FETÖ’den seçim tarifesi: 25 iknaya 1 hac sevabı!

Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - Darbe girişimi sonrasında FETÖ/PDY’nin İzmir’de Karşıyaka Eyaleti’ne yönelik Savcı Ayhan Yılmaz tarafından hazırlanan ve 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan iddianamede ayrıntılar netleşmeye devam ediyor. Soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan “yeğen” kod adlı gizli tanığın anlattıklarından yola çıkılarak hazırlanan iddianamede örgütün ekonomik, siyasi ve idari yapılanmaları hakkında bilgiler yer aldı.

Karşıyaka Eski Eyalet İmamı Numan Kod Adlı Nadir Okşit ve Karşıyaka Yeni Eyalet İmamı (eski Turgutlu imamı) Alpay Orhan’ın çalışma sistemi ve birlikte hareket ettiği isimlere de iddianamede yer verildi. Gizli tanık yeğen, hem Okşit’in hem de Orhan’ın toplantılarda siyasi olarak AK Parti’nin aleyhinde çalışılması yönünde talimatlar verdiğini söyledi.

Yeğen, “Bir gün toplantıda Orhan konuşurken büyüğümüz hoca efendiden haber geldiğini, her kim 25 kişiyi 1 Kasım seçimlerinde ak partiye oy vermemesi yönünde ikna ederse, ömründe 1 kez hac görevini yapmış gibi sevap kazanacak, sayının katlanması durumunda sevabın da artacağını söyledi. Yani 25 kişinin ikna edilmesinde 1 hac sevabı, 50 kişinin ikna edilmesinde 2 hac sevabı gibi sevap kazanılacaktır. 30 Mart 2014 yerel seçimlerdeki iknaya karşılık verilen umre sevabının da hac sevabına dönüştüğünü söyledi” ifadelerini kullandı.

İzmir’in Buca, Bornova, Hatay ve Karşıyaka gibi dört eyalete ayrıldığı yapılanmada tüm sistemin Ege Bölge İmamı Bekir Baz’a bağlı olduğu görülürken, hepsinin ayrı ayrı üstlerine raporlar verdiği belirtildi.

KARABAĞLAR’DAN BERGAMA’YA SÜRGÜN
Bergama ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ ne bağlı 100. Yıl İlkokulda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olarak görev yapan Nazmi Peker’in Bergama imamı olduğu yapılanmada toplanan paralar, kurban sistemi, ramazan çadırları ve esnaf yapılanmaları hakkında da bilgiler yer aldı.

Gizli tanık yeğen, “Nazmi Peker, 2009 yılında Bergama ilçe imamı olmadan önce Buca Eyaletine bağlı Karabağlar ilçe imamı olarak görev yapıyordu. Ege bölgesi imamı Avukat abi kod adlı Bekir Baz Karabağlar ilçesine yıllık 4 milyon TL himmet hedefi vermiş, Peker Karabağlar görevi esnasında bu himmetin toplanamayacağını belirtmiş, bunun üzerine Baz tarafından Peker’in Karabağlar ilçe imamlığı görevine son verilerek Bergama ilçe imamlığı görevine tayin etmiştir. Peker,  verilen görevleri hep sorguladığından dolayı daha iyi yerlere gelememiştir, normal şartlarda il imamı olabilecek kapasitededir. Örgüte sorgusuz ve sualsiz biat kültürü ile bağlanmayan bir imamın yükselmesi asla mümkün değildir” dedi.

BAKTIKÇA AĞLIYORUM!
Peker’in toplantılarda AK Parti’den kurtulmak için “dua edin” dediği belirtilirken iddianamede bununla ilgili dua seansları düzenlendiği de yer aldı. Yeğen, “Peker bir sohbet toplantısında ‘hoca efendi hazretlerinin hediye ettiği seccade üzerinde namaz kılmaya kıyamıyorum, baktıkça ağlıyorum. koklayıp koklayıp üzerime sürüyorum. Beni her türlü kötülüklerden koruyor’ dedi. Bu toplantılarda Pensilvanya ziyareti hakkında da bilgiler verdi” diye konuştu.

