MUĞLA - Gökova-Marmaris arasında 29 kilometrelik yolun 26.3 kilometresinin duble yol haline getirilmesi için çalışmalar 2004 yılında başladı. Bir ara yüklenici firmadan kaynaklanan sorunlar nedeniyle ara verilen çalışmalar sonrasında yol bölüm bölüm tamamlandı. Yolun 7.8 kilometrelik Taşhan-Marmaris arasındaki bölümünün yapılması sırasında 40-50 yıllık çok sayıda çam ve sığla ağacı kesildi. Taşhan mevkiini geçip Marmaris'i tepeden gören Belbaşı mevkiine gelmeden önceki rampalarda yapılan bu çalışmalar sonrasında meydana gelen heyelan ve kayaların istinat duvarlarına da aşarak asfalta kadar gelmesi sonucu yolun bu bölümü trafiğe kapatıldı ve geçişler tek yönden gidiş-geliş olarak verilmeye başlandı. Yolun Çetibeli Jandarma Kontrol Noktası ile Marmaris arasındaki bölümünde de üç ay içinde 10'a yakın yerde heyelan meydana geldi. Bu ay başında şiddetli yağışlar ve fırtına nedeniyle de Karadere-Belbaşı mevkii arasındaki 3 kilometrelik mesafede devrilen kayaların halen asfaltta bulunması nedeniyle geçişler tek şeritten verilmeye başlandı. Yolun dolgu yapılarak yükseltilen bölümlerinde 5 farklı yerde çatlama ve yarıklar oluştu. Yarıkların bazıları asfaltlanarak kapatıldı.
Marmaris Çevre ve Turizm Gönüllüleri Grubu Başkanı Filiz Ersan, Taşhan mevkiinde ağaç kesimleri sırasında eylem yaptığını ve dinamit üzerine oturduğunu hatırlatarak, defalarca ağaç kesmeyin uyarısında bulunduklarını söyledi. Ersan, geçen aralık ayında otobüsle İstanbul'a giderken gözlerinin önünde heyelan olduğunu, kayaların yola devrildiğini belirterek, "O anda aramadığım yetkili kalmadı. 'Hadi sözümüzü dinlemeyip yolu yaptınız. Bari burayı çift katlı tel örgülerle çevreleyin. İstinat duvarlarını yükseltin' dedim. Kimseden ses seda çıkmadı. Yarın öbür gün deprem olup bu yol tamamen kapanırsa kaderimizle baş başa kalırız. Çünkü bu yoldan başka çıkışımız yok. Sorun erozyon meselesi. Ağaç kökleri kayaları tutuyordu. Şimdi ne tutacak?" dedi.
'ZEMİN ÇOK ÇATLAKLI VE KIRILGAN'
Karayolları Duble Yollar Kontrol Şefi Ergün Tekeli ise heyelanın nedeninin ağaç kesimi ile ilgisi olmadığını savundu. Ay başında yağışların çok şiddetli olduğunu kaydeden Tekeli, "Bu kadar çok yağmurda yapacak bir şeyimiz yok. 1992 yılında yapılan ve bizim hiç genişletme çalışması yapmadığımız yerler de göçtü. Kayalar kütle halinde olsa, biz tutabiliriz. Fakat buradakiler çok çatlaklı. Bazı bölümlerde aralara killi bölgeler sıkışmış. Önceden bilinmeyen bir durum. Zemin çok çatlaklı ve kırılgan. Akmalar istinat duvarları üzerinden aşacak. Bunun çaresi yok. Kesilen ağaçların erozyonda etkisi yok. Yolu genişletmek için alınan toprak, kaya ve ağaç türü malzemeler biraz daha fazla alınıp eğim daha fazla verilse bu sorun yaşanmazdı. Biz 850-1 milyon metreküplük alım yaptık. Aslında 5 milyon üzerinde alıp yapmamız gerekirdi ki dağlar ve tepeler aşağı iner ve o zaman da doğa katliamı olurdu" diye konuştu.
ÇÖKMELER TEHLİKELİ DEĞİL
Tekeli, heyelana şu an için hiçbir çözüm olmadığını da ifade ederek, "Tel örgü diyorlar; Biz bunu şimdiye kadar 50 defa yapabilirdik. Telin tutabileceği bir şey yok. İstinat duvarları da belli bir hesapla yapılıyor. Ezbere değil. Yolda yarılmalar mevzii oturmalardan meydana geliyor. Dolgu yapılırken mevcut yol güzergahına zarar vermeyelim diye dibe çok yaklaşamadık. Zayıf zemini fazla oyamadık. Çökmeler eski yolla genişleyen yolun ek yerinde oluyor. Zayıf zeminin kendi içsel oturmaları. Zamanla oturacak ve onarımı yapılıp geçilecek. Bazı yerlere çimento enjeksiyonu yapacağız. Bu çökmeler yürüyen, tehlike arz eden bir oturma değil" dedi. (DHA)