Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Ege Denizi açıklarında yaşanan 30 Ekim 2020 Samos depremi sonrası İzmir'de en fazla hasarı alan Bayraklı'da depremin enkazı bir türlü kaldırılamıyor.

Yaşanan felaket sonrası ilk olarak konut yapım sürecini başlatan ancak süreç içindeki ekonomide yaşanan fahiş artışlar ile hayalleri suya düşen depremzedeler bir yandan da müteahhitlerin insafına bırakılmış durumda.

Evlerini yeniden inşa etmek isteyen depremzedeler müteahhitler ile sözleşmeler imzalarken, yaşanan mali artışlar sonrası bir çok müteahhit ya ek ücret alma yada sözleşmeleri feshetme yolunu arıyor.

MÜTEAHHİT HAYATINI KAYBEDİNCE…
Depremzedeler Suna Özgündüz ve Aliekber Demir, inşaat firması sahibinin hayatını kaybetmesi sonrası karşılarına çıkan yeni fatura ile çaresiz kalmış durumda. Egedesonsöz'e konuşan depremzedeler noter huzurunda yaptıkları sözleşmelere rağmen mağdur olduklarını dile getirdi

YA FARK VERİN YADA SÖZLEŞME FESHEDİLİR
Süreç hakkında bilgi veren depremzede Suna Özgündüz, 'Ergül İnşaatın yöneticisi Murat Ergül'ün geçtiğimiz bayram intihar ederek hayatını kaybettiğini öğrendik. Yaşanan vefattan sonra şirket bize 'ya 1 milyon 800 bin TL fark verirsiniz, ya da çift taraflı olarak feshederiz sözleşmeyi' dediler. Bizde yaşanan mağduriyetler sonrası iki taraflı ses etme kararı aldık. Çünkü şu anda yani bir ödediğimiz paraları bile geri alamıyoruz. Bir türlü durumumuza çözüm bulamadık. Bu nedenle şu an fesih etme aşamasındayız. Ondan sonra yeniden bir müteahhit arayışına gireceğiz' dedi.

BİNAMIZIN YERİ HALA ARSA
Peşin para ödeyenlerin de olduğunu belirten Özgündüz, '2 yıl önce sözleşmede yer alan, ücretini peşin ödeyenler olmuştu. Geçen senenin Aralık ayında fiyat yükselttiler. Yine ödemeler yapıldı. Geriye kalan yaklaşık 35- 40 kişide 220 bin TL ödedi 8 Aralık'ta. Ancak ruhsat çıkmadı, bekledik… 2 yıldır bekliyoruz. Hiçbir şey yapılmadı. Binamızın olduğu yer hala arsa. Sadece bir temel kazmışlar' ifadelerini kullandı.

ARTIK 3+1'E GÜCÜMÜZ YETMİYOR
Yaklaşık 11 binanın aynı durumda olduğunu dile getiren Özgündüz, '3+1 olarak anlaşma yapmıştık. . Ancak maalesef yeni sözleşme sürecinde 3+1 yaptırmaya gücümüz yetmiyor artık. 2 yıl önce yaptırabiliyorduk. Ama şu an verilen fiyatlar bizi aşmış durumda. Artık herkes yüzde 50, yüzde 50 şeklinde yani 2+1 ya da 1+1'e düşürmek zorundayız. Proje sizin için yeniden belediye işleri olacak. Bugüne kadar yapmış olduğumuz bütün masraflar çöp oldu. Biz o dönem toplu olarak ortalama 20 milyon TL ödeme yapmışız. 14 milyon harcadık diyorlar. Ancak 14 milyon TL harcanmış bir şey yok ortada. Ama masraf göstermişler. Şuraya şunu yaptık. Belediyeye bunu verdik… Bizden bütün yapmış oldukları masrafları düşüyorlar. O günden bugüne çok ciddi zararımız var. 2 yıl önce biz 400-500 bin liraya evimizi yaptırabilecek durumdayken şu anda bütün görüşmelerimizin, müteahhitlerin bizden talep ettiği 3+1'ler için 2-2,5 milyon TL civarında. Ve bizim bunu yaptırabilme gücümüz yok. Şu an için hiçbirimizin yok. Çoğunluk dar gelirli vatandaşlardan oluşuyor zaten. Yaklaşık 11 bina bu durumda… 11 tane anlaşmalı binanın bu şekilde sözleşmesi feshedildi' ifadelerini kullandı.

