İZMİR - TBMM Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Güldal Mumcu, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ile diğer İzmir milletvekilleri Oğuz Oyan, Aytun Çıray, Mustafa Moroğlu, Musa Çam, Alaattin Yüksel, Hülya Güven, Mehmet Ali Susam, Rıza Türmen, Erdal Aksünger ve Aşkın Türeli tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada, şöyle denildi:
Başbakan Erdoğan, 2004 yerel seçimleri öncesinde “İzmir’i alamazsak kendimi bu seçimleri almış saymam” diyerek İzmir üzerine siyasi ihtirasını erkenden belli etmişti. İzmir’i ne 2004’te ne 2007’de ne 2009’da ne 2010 referandumunda ne de 2011 seçimlerinde alabildi.
12 Haziran 2011 seçimlerinden bir ay önce İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik operasyonun amacı işte bu demokratik yolla dize getirilemeyen İzmirli seçmeni “başka türlü” ikna etme girişimiydi. Geniş bir kontrolör-denetmen ordusunun kuşatma altına aldığı İzmir Büyükşehir Belediyesini ve büyük seçmen desteğiyle seçilen Başkan Aziz Kocaoğlu’nu İzmirlinin gözünde itibarsızlaştırmak için şimdi yeni saldırılar tezgaha konulmuştur. İktidar partisi, demokratik yolla elde edemediği İzmir’i her yolu deneyerek, özel seçilmiş savcı ve yargıçlarıyla, denetçileriyle, denetçilerden oluşturulan sözde bilirkişi heyetleriyle, emniyet güçlerinin yasadışı takipleriyle almak istemektedir. Kendisi her türlü denetimden kaçarken, emrindeki bütün güçleri muhalefeti sindirmek amacıyla silah olarak kullanmaktadır. İzmir Cumhuriyet Başsavcısı, masumiyet karinesini hiçe sayarak, soruşturma kapsamındaki kişileri basına doğrudan suçlu ilan edebilmektedir.
Ankara’dan yönetildiğine hiç kuşku duyulmayan bu operasyonların gerçek niyetini görmeyen İzmirli yoktur. Özel olarak seçilmiş olmayan yargıçlara denk geldiği zaman tutuksuz yargılama kararı çıkarken, özel yetkili olanlar sözde “kuvvetli kaçma şüphesi” beyanıyla tutukluluğa karar vermektedirler. CHP’li belediye başkanlarının ve çalışanlarının adil denetim ve yargılamadan hiçbir çekinceleri yoktur ve olamaz; ama siyasi baskının geçerli olduğu yerde hukuk ve adalet var olamaz.
CHP’nin İzmirli Milletvekilleri olarak bizler,
*CHP’li belediyelere yönelik bu kuşatmaların, halk tabiriyle “öküz altında buzağı arama” gayretlerinin, ne İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanlarını ne de dürüstlüğünden hiç şüphe etmediğimiz Sayın Aziz Kocaoğlu’nu yıpratacak ve yıldıracak etkisi olamayacağının bilincindeyiz.
*İktidarın, muhalefetteki belediyelere yönelttiği bu hukuk dışı saldırılara karşı mücadelemizin bugün en önemli demokrasi mücadelesi haline geldiğinin farkındayız.
*Özel yetkili mahkemeler kaldırılmadan Türkiye’de bağımsız ve tarafsız yargılama olamayacağının bir kez daha kanıtlandığını görüyoruz.
*Sonuç olarak, iktidarı İzmir’den ve belediyelerinden elini çekmeye, hukuka ve insan haklarına saygılı olmaya davet ediyoruz.