EGEDESONSÖZ - CHP’li yerel yönetimlerin İzmir’i adeta köy haline getirdiğini söyleyen Bakan Yıldırım, belediyeye yapılan operasyonun yine CHP tarafından siyasi malzeme haline getirildiğini belirtti. Ankara’da onay bekleyen kent dönüşümü projelerinin incelendiğini de anlatan Yıldırım, yılbaşından sonra İzmir’in de içinde bulunduğu 5 ili ilgilendiren kentsel dönüşüm yasasının çıkacağını aktardı.
Bakan Yıldırım, kulislerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ve de Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması halinde Başbakan adayı olarak konuşulması, medyadaki değerlendirmelerin sorulması üzerine de önemli açıklamalar yaptı. 2014 yerel seçimlerinde İzmir’den Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olabilecek isimler arasında isminin konuşulduğunun belirtilmesi üzerine Yıldırım, “Şu anda yerel seçim yok. Biz çalışmalarımıza devam ediyoruz.Ben bu tür senaryoların hiçbir yerinde yokum, İşime bakıyorum. Önümde yapacak o kadar işim var ki. Bu dönem elimiz tuttuğunca, gücümüz yettiğince çalışacağız. Devlette devamlılık esastır. Bu projelerin hepsi öyle ya da böyle başlayacak. Kimse İzmir’de suyu tersine akıtamaz. İzmir projeleriyle ilgilenmenin ötesinde gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. İzmirlilerin bizi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na layık görmeleri benim için büyük bir onur ve gururdur. Ondan mutlu ve bahtiyar olurum ama şu anda ne seçim var ne de başka bir şey var. Bize İzmirliler bir görev verdi. Bu görevi layıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Eğer o gün geldiğinde partimiz uygun aday belirler onlar da tercihini kullanır. Bana verilen görev Türkiye’nin yollarını yapmak, havaalanlarını aktif hale getirmek ve iletişim altyapısını güçlendirmektir. Hiçbir zaman başka hayal peşinde olmadım. Allah hayırlısı neyse onu versin” diye konuştu. Bu tür konuşmaların günler yaklaştıkça daha çok artacağını da dile getirdi.
DESTEĞİN UYKULARI KAÇIRMASI LAZIM
İzmir insanının çok ciddi derecede farklılıklarının bulunduğunu anlatan Bakan Yıldırım kentin sosyal yapısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakan Yıldırım, “İzmirlilerin özgüvenini çok yüksek buldum. İnsanlar çok rahat ve sözlerini hiç esirgemeden rahatlıkla söylüyor. Bir de İzmir insanı öyle anlatıldığı gibi sembollere, söylemlere çok fazla takılıp hizmeti ikinci planda görmüyor. İzmirliler, İzmir’in içinde bulunduğu durumu hak etmediğini düşünüyor. Mutlaka İzmir’e bir şeyler yapılmasını beklediklerini söylüyorlar. Bunu ister bakanlık ister belediye yapsın insanların hizmet beklentisi var. İzmirliler İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çok büyük kredi açtılar. Türkiye genelinde nasıl insanlar AK Parti’ye 2002 yılından bu yana yükselerek destek verdiyse İzmir’de sol partiler de 1999 yılından bu yana yükselen bur çizgi izledi. İzmir’de de aynısı oldu. Son seçimlerde yüzde 56 oranında verilen bu oran ile destek doruğa çıktı. Bu çok müthiş ve büyük bir destek. Benim gördüğüm insanlar belediyeler ile diyalog kurmakta zorlanıyor. İnsanlar seçtiler ama karşılık bulmak istiyor. Mazeret üretmek kolaydır. Şimdi ‘yapacaktım da böyle oldu, yok operasyon oldu’ anlayışı olmaz. Geçin bunları. Sizlere verilen desteğin uykularınızı kaçırması lazım” dedi.