ALEVİ İMAMI
İddianamede Öğretmen Ayhan Şen’in Bergama bölgesinde “Alevilerden sorumlu imam” olduğu yazılırken Şenle ilgili gizli tanık, “Alevi kesimi ile ilgilenen diyalog sorumlusudur. Bergama köylerinde kim nerede sohbet edecek bu isimleri belirleyen kişidir, Bergama ilçesi Milli Eğitim Mütevelli gurubundadır. Diğer bir görevi ise kurban bayramlarında deri toplama ve yönlendirme sorumlusudur. Kıbrıs, Antalya, Mersin ve İzmir’de düzenlenen Alevi toplantılarına katılan kişidir. Alevi vatandaşları için muharrem ayında aşure günü ve değişik etkinlikler düzenler ve yönetir, yine alevi vatandaşlara sohbet programları hazırlar. Toplantılar genellikle Bergama Ali İPEK Erkek Öğrenci Yurdu’nda yapılır” dedi. 

YANINDA HAZRETİ ÖMER VE ALİ VARDI!
Yeğen gizli tanık, iddianameye göre Bayram Tural’ın 17 Aralık 2013’ten sonra örgüt içinde “rüyacı” olarak adlandırıldığını belirtirken, “Mütevelli üyelerine sık sık rüya anlatır. Bir toplantıda herkese hitaben ‘hoca efendimiz Fethullah Gülen hazretlerinin 21 aralık 2013 tarihinde mülaane (beddua) diye adlandırdığı sohbetinde yaptığı beddua kendi iradesinin dışında gerçekleşti. Sağında solunda Hazreti Ali ve Hazreti Ömer vardı.  Hocamızın yanında bulunan kişiler ‘yeter hocam artık beddua et bu zalimlere’ dediler.  Hoca efendimizin yanındaki kişiler Hazreti Ali ve Ömer’e şahit oldular’ dedi. Bundan dolayı Tural örgüt içerisinde Rüyacı olarak tanınır ve bilinir. Anlattığı bu rüyalarla Fethullah Gülen üzerinde erişilmez manevi bir güç ve kişilik algısı yaratıp tabanı daima diri tutarak, dağılma ve parçalanması önlemek maksatlı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

DİNLEME, İZLEME VE TAKİP
İddianamede örgüt içinde çok önemli bir yeri bulunan ATM (Arama Tarama Mesulleri) yapılanması da anlatıldı. Gizli ve özel olan ATM’lerin dijital ve elektronikten üst düzey seviyede bilgisi olan kişiler olduğu belirtilirken bunların sadece örgüt üyeleri tarafından bilindiği mütevelli üyelerinin bu şahısları tanımadığı direk olarak örgüt lideri Fethullah GÜLEN’e bağlı oldukları yer aldı. Yeğen, “Örgüt üyelerinin tayinlerini çıkartılmasına ve cezalandırılmasına kadar büyük yetkileri vardır. Örgüt içerisinde bu şahıslara güvenlikçi ve teknik personel gözü ile bakılır. Tüm örgüt üyelerinin bilgisayarlarından tutun telefon ve evlerindeki dijital malzemelere kadar denetimini yapar. Örgütü bir operasyon esnasında zor durumda bırakabilecek bir husus olup olmadığının kontrolünü yapar. Eğer var ise siler, kontrolünü yaptığını kişiye ceza olarak doğu illerine ya da Afrika Ülkelerine tayinini çıkartma yetkisine sahiptir” dedi.