NEDEN NOTERDE SÖZLEŞME YAPIYORUZ?
Müteahhitlerle baş başa bırakıldığını belirten Özgündüz, 'Hükümet bu konuda bizi müteahhitlerle baş başa bıraktı. Hiçbir şekilde destek olmadı. En büyük problemimiz zaten bu. Yani hükümet müteahhitleri denetleseydi bunları yaşamazdık. Biz noterde neden anlaşma yapıyoruz? Noterin manası ne? Biz bir sözleşme yapıyoruz ama adam diyor ki ben bu maliyetlerle yapamam. Teklif veren o. Kabul eden o. O şartları hesabını yapması gereken kişi o. Neden mağdur olan biziz?' diye konuştu.

DEMİR: NE YAPACAĞIMIZI BİLMİYORUZ
Başka bir apartmanda konut sahibi olan depremzede Aliekber Demir ise '21 Nisan 2021'de sözleşme yaptık. İki seneyi bile geçtik. O sözleşme koşulları gereği; büyük noktada uzlaşmıştık. Sözleşmeye göre, %20 artıştan 9 daire ve apartmana ait bir dükkan müteahhite bırakılacaktı ya da daire başı belli aşamalarda ödenmek üzere toplam 390 bin lira ödenecek diye anlaşmıştık. Müteahhit ruhsatı aldı ve işe başladı. Kazıkları çaktı ve temel atma aşamasına gelirken 390 bin lirayı peşin olarak istedi. Apartmanla görüşüldü; ekonomik koşulların dayatması nedeniyle 23 Temmuz 2023'da bir karar aldık ve apartmanın vermesi gereken kişi başı 390 bin lirayı ödemeye başladık. En son ödemeyi Kasım 2023'te yaptık. Müteahhit, bu parayı malzemeye yatıracağını ve başka para istemeyeceğini söyledi. İnsanlar da anlayışla yaklaştı. Sonra işler değişti. Yer yer sinyaller verdi müteahhit. Kabası bitince 1 milyon 400 bin lira istedi, ardından bu tutarı 1 milyon 800 bin liraya çıkardı. Ne yapacağımızı bilemiyoruz' dedi.

37 MİLYON TL'Yİ VERİN, GİDEYİM
Sürecin yargı yoluna doğru gittiğini belirten Demir, 'İş büyük ihtimalle mahkemeye gidecek. Müteahhit bize, 'Bu saate kadar sizin verdiğiniz paranın dışında inşaata 37 milyon lira harcadım. Uzlaşarak ayrılmak istiyorsanız, işi başkasına yaptırmak isteyebilirsiniz. Bana 37 milyon lira verin' diyor.

EK PARA İSTEMEYECEĞİ TEMİNATINI VEREMİYOR
Önlerine çıkan mali yapı hakkında bilgi veren Demir, 'Bizim inşaat o 11 apartman arasında en şanslı olanı. Neden mi? Eğer müteahhit hiç başlamamış olsaydı, onunla ayrılmak çok daha kolay olurdu. Ama şimdi müteahhitle ayrılmak için ya uzlaşacağız ya da mahkemeye gideceğiz. Ancak mahkemeye gitmek demek, en az iki yıl kaybetmek demek. Uzlaşarak ayrılmak istiyorsun, kabası bitmiş inşaat için, 14 milyon lira ödediğimiz halde, üzerine 37 milyon daha istiyor. Toplamda 44 dört daire ve beş dükkan oluşacak apartman. Dokuz daire ve dükkanlar müteahhitte kalıyor. Kalan 35 daireden 1 milyon 800 bin TL istiyor. Bu da 63 milyon TL ediyor. Buradaki sıkıntı şu: Diyelim ki 1 milyon 800 bin lirayı ödemeyi kabul ettik. Peki, garantimiz ne? Yarın bir gün müteahhit yine bu para yetmez derse ne yapacağız? Bize teminat verecek mi? Yok. Başka ne verecek? Hiçbir şey. Böyle bir sürecin içindeyiz' dedi.