İZMİR KOCA BİR KÖY HALİNE GELDİ
Hükümetin projeleri açıklanması ve kamuoyuna duyurması ile birlikte İzmir’de hareketlilik yaşandığını dile getiren Bakan Yıldırım, belediyelerin harekete geçtiğini ve proje üretmeye başladığını söyledi. Geç de olsa ortaya çıkan bu durumu gördükçe mutlu olduğunu ifade eden Bakan Yıldırım, “ Bu da İzmir’in hayrınadır” dedi. AK Parti Çiğli Kongresi’nde yaptığı konuşmada CHP’ye yönelik “düşün artık İzmir’in yakasından” sözlerinin hatırlatılması üzerine Bakan Yıldırım, “Her seferinde işler olmayınca, yapılmayınca bir şeyin arkasına sığınılıyor. Bunun içinde operasyon ve başka durumlar da var. Bu süreçte sivil toplum kuruluşlarının da belediye destek verdiğini gördük. Meslek odaları destek veriyor. Ama o destek şehri esir alamaz. Ben o konuşmada oraya dikkat çektim. Ben orada ‘siz gücünüze göre siyaset yapın’ dedim. İzmirli sizin gücünüzü ne kadar benimsiyor? Güçleri sınırlı fakat gürültüleri de fazla. Bu doğru değil. Herkes gücü oranında demokratik mücadelesi verecek. Bu mücadeleyi biz de veriyoruz. Sonunda bir sonuç ortaya çıkınca herkes buna razı olacak. O zaman başka bir yoldan manevra ile yine karşınıza çıkıyorlar. Bu nereye kadar gidecek. Böyle şey olur mu? İzmir bunu nereye kadar taşıyacak ve kaldıracak? İzmir’i koca bir köy haline getirdik. Çekişmekten konuşmaktan iş yapmaya vakit yok. Artık bu şehir bıktı usandı bundan” diye konuştu.
Yıldırım, “İzmir’de yani şehirde altyapı yapmanıza kim engel? Altyapı ile ilgili yapılacak çok iş var. Basmane Çukuru’nu yapmanıza kim engel? Bir bakıyorsunuz iki belediye birbiriyle aynı partide olmasına rağmen birbiriyle çakışma içinde. Bir uyumsuzluk var. Bunlar İzmir’e zaman kaybettiriyor. Seçim zamanı bir İzmirli bana ‘Rahmetli Ecevit ömrü boyunca Köy-Kent’leri kurmak için didindi durdu. Ama ömrü vefa etmedi. Fakat İzmir bunu kendiliğinden başardı’ dedi” ifadelerini kullandı.
CHP OPERASYONU SİYASETEN KULLANIYOR
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyonların zamanlamasına ve yapılaş şekillerine yönelik daha önce eleştiri getiren ve bu konuda konuşan Bakan Yıldırım, yine ilginç açıklamalar yaptı. Yıldırım, “Bu konu çok geniş bir konudur. Bu bir yargısal faaliyettir. Dosyanın içeriğini bilmiyoruz. Neyle suçlandıklarını bilmiyoruz. Benim bu aşamada kanaat belirtmek gerçekten çok zor. Ben operasyonun yapılış şeklinin yanlış olduğunu, insanların evinden sabaha karşı alınmasına gerek olmadığını söyledim. Çalışmanın daha düzgün bir şekilde yapılabileceğini bu adamların yerlerinin belli olduğunu ifade ettim. Yeri yurdu belli olan insanlar için ‘tedirginlik yapmaya gerek yok’ dedim. Bunların hepsini ifade ettim. Bu iş, CHP tarafından siyaseten çok ciddi şekilde kullanılıyor. Seçim zamanı da ilk operasyon olduğunda da kullandılar. Bu işi siyesi mercilere çektiler. Sonra da çıkıp ‘birer milletvekili daha fazla çıkartacağız’ dediler. Bunlar çok yakışıksız bir değerlendirme. Bunun kabul edilmesi mümkün değil. Şimdi de ‘bunu AK Parti ve AK Parti hükümeti yaptırıyor’ gibi anlamsız şeyler söylüyorlar. Bunu hiçbir şekilde kabul edemeyiz. Savcılara ve hakimlere bir sürü laflar ediyorlar. İnsan her yargısal faaliyette böyle anlamadan dinlemeden yargıca, mahkemelere bağırır çağırırsa, ağzına geleni söylerse hukuk devletini nereye koyacağız. Yargının sorunları tabi ki yok mu? Var. Onu çözeceğiz. Ayrı bir şey ama bir konu yargıya intikal ettiyse siyaset de susar, vatandaş da susar. İddianame hazırlanıyor” dedi.