ATM’nin her türlü dinleme, izleme ve takip cihazlarına da sahip olduğunu belirten yeğen, “Gerekli ekipmanları bulunmaması hallerinde emniyet, askeriye veya MİT’te faaliyet gösteren örgütün elemanlarından faydalanmak suretiyle bu ekipmanları tedarik eder ve gerekli dinleme cihazlarının aramasını da yapar. Şüphelendikleri örgüt üyelerinin cep telefonlarını yine emniyet, askeriye veya MİT’te faaliyet gösteren örgütün elemanlarından faydalanarak dinlettirirler. Bunun akabinde örgütün herhangi bir faaliyetini açığa çıkarabilecek görüşmeler yapan örgüt üyesini yanına çağırarak ikaz eder ve gerekirse sürgün denilen bölgelere tayinini çıkarır” diye konuştu.

HERGÜN MANİSA’YA GİT, KİTAP OKU GEL
Konuyla ilgili yaşandığını belirttiği bir olayı da anlatan gizli tanık yeğen, Karşıyaka Eyaletine bağlı bir bölgecinin evine bir ATM sorumlusunun gittiği, bölgecinin kapı gözünden baktığını, daha önce evine gelen ATM sorumlusu olduğunu, kapıda ATM sorumlusunu beklettiğini, akabinde yatak odasında bulunan laptop bilgisayarını eşinin iç çamaşırları içerisine sakladığını, kapıyı açarak ATM sorumlusunu eve davet ettiğini, ATM sorumlusunun evde arama yaptığını, eşinin iç çamaşırları arasında laptop bilgisayarı bulduğunu, laptop bilgisayarını kontrol ettiğini, içerisinde bir kurban listesi bulduğunu, daha sonra bölgeci ve eşinin tayinini Afrika ülkesine çıkardığını söylemişti.  Yine bir kişi her sabah İzmir ilinden Manisa ili Turgutlu ilçesine gidip, orada bulunan örgüte ait bir evde verilen kitapları okuyup akşam tekrar İzmir iline dönüyormuş. Bu ceza böyle tam 1 ay sürmüş.

KARŞIYAKA’DA ARNAVUT HUSUSİ
Örgüt içinde “hususiler” olarak adlandırılan yapı hakkında da bilgiler yer aldı. İddianamede, “Fethullah Gülen’in ‘örgüt içerisinde mali bir kriz yaşansa bile hususilerin ödemelerini asla aksatmayacaksınız, gerekirse evinizi ve arabanızı satıp hususiler ödemesini yapacaksınız’ dediği bilinmektedir” ifadelerine yer verildi.

Gizli tanık yeğen İzmir ve Karşıyaka ile ilgili de, “Emniyet teşkilatına giren bir örgüt üyesi Polis Okulunda eğitim gördüğü sürece yani öğrencilik döneminde bir Hususi abisi tarafından takip edilir, tüm ihtiyaçları örgüt kasasından giderilir. Öğrencilik dönemi bitip işe başladığında yani bir ilde Polis Memuru olarak göreve başladığında ise başka bir Hususi Abisi tarafından takip edilir, işe başlayan Polis Memuru aldığı ilk maaşını bağlı bulunduğu hususi birimine verir. Bunun dışında Polis Memuru Kurban. Himmet, Burs, Gazete ve Dergi aboneliği gibi bağışlarını kendi adı ile değil başka bir isim ile yapar. Karşıyaka Eyaleti Türk Silahlı Kuvvetleri  Hususi abisi Gazi Kod adlı Gazmir HOXHA isimli şahıstır. Bu şahsın Arnavutluk vatandaşı olduğunu ve Gediz Üniversitesinde çalıştığını duydum. Karşıyaka Eyaleti Hususiler Birime her hafta ayırdıkları para 25 bin TL'dir. Sadece bir eyalet yılda  bu iş 1 milyon 200 bin TL’nin üzerinde bir para harcar” dedi.

