
Egedesonsöz'e konuşan Başkan Oğuz'un Avukatı Umut Köroğlu, 'Burak başkanın mali müşavirlik görevi nedeniyle yüzlerce kişiyle görüşmesi mümkündür. Tutuklama kararından itibaren bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bir tane kullandığı telefon hattı var. Onda da Bylock falan yok. Zaten savcılıkta bize Bylock ile ilgili bir soru yönetilmedi. Hukuki olarak karara 7 gün içinde itiraz etme hakkımız var. Biz, kontrollü ve sağduyulu bir şekilde yarın itirazımızı yapacağız' diye konuştu.