YARGI HERKESE LAZIM
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyonun temeli ve çıkış noktası ile ilgili araştırmalar yaptığını dile getiren Bakan Yıldırım, “2009 yılında Büyükşehir’in bir şirketinde çalışan gitmiş biri savcılığa şikayette bulunmuş. Seçim sürecinde bir takım usulsüzlükler yapıldığını söylemiş. Dosyanın evveliyatı oraya gidiyor. Valilik inceleme yaptırmış ve savcılık dosya açmış. Sonra da eski genel sekreterin bir gazeteciye yaptığı açıklamalar var. Aslında bu süreç belediyenin kendi içinde başlayan bir süreç… Niye ona buna laf söylüyorlar ki? İçerden birisi gidip şikayet ediyor savcılık görmezden mi gelecekti? Savcılık bunu ciddiye almış işlim yapmış. Şikayetçi kişiye ‘ya kardeşim git işine’ diyecek hali mi var? Bu sadece Büyükşehir Belediyesi’nde olmuyor. Cemil Şeboy Buca Belediye Başkanlığı yaptı. Çok da başarılı bir belediye başkanıydı. Oraya da operasyon yapıldı. O zaman bu arkadaşlar ne dediler acaba?” ifadelerini kullandı. Bakan Yıldırım, özel yetkili mahkeme ve savcıların görevlerini nasıl kullandıkları konusunun gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirirken bu konuların gündeme geldiğini de söyledi. Yıldırım, “Bu oluşumları iyi niyetle kuruyorsun. İçtihat ve kanunları da tam oluşmadığı için sorunlar çıkabiliyor. Bunu düzeltecek olan da biziz. Ama bunun yolu oraya salvo atış yapmak değildir. Yargı herkese lazım. Böyle şey olmaz” diye konuştu.
KOCAOĞLU DAVET ETSİN TÜNELE GİRERİM
Metro çalışmalarının belediyelerin istemesi halinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na devrini öngören yasa ile ilgili konuşan Bakan Yıldırım, yasanın çıktığı zamandan itibaren birçok projeyi bu kapsamda kendi bünyelerine aldıklarını söyledi. Ankara metrosunu örnek veren Bakan Yıldırım, “Biz gittiğimiz yerlerde belediyelerden talep gelmesi halinde bunu yapabileceğimizi söyledik. Bazı yerlerden de talep geldi. İzmir ile ilgili ben de ‘belediye başkanı böyle bir şey isterse yaparız’ dedim. Ankara’da zaten alıyoruz. İzmir’de de alırdık. Belediye başkanı (Aziz Kocaoğlu) hemen açıklama yaptı. Sonra da ‘biz başladığımız işi yarım bırakmayız, bitiririz. Kimse karışmasın’ dedi. Ondan sonra da zaten olay bitti. İşin doğrusu zaten benim onun işine burnumu sokmam yakışık almaz. Büyükşehir Belediyesi’nin metro çalışmalarını dert ediyorum ama bunu da gidip durumdan vazife çıkartan bir insan durumuna düşmek istemem. Karışmayı da uygun bulmadım. Kendisi davet etseydi giderdim” dedi.
KARŞIYAKA TRAMVAYINA SOĞUK BAKILIYOR
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan metro gezisi için davet beklediğini ifade eden Bakan Yıldırım, yeraltına girmek istediğini söyledi. Bu konuda metro ve raylı sistem alanında çalışmalar yaptıklarını deneyimlerini paylaşmak istediğini dile getiren Yıldırım, “Başkan kendi yapmak istediği yüzeysel raylı sistem yani tramvay projeleri ile ilgili teklif getirdi. Bunlardan birisi Üçkuyular-Alsancak diğeri de Karşıyaka hattıdır. Bunlardan Alsancak’taki hat için izin verdik. Diğer yani Karşıyaka için ise bilgi alışverişi devam ediyor,. Bize istenen bilgi ve belgeler gelmedi. Trafik durumu ve araç sayıları ile ilgili rakamların gelmesi gerekiyor. Bizim kanaatimiz şimdilik Karşıyaka’ya yapılacak projenin rantabl gözükmediğidir. Tam olarak rakamlar gelmeden olumsuz bir cevap da vermek istemiyoruz” diye konuştu.
YOĞUNLUK ARTIŞI BAHANE
Alsan Limanı’nda yapılacak yeni kurvaziyer limanı ile ilgili de konuşan Bakan Yıldırım içinde oteller, alışveriş merkezi ve geniş alanların bulunduğu projenin Mart ayında ihaleye çıkacağını söyledi. Aynı anda 5 kurvaziyer geminin yanaşacağı yap işlet devret modeli ile yapılacak çalışmaya Konak ve Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı itirazları da değerlendiren Bakan Yıldırım, “Yoğunluk artışı ile ilgili itiraz yaptılar. Yoğunluk artışı bir itirazda klasik bir söylemdir. Gerekçe bulamayınca ‘yoğunluk artışı var’ dediler. Böyle şey olmaz. O zaman İzmir’de binalar, yeni yerleşim alanları yapmayalım. Bu artışı gidermek sizin göreviniz. O zaman İzmir’dekilerin yarısını memleketine geri gönderelim. Onu geçin. Zaten Özelleştirme İdaresi itirazları ciddiye alıyor. Bu itirazlar projenin devam etmesini, yürümesini engelleyecek itirazlar değildir. Bunu da İzmirlilerle paylaşmak istiyorum. Proje devam edecek” dedi. İçinde dalgakıranın bulunduğu Konak Pier’in yanına yapılacak yeni yat limanı ve diğer yat limanı projeleri hakkında konuşan Bakan Yıldırım, “Burada Mart Nisan ayı gibi ihaleye çıkacağız. Bayraklı Turan’da yapılacak bir çalışma daha planlıyoruz. Onun da çalışmaları devam ediyor” ifadelerini kullandı.