HİMMET MEVSİMİ
Örgüt içinde himmet ve bağış toplama işlerinin özellikle Ramazan ayında olduğu belirtilirken Kadir Gecesi’nin önemine vurgu yapıldı.  Gizli tanık yeğen, “Bazı mütevelli üyeleri ise çıtayı yükseltmek için ‘ben 100 veriyordum bu sefer 1000 veriyorum 1000 de hoca efendimiz için veriyorum’ derlerdi. Örgüt lideri Fethullah Gülen için verilen para ‘kutsal hoca payı’ olarak adlandırılır ve bu paraya hiç dokunulmadan bağlı bulundukları merkezlere gönderirler. Bu rakam il, ilçe ve büyük bölgelere göre değişkenlik gösterebilir” dedi.

Yeğen, Bakırçay bölgesinde toplanan kurbanlarla ilgili de Bergama İmamı Nazmi Peker’in, “Keşke yılda 2 sefer kurban bayramı olsa da çok para elde etsek” demiştir. Kurban Bayramı zamanı örgüt için bir rahatlama, ekonomik açıdan bir nefes alma ve borçlarını ödeme mevsimidir. Kurban hisseleri ve bedelleri yıllara göre değişkenlik göstermesine rağmen işleyiş hiçbir zaman değişmez ve devam eder” diye konuştu.

TOPLANTIYA GELMEYEN DİNDEN ÇIKAR
İddianamede mütevelli toplantılarının önemine vurgu yapılırken üyelerin katılmama gerekçelerinin de ancak ciddi bir konu olması durumunda kabul edildiği bilgisine yer verildi. Yeğen bu konuyla ilgili de, “Bir mütevelli üyesinin üç hafta üst üste mütevelli toplantısına gelmemesine dinden çıkmış gözüyle bakılır ve mütevelli sorgulandıktan sonra cezalandırılır. Bir Mütevelli üyesinin o haftaki toplantıya gelmemesinin en geçerli mazereti anne ve babasının aynı anda vefat etmesidir. Birinin vefat etmesi mazeret kul edilmez” dedi.

GÜLEN’İN DUASIYLA ALTIN BULUNDU
İddianamede, Bergama’da altın madeni bulunan ve mal varlığına geçtiğimiz gün tamamen el konulan firari işadamı Akın İpek’in durumu ve ilişkileri de yer aldı. İlçede bir yurt yaptırarak yurdun giderlerini de karşılayan İpek ile ilgili gizli tanık Yeğen,“Ben hizmet hareketimizin lideri olan Fetullah Gülen’in bir tebessümü için bütün malvarlığımı bağışlarım” cümlesini basında söyleyen ve kendisinin Ankara ilinde bir mütevelli üyesi olduğunu bildiğim Akın İPEK için Bergama ilçesinin çok büyük önemi vardır. Akın İPEK’in 2005 yılında yabancılardan Bergama ilçesindeki altın madenini satın almasından sonra, İlçe İmamı Nazmi Peker bir toplantıda Akın İpek ile alakalı olarak “Hizmet hareketimiz maddi sıkıntıya girdiği dönemde yeni evlenen Akın İpek’in düğünde kendisine takılan altınları hocamıza götürüp “alın hocam bunu hizmetimizde sıkıntı içerisinde olan yerlerde kullanın” dediğini, hocamızın da “altını alarak Akın İpek’e Allah da sana dağlardan altınlar nasip etsin diyerek dua ettiğini” anlattı. Bu dua örgüt içerisinde altın madeni açan kişilerin Fetullah Gülen’in duası sayesinde altın bulduklarını üyelerine söyleyerek bir algı oluşturdular” diye konuştu.  Yine iddianamede, şu anda tutuklu bulunan Ovavık altın madeni müdürü Cemalettin Cetin’in yurdun ihtiyacını karşılamak için her ay düzenli olarak 55 bin TL fatura karşılığı ödeme yaptığı bilgisi de yer aldı.

