CHP liderinden çarpıcı kurultay yorumu

ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ateist bir gençlik yetiştirmemizi mi bekliyorsun?” sözlerini “Tam tipik bölücülük” şeklinde değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “Dindar bir gençlik yetiştirme istiyoruz” ifadesine karşılık da “Bu nesilden öncekiler dinsiz miydi peki?” diye sordu.

 

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, katıldığı CNNTürk yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın “Ateist bir gençlik yetiştirmemizi mi bekliyorsun? Dindar bir gençlik yetiştirme istiyoruz” açıklamalarına yanıt verdi.

 

“Tam Recep Tayyip Erdoğan’a uygun açıklamalar” diyen Kılıçdaroğlu, Allah aşkına kendisi söylemedi mi ‘siz dindar bir neslin yetişmesine mi karşısınız’ diye. Biz ne zaman karşı olduk. Ben kendisine şunu sordum; ‘Bu nesilden öncekiler dinsiz miydi peki?’ bu o anlama geliyor. ‘Biz dindar nesil yetiştiriyoruz. Demek ki bizden öncekilerin tamamı dinsiz bir nesil yetiştirdi’ böyle bir şeyi bir başbakan nasıl söyleyebilir. Tam tipik bölücülük

Böyle bir şeyi söyledikten sonra o başbakanın artık bu ülkede başbakanlık koltuğunda oturmaması lazım” dedi.

 

Başbakan Erdoğan’ın bütün düşüncesinin “Bir konuyu ben nasıl istismar edebilirim” şeklinde olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bakın şimdi ben bir örnek vereyim; kendisi camii avlusunda miting yaptı mı yapmadı mı? Şimdi onu da inkar edecek” dedi.

 

Erdoğan’ın CHP’yi “ağza alınmayacak şekilde” suçladığını kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

 

“Dindar adam yüreğinde sevgi olan insandır, kamu malına el sürmeyen adamdır, ahlaklı adamdır, dindar adam Deniz Feneri olayını savcıların ensesinde boza pişirmeyen adamdır, yolsuzlukların ortaya çıkmasını sağlayan adamdır, bunu söylediğiniz zaman ben sizin ahlakınıza da inancınıza da saygı duyarım. Ama onun dışında siz din ticareti yapıyorsunuzdur. Ben kesinlikle inanıyorum Recep Tayyip Erdoğan bu ülkede din ticareti yapıyor. İnançları sömürüyor. Böyle bir şey olabilir mi? CHP’yi hiç ağza alınmayacak şekilde suçluyor.”

 

Başbakan Erdoğan’ın “demokrasi kültürünün eksik olduğu gibi eğitim kültürünün de eksik olduğunu” ifade eden Kılıçdaroğlu, “Başbakan her konuyu siyaseten istismar etmeyi kendisine görev edindiği için eğitim konusunu da istismar ederek ‘oradan da acaba ben bir siyasi rant sağlayabilir miyim kendime...’. Bu yanlış bir anlayış, yanlış bir düşüncedir. Toplumu ayrıştırır böler” şeklinde konuştu.

 

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal ile ilgili ortaya çıkan “kaset” olayını özel yetkili mahkemelerin soruşturacak olmasına ilişkin “Ben hiçbir zaman özel yetkili mahkemeler incelemesin diye bir şey söylemdim” ifadesinde bulunurken, “Ben şuna itiraz ettim; Bu mahkemeler o kadar güven vermiyor. Güven veren bir yargı olsa neden itiraz edelim. Kim istemez böyle bir olayın gerçek faillerin ortaya çıkmasını. Keşke sağlıklı bir soruşturma yapılsa, failler ortaya çıksa, Türkiye’nin gündeminden de düşse. Benim bütün arzum bunun aydınlığa kavuşturulmasıdır” dedi.

 

Yapılacak kurultaya ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, yapılacak kurultaylarda aslında taleplerin aynı olduğuna dikkat çekti. “Farklı görüşlerde insanlar değiliz ki” diyen Kılıçdaroğlu, tek farkın zamandan kaynaklandığını söyledi. Partide farklı görüşlerde insanların olabileceğine işaret eden Kılıçdaroğlu, “Saygı içinde bizim bir araya gelip görüşlerimizi açıklama imkanını bulmamızı ben genel başkan olarak sağlayacağım” dedi.

 

Daha iyi bir tüzük olsun diye bu olağanüstü kurultayı yaptıklarına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Biz yeni bir tüzük yapacağız. Bütün siyasi partiler de örnek alacak. Biz madem ki demokrasiyi getiren partiyiz demokratik tüzüğü de getiren parti biz olacağız” şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu, kurultayın bir düğün havasında geçeceğini de vurguladı.

 

Kendisinden başka bir genel başkan adayının çıkması durumunda mutlu olacağını belirten Kılıçdaroğlu, “CHP’de daha fazla genel başkan, il başkanı, ilçe başkanı adayı olmalı. Bir arkadaşımız sandıktan galip geldiği zaman galip gelmeyen arkadaşımız onun elini havaya kaldırabilmeli. Bu kültürü geliştirmeliyiz.

 

Zamanla bu kültürün tamamı gerçekleşecek. Gerçekten demokrasiyi getireceğiz çıkana da hepimiz saygı duyacağız. Birden fazla genel başkan adayı çıkarsa yine çok mutlu olurum. O arkadaş kazanırsa önce ben gidip elini kaldıracağım. Ardından da parti için çalışmaya devam edeceğim” diye konuştu.

 

Eskiden yargının tartışmalı kararlarına CHP olarak itiraz etmezdiniz, hatta biırakın itirazı destek verirdiniz. Şimdi ne oldu da eleştiriyorsunuz, yargı arka bahçeniz miydi daha önce?

 

Hiç bir zaman yargı bizim arka bahçemiz olmadı. O dönemde yargı bağmıszı değildi şimdi de değil. Bizim eleştirilerimiz aynı. Ancak son dönemdeki kararlar her şeyi tuzla buz etti, tuz da koktu biz de bunu eleştiriyoruz. Bizim seçim bildirgemizde yargıya dönük vaatlerimizde bunlar yer aldı. Yargının bağımsızlaşması için gerekenleri yapacağımızı söyledik. Şimdi ise yargının bağımsız olmadığını bütün dünya biliyor. Allah Aşkına nedir bu Deniz Feneri savcılarının başına gelenler.

 

Ne yaptılar da görevden alınıp 11 yıl hapisle yargılanıyorlar? Yargı siyasi otoritenin sopası olarak kullanılıyor şu anda. Sabaha karşı eviniz basılabilir ve tutuklanabilirsiniz. Bir ihbar mektubu ya da gizli tanık yeterlidir bunun için.