ANKARA - Ergin, Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekeyle ilgili şunları söyledi: "Siyasilerin özgür platformda eleştiri yapabilmeleri gerekiyor. Ancak eleştiriyle hakaret ve iftirayı birbirine karıştırmamak lazım. Kılıçdaroğlu yargıya dönük sistematik bir saldırı içerisinde. Silivri'de cezaevi ziyaretinden sonra 9 Kasım'da konuşma yaptı. Bu soruşturmada savcılar ve hakimlerle ilgili hakaret içeren sözler sarf etti. Eleştiri başka, hakaret başka. Yıllardan beri CHP grup toplantılarında yargıya eleştiri yapıldı ama hiçbiriyle ilgili işlem yapılmadı. Bu söylemdeki üsluba bakınız. Hakimler, savcılar siyasilerle polemik yapabilecek konumda değiller. Savcı bununla ilgili işlem yapmazsa görevini yapmamış olur. Siyaset kurumuna karşı cevap verme imkanı olmayan savcıların bu şekilde haftada birkaç kez aşağılanmasına ve iftiralara muhatap olmasına sistemin dayanması mümkün değil.
Herkes konumunu bilecek ve ona göre davranacak. Anamuhalefet partisi lideri olmak her lafı söyleme hakkı vermez size. TCK 125'e göre yapması gereken bir işlemdir. Yapmadığı takdirde sorumlu duruma düşer. Bu maddelerdeki fiili oluşturan eylem ortaya çıktıysa, savcılar bunun için var. Fezlekenin düzenlenmesi bizi memnun etmedi. Böyle bir konuma gelmesi beni de rahatsız eden bir sonuçtur. Bu tür fezlekeler sadece Kılıçdaroğlu'na gelmiyor. Birçok siyasetçiye fezlekeler düzenlendi. Siyaset kurumu kendi başbakanına ve bakanına fezleke düzenlenmesi için mi talimat veriyor. Arınç'la ilgili fezleke de geldi 10 gün önce. Hakareti içeren bir maddeden dolayı. Savcılar görevini yapıyor. Görevini yapan savcılara karşı bu ithamları yapma hakkını nereden buluyor. Başkalarına uygulanan yasalar Kılıçdaroğlu kim ki ona uygulanmayacak? Böyle bir ayrıcalık mı talep ediliyor. Kılıçdaroğlu'yla ilgili birçok dokunulmazlık fezlekesi var. Ucuz kahramanlık, bir şov edasında resital yapıyor."
Ergin, Kılıçdaroğlu'nun "Yargıyla AK Parti iç içe geçmiş mi" sözlerine yönelik şöyle konuştu: "Kılıçdaroğlu şöyle bir etrafına baksın. Yargı ve siyasetin iç içe geçtiği bir yer arıyorsa kendi grup başkanvekilinin deşifre olan beyanlarını incelesin. Herkes önce aynaya baksın."
'Fezlekenin önceden bilindiği' iddiasını yorumlayan Ergin, "Bunu önceden bilme şansımız yok. Medyaya düştükten sonra haberimiz oldu. Bu sabah bütün gazetelerde hangi sözler üzerine soruşturmanın yapıldığı yazılıyor. O iddiayı ciddi bulmuyorum" dedi.
Ergin sözlerini şöyle sürdürdü: "Eleştiri yapabilirsiniz ama hakaret olayı farklıdır. Çadır tiyatrosu, militan derseniz, bunun yasalarda karşılığı açıktır. Herkes kendi yaptığıyla tartılır. Fezleke henüz bize ulaşmadı. Şu ana kadar Meclis'e giden fezlekeler komisyonda bekliyor."
Başbuğ'un tutuklanmasıyla ilgili konuşan Ergin, "Benim de bakanlığım döneminde beraber mesai harcadık. İnsan olarak etkileniyorsunuz, üzülüyorsunuz. Ancak yürümekte olan yargılama süreci var. Bir an önce bu süreç seri şekilde sonuçlanır ve bir an önce açıklığa kavuşur" dedi.
Bahçeli'nin "Başbuğ teröristse Gül ve Erdoğan da suç ortağıdır" sözlerini değerlendiren Ergin, "Polemiğe yönelik, hukuki değeri olmayan bir tespittir" dedi.