SİM KART VE FOTOKOPİLER
Tutuklu bulunan isimlerden iletişim firması sahibi ve cep telefonu dükkanı bayisi Mehmet Türkmen, ”Sim kartlar geçmişte kullanmış olduğumuz sim kartlardır, hatırladığım kadarıyla 4 tane sim kart vardı bunları saklamamın amacı içerisinde önceden kullanmış olduğum bilgilerin bulunmasıdır. Bilgisayar hard diski ise evimde ailem ve çocuklarım tarafından kullanılan bilgisayarlardır. Yine evimden incelenmek üzere el konulan nüfus cüzdanları AK Parti organizesinde hayır amaçlı fakir çocukların sünnet amaçlı Göçbeyli beldesinden getirilen çocuklara aittir. Bu çocukları hayır amaçlı olarak Göçbeyli beldesinden Bergama ilçesindeki hastaneye götürüp getirmiştim. Bu esnada hastaneye getirip götürdüğüm çocuklardan hastanenin istemesi üzerine almış olduğum nüfus cüzdanlarına ait fotokopilerdir. O zamandan evimde unutularak kalmış olan fotokopilerdir. Ben bu çocukları 2- 3 sefer hastaneye getirip götürdüğüm için her seferinde çocukların kimlik fotokopileri istendiği için o zamandan kalan çocuklara ait kimlik fotokopileridir” diye konuştu.

AK PARTİ ESKİ BAŞKAN DA KONUŞTU
İddianamede örgüt aleyhine bilgiler veren ve yapılanmayla ilgili konuşan AK Parti Bergama eski İlçe Başkanı ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Mustafa Durmaz’ın sözleri de yer aldı. Operasyonlar sonrasında bir süre tutuklu kalan Durmaz, “Kendimden örnek vermek gerekirse benim bu yapının sohbetlerine katılışım şu şekilde oldu. İşyerimde oturduğum esnada şuan tutuklu olduğunu bildiğim Ali Yolcu,  Çağrı Bozkurt (Bakırçay Sanayici İşadamları Derneği Başkanı) isimli şahısları işyerime geldiler ve beni yemeğe davet ettiler. Ali Yolcu benim çocuklu arkadaşımdır. Çağrı Bozkurt benim müşterimdir. Bu sebeple bu şahısları kırmadım ve onlarla yemeğe gittim, devamında süregelen zamanlarda da samimi duygularını devreye sokarak benim sohbete katılmamı sağladılar. Tahminimce bu yapının eleman kazanma şekillerinden birisi de budur. Bunun haricinde bu yapının bildiğim bir eleman kazanma şekli yoktur” dedi.

Öte yandan iddianamede, Bergama ilçesi öğretmenler imamı Metin Çevik’te turuncu Bylock, Karşıyaka Bostanlı Abisi Ersin Topuz’da da kırmızı Bylock çıktığı bilgisi yer aldı. Bylock ile ilgili FETÖ/PDY terör örgütü lideri Fetullah Gülen’den gelen talimatta “tüm üyeler Bylock programı üzerinden görüşmeler yapsın, normal telefonla görüşme yapanlar hizmete ihanet etmiş olur” sözleri de kayıtlara geçti.

NELER YAŞANMIŞTI?
İzmir'de FETÖ/PDY'nin sözde Karşıyaka eyaletine yönelik soruşturma kapsamında 27 Mayıs 2016'da İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin düzenlediği operasyonda, örgütün "okullar ve dershaneler Türkiye sorumlusu" olduğu iddia edilen ve aynı zamanda Fethullah Gülen'in yeğeni Mehmet  Mezher Gülen'in de aralarında bulunduğu 32 şüpheli gözaltına alınmıştı. Gülen'in  de aralarında bulunduğu 14 zanlı tutuklanmıştı. 14 tutuklu sanık hakkında  hazırlanan 109 sayfalık iddianamede, Mehmet Mezher Gülen hakkında "Silahlı terör  örgütü yöneticisi olmak" suçlamasıyla 22,5 yıla kadar, diğer sanıklar hakkında  ise "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası  talep edilmişti.