Çocukların velayetinde bilirkişi karmaşası

İZMİR - Hakim, çocuğun velayetini baba Y.Ç.'ye verirken; babanın avukatı Tülin Alsancak, "Boşanma ve velayet davalarında bilirkişilerin defalarca taraflar ve çocukla görüşmesinde fayda vardır. Çocuğun hayatında açılan bir yarayı ömür boyu taşıyacağını unutmamamız lazım" uyarısında bulundu.

 

Fabrika işçisi Y.Ç. ile unlu mamuller dükkanında çalışan A.Ç. 6 yıllık evlilikleri sırasında şiddetli geçimsizlik yaşayınca boşanmak için Nöbetçi Aile Mahkemesi'ne başvurdu. Y.Ç.'nin avukatı Tülin Alsancak hazırladığı boşanma dilekçesinde şöyle dedi: "Davalı A.Ç., kocasına yönelik 'Seni beğenmiyorum. Vücudun yamuk. Nereden seninle evlendim' diyerek aşağılamıştır. Y.Ç. ise evde kavga çıkmaması için elinden geleni yapmaya çalışmıştır. A.Ç.'nin başka bir telefon hattı olduğu, taraflar ayrı yaşamaya başladığı gün ortaya çıkmıştır. A.Ç., bir gün işten eve gelen kocasına, 'İçeriye girme, iki saat sonra gel' diyerek evden yollamıştır. Karısından şüphelenmeye başlayan Y.Ç., ne yazık ki kısa bir süre sonra yanılmadığını anlamıştır. Müvekkilim Y.Ç., hayatının amacı olarak gördüğü çocuğu ile ilgilenmektedir. Çocuğun bakım ve gözetimi, yetiştirilmesi en iyi Y.Ç.'nin yanında yapılabilir. Bu nedenle boşanmayı ve çocuğun velayetinin babaya verilmesini talep ediyoruz."

 

A.Ç. ise mahkemeye sunduğu dilekçesinde, Y.Ç.'nin asabi bir kişiliğe sahip olduğunu, cinsel anlamda ilgi göstermediğini, hakaret ve şiddetine maruz kaldığını, çocuğun velayetinin kendisine verilmesini talep ederek, 10 bin TL'si maddi, 20 bin TL'si manevi olmak üzere 30 bin TL tazminat ve nafaka istedi.

 

BİLİRKİŞİLERDEN FARKLI RAPORLAR
İzmir 10'uncu Aile Mahkemesi'nde görülen davada tayin edilen psikolog bilirkişilerden ikisi, geçici olarak anneye verilen çocuğun velayetinin annesinde kalmasını, son atanan bilirkişi ise, velayetin babaya verilmesini rapor etti. Dava sonunda 10'uncu Aile Mahkemesi Hakimi, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle çiftin boşanmalarına, çocuğun velayetinin babaya verilmesine, belirlenen günlerde annesiyle görüştürülmesine karar verdi. A.Ç.'nin tazminat talebi ise kabul edilmedi.

 

Y.Ç.'nin avukatı Tülin Alsancak, boşanma ve velayet davalarında, bilirkişilerin farklı rapor vermesinin sakıncalar yarattığına dikkat çekerek şunları söyledi: "Bu tür ciddi iddiaların olduğu boşanma ve velayet davalarında, sosyal hizmet uzmanlarının defalarca taraflar ve çocukla görüşmesinde fayda vardır. Ayrıca tarafların yaşadıkları yer diye gösterdikleri yerlerde tarafların yaşayıp yaşamadıkları, ne zamandan beri yaşadıkları konusunda alt, üst komşu ve çevre esnafa sorma ile teyit edilmiş bilgi çok önemlidir. Davamızda, çocuğun velayetinin anneye verilmesi yönündeki raporlar da bu dikkatsizlikler nedeniyle yazılmıştır. Çocuğun söylenilen şartlarda yaşayıp yaşamadığını gözlemlemek için, bazen haber vermeksizin uzmanların gözlem yapması çok önemlidir. Çocuğun hayatında açılan bir yarayı ömür boyu taşıyacağını unutmamamız lazım. Bu yaraların açılmasına engel olmak da hepimizin sorumluluğudur."(DHA)