CIA'yi karıştıran e-mailler

CIA'nin iç yazışmalarında kullanılan e-postalar, eski başkan Goss'un su işkencesi görüntülerinin imhasına gülerek onay verdiğini belgeledi.’

 

WASHINGTON - Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatının (CIA) iç yazışmalarında kullanılan elektronik postalar, yeni bir skandal ortaya çıkardı.

 

Belgelere göre, Goss'un açık onayına rağmen CIA yetkilileri imhadan hemen sonra yanlış bir şey yaptıkları konusunda endişelenmeye başladılar.

 

Haberalma Özgürlüğü Yasası'na göre dün Amerikan Sivil Haklar Birliği'nin isteği üzerine Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanan CIA iç e-postalarına göre, dönemin başkanı Bush'un Başhukuk Danışmanı Harriet Miers ve CIA'deki dengi John Rizzo, görüntülerin imha edildiğini ancak olaydan iki gün sonra öğrendiler ve çok kızdılar.

 

George W. Bush'un danışmanı Miers'e görüntü kasetlerinin imha edildiği haber verilmedi ve Miers daha sonra imhayı öğrendiğinde kanı beynine sıçradı.

 

Miers'ın selefi Alberto Gonzales ve Bush'un Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in büro başkanı David Addington, 2004'de CIA avukatlarına görüntü kasetlerini imha etmemelerini söylemişlerdi.

 

Ancak bundan bir yıl sonra CIA içindeki Ulusal Gizli Servis Müdürü Jose Rodriguez, CIA'e bir not göndererek, örgütün bu kasetleri korumak gibi bir yasal zorunluluğu olmadığını ileri sürerek, kasetlerin imha edilmesine onay vermişti.

 

Bunu Rodriguez'e kimin söylediği bilinmiyor, ancak daha sonraki tarihteki bir e-postada, ya birisinin Rodriguez'e yalan söylediği ya da Rodriguez'in onay aldığı konusunda yalan söylediği iddia ediliyor. Aynı e-postada, "Rizzo bu işin üstünün kapanmayacağını düşünüyor" denerek, doğru bir tahminde bulunuluyor.

 

Kasım 2004 tarihli bir e-postaya göre, Rodrigez bu kasetlerin ortaya çıkmasının CIA için "yıkıcı" olacağını düşünüyordu ve kasetlerin imhasını onayladı.

 

Rodrigez, CIA Başkanı Goss ve diğerlerine, "kasetlerin imhasının son derece önemli olduğunu ve bir sorun çıkarsa sorumluluğu üstlenecek olanın kendisi olduğunu" söyledi.

 

E-postada, Goss'un gülerek, sorumluluğu üstlenecek olanın kendisi olduğunu söylediği ve "karara onay verdiği" belirtildi. Yıllar sonra bugün savcı John Durham hala bu olayda suç işlenip işlenmediğini araştırıyor.

 

Su işkencesi kasetleri Tayland'da imha edilmişti.