DÖNÜŞÜM KANUNU YENİ YILA ÇIKIYOR
İzmir’deki kentsel dönüşüm çalışmaları ve Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan projeler hakkında da fikirlerini söyleyen Bakan Yıldırım, işlerin istediği gibi gitmediğini dile getirdi. Yıldırım, “Şehir yenileme projeleri bir türlü benim istediğim tarzda gitmiyor. Şehir yenileme projesinde hep ben ‘bunu biraz siyasetin dışına çıkartalım’ diyorum. Van depremi bunun önemini bize zaten gösterdi. Belediye ile hükümet birlikte hareket etmelidir. Çıkıp bizi engellediler demenin bir mantığı yok. Büyükşehir Belediyesi çıkıp ‘biz gönderdik ama onaylanmıyor’ diyor. Ben de konuya baktırdım. Belediyenin talepleri olmuş. Belediye konuyu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iletmiş. Belediye, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne Cennetçeşme, Bayındır Çırpı, Necati Uza, Yenice Mahalleleri, Torlabı Çaybaşı, Menemen Ahıhıdır Mahallesi, Gaziemir Aktepe-Emrez Mahalleleri, Karşıyaka Örnekköy Mahallesi için başvuruda bulunmuş. Toplam 6 bölgede müracaat var. Şehir yenilemede seçim sırasında ‘Bu iş siyaset malzemesi olmamalı, insanları mağdur etmememiz lazım. Gönüllülük esası olmalı. Önce yapıp sonra yıkmalıyız’ dedim. Gerekirse bunun için biz bir kanun çıkartacağımızı söyledim. Bir kanun taslağı var. Yılbaşından sonra bu kanun çıkacak. İzmir’i de içine alan diğer 5 ilimizin de içinde bulunduğu Afet Riskine Maruz Kalan Yerlerin Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hazırlığı var. Bunu en kısa sürede çıkartacağız. Bu özellikle birinci derecede deprem bölgesi içinde kalan yerleri kapsıyor. İzmir’in işi de kolaylaşacak. Bu işi siyasi alana çekmek doğru değil. Bu işin şakası yok. Bir kör dövüşüdür gidiyor. Biz bu işin belediyeleri aşacağını söylüyoruz. Hükümet ile belediye ortak yapmalıdır. Bu sözümü daha önce de söyledim. Halen daha arkasındayım” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da aynı açıklamalar yaptığını ‘bu bizi aşan bir iş’ dediğini dile getiren Bakan Yıldırım, “Başkan çıkıp ‘ben Kadifekale’de yaptım. Örnek var’ diyor. Tamam yaptın da mübarek orayı yapabilmen için önce Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Uzundere’de konutları yaptı. Uzundere’de 3 bin 50 tane konutu yaptı. 15 yıl vade ile belediyeye verdi. Belediye de aldı onları Kadifekale’deki vatandaşlara dağıttı” diye konuştu.
35 PROJENİN 9’U YÜRÜYOR
Seçim döneminde ortaya çıkan 35 Proje gibi kentin tamamı ilgilendiren projelerin aslında hazırlıklarının daha önce yapıldığını anlatan Bakan Yıldırım, çalışmaların sadece seçime yönelik olmadığını da söyledi. Yıldırım, “Aslında bunları derli toplu anlatmak gerekiyordu. Bu olmadığı için bir dağınıklık vardı. İzmir’den bizim aday olmamızla birlikte bunları paylaşma imkanı buldum. Biz sadece Karayolları olarak geçmiş dönemi söylemiyoruz. Şimdi yaptığımız yatırımın miktarı 2,5 katrilyonun üzerindedir. Çevre Yolu, diğer yollar, yapılanlar ve projeler hep İzmir’e geldi. Ankara’ya İzmir’e bölünmüş yollar yaptık. Demiryolu ve otoyol yatırımları geliyor. İzmir’in 35 Projesi’ne 35 milyar dolarlık yatırım yapılacak. Şimdiye kadar bunun 9 tanesini biz yürürlüğe koyduk” dedi.
Öte yandan Bakan Yıldırım, EXPO 2020 ile ilgili de çalıştıklarını da söyledi. Yıldırım, “Alsak iyi olur. Ama almazsak dünyanın sonu değildir. Zaten projelerimiz devam ediyor. EXPO 2020’yi alırsak projelerin üzerine ballı kaymak olur” ifadelerini kullandı.