İZMİR - Ekonomist Karadağ, Türkiye ekonomisinin 2011 yılını objektif olarak değerlendirdiğimizde; 2011 yılında hayata geçirilmiş önemli gelişmeleri görebiliyoruz. Özellikle ihracatta ve büyümede oranlarının artması dünya ülkelerine örnek olacak gelişmeler olmuştur. AB ülkeleri krizden kıvranırken Türkiye’nin ihracatını artırması çok önemli bir gelişmedir. 2011 yılı ihracatının 2010 yılına göre yüzde 18,2 artarak 134,6 milyar dolara ulaşması bunun göstergesidir ”diye belirtti.
2012 YILIYLA İLGİLİ ENDİŞELERİMİZ VAR
‘Madalyonun diğer tarafına baktığımızda ise ihracatın önünde seyreden ithalattaki artış alınan önlemlere rağmen bir türlü düşürülemeyen cari açık ve dış ticaret açığı, yılı çift haneyle kapatan enflasyon gibi gelişmeler, 2012 yılıyla ilgili endişeleri de beraberinde getirmiştir. Bir türlü azaltılamayan cari açığın ekonomimizin için büyük bir sorundur’ diyen Ekonomist Ayten Karadağ, Türkiye’nin Ocak 2011- Ekim 2011 dönemi cari açığı, 2010’un aynı dönemine göre %94 artarak, 65 milyar dolar olmuştur. Bu cari açığın çok önemli bir yüzdesini dış ticaret açığı oluşturmaktadır. Türkiye ekonomisi 2011 yılının ilk 9 ayında %9,6 gibi bir büyüme oranı sergilemiş olsa da İMKB (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) endeksi 2011 yılında %20’lik düşüşle dünyada ağır kayba uğrayan endeksler arasında yer almıştır. Bununla beraber İMKB’de hisse senetleri halka arz edilen şirket sayısı 2011 yılında 2010’a göre artmasına karşın, halka arzların parasal büyüklüğü, 2010’a göre TL bazında %58, dolar bazında %61,4 azalmıştır’ dedi.
CARİ AÇIK KORKUTUYOR
Yaptığı açıklamasında, 2011 yılında büyük paralar yatırım olarak değerlendirilmeyip ve buhar olup yurtdışına çıktığının altını çizen Ekonomist Karadağ, ‘2011 yılında Türk şirketleri ne büyümüş ne de karlılığı artmıştır. Türkiye’de yüz binlerce insan da bu uçup giden paradan dolayı ya işinden, gelirinden olmuş ya da işe girip istihdam edilme olanağından mahrum kalmıştır. Türkiye’nin Ocak 2011-Ekim 2011 dönemi cari açığı, 2010’un aynı dönemine göre %94 artarak, 65 milyar dolar olmuştur. Buna birde Kasım ve Aralık aylarını da eklersek, 2011’de toplam cari açığımız 80 milyar dolar civarındadır. Bu da yüksek bir rakam olup bizi çok korkutmaktadır’’ dedi.
EKONOMİK ANLAMDA KALKINMA İÇİN KOBİ’LER DESTEKLENMELİ
Ülkemizdeki KOBİ’lerin bugün karşılaştığı sorunların başında finansman eksikliği, teknoloji kullanmada yaşanan güçlükler, sınırlı yönetim kabiliyetleri ve düşük üretkenlik geldiğini belirten Ekonomist Karadağ konuşmasını şöyle sürdürdü;
Gelişmiş ülkelerde KOBİ’lerin toplam kredilerden aldıkları pay, Türkiye’deki KOBİ’lerinin toplam kredilerden aldığı pay arasında büyük bir uçurum bulunmaktadır. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler, bütün dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de ekonominin en önemli unsurlarıdır. Türkiye’de yaklaşık 4 milyon civarında esnaf, sanatkar ve KOBİ mevcuttur. Üretim yapan KOBİ’ler tüm işletmelerin yüzde 15′i kadardır. KOBİ’lerin toplam istihdama olan katkıları azımsanmayacak kadar büyüktür. Bu kadar önemli rollerine bulunmasına ve Türkiye ekonomisinin sigortası olmasına rağmen KOBİ’ler maalesef Türkiye’de desteklenmediği için zor şartların altında ezilmekte hatta kapanmama mücadelesi vermektedir. Bir dünya gerçeği olan KOBİ’ler hak ettiği şekilde desteklenmez ve KOBİ’lere mevcut durumdan daha fazla kredi imkanı sunulmaz ise çok sayıda KOBİ’nin kapısına önümüzdeki günlerde kilit vurulabilir. Gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler KOBİ’lerin öneminin, ekonomik büyüme, sosyal birleşme, istihdam, bölgesel ve yerel kalkınmaya sağladıkları katkıların farkına varıp bu kesimi sürekli desteklemişlerdir. Stratejik bir coğrafi konuma ve öneme sahip olan Türkiye’nin ekonomik anlamda kalkınması ve diğer rakip ülkelerle daha güçlü mücadele etmesi ancak; KOBİ’lerin reel anlamda desteklenmesinden geçer” dedi.