Büşra ÇETİNKAYA/EGEDESONSÖZ – Ekonomik kriz arıcıları da vurdu. Arıcılık maliyetlerinin artması üreticiyi canından bezdirdi.

Bir yandan ekonomik koşullar bir yandan iklim değişikliği ve doğal afetler bal üretimini olumsuz etkiliyor. Gerçek bal üreticisine üretim desteğinin yetersiz kalması bir yana sahte bal üretiminde ise artış yaşanıyor.
İzmir İli Arı Yetiştiricileri Birliği İkinci Başkanı Ramazan Keklik arıcılıktaki son durumu, bal üretiminde yaşanan sorunları ve arıcılığın desteklenmesine dair görüşlerini Egedesonsöz'e aktardı.

SATIŞLARDA İÇLER ACISI DURUMDAYIZ
Keklik, arıcıların ekonomik şartlardan dolayı zor günler yaşadığını dile getirerek en büyük sorunun pazar olduğunu söyledi. Keklik, 'Maliyetler arttı, fiyatlar çok yüksek. Toptan satışlarda fiyatlar çok yüksek. Şu anda toptan mal satışlarında içler acısı durumdayız. Tüccar, balın kilogramı başına 60-70 liralardan bahsediyor. Bu da maliyeti ancak kurtarıyor ya da kurtaramıyor. Biz burada kendimizden feragat ediyoruz. Yevmiyeden fedakarlık ediyoruz. Kovan başı en az 20 kilo bal alabilirsen eve bir top ekmek götürebiliyorsun. Bir de işçilik maliyeti var. Arıcılığın en kötü dönemini yaşıyoruz' dedi.

FİYATLAR ÇOK DEĞİŞKEN, YARIN NE OLACAĞI BELLİ DEĞİL
Bal üretimindeki artan maliyetleri anlatan Keklik, 'Ben gezginci arıcılık yapıyorum ve aracım var. Buna rağmen geçen sene mazotun litresi 20 liraydı, bu sene 42-43 lira. Fiyatlar çok değişken, yarın ne olacağı belli değil. Tek katlı kovan fiyatları Ağustos-Eylül aylarında 600-700 liradaydı. Katlı kovan 1000 lira civarındaydı. Şu anda 1700-1800 lira. Hemen hemen yüzde 100'ün üzerinde bir artış oldu. İşçi çalıştırıyoruz. Geçen sene işçi yevmiyesi 300 liraydı. Bu sene işçi yevmiyesi 1000 lira. Peteği çevirmek için mum işçiliğinde geçen sene 20 lira verirken bu sene 50 lira veriyoruz. Her şeyin fiyatı yüzde 100 arttı ama geçen sene de toptan balın teneke fiyatı 1800-2000 lira bandındaydı.Bu sene de aşağı yukarı aynı fiyatlarda' ifadelerini kullandı.

ARILAR 3 AY İZMİR DIŞINDA
Keklik şunları söyledi:

'Gezginci arıcılığı Kemalpaşa'da yapıyorum. Arıları kış mevsiminde Tire-Aydın bölgesine götürüyoruz. İlkbaharda kiraz çiçeği zamanı başladığı zaman Kemalpaşa'ya getiriyoruz Mayıs ayında karaçalı bitkisinin olduğu Kula-Uşak bölgesine götürüyoruz. Oradan da Kütahya'ya geçiyoruz. Ağustos'ta tekrar çam ağacına geri dönüyoruz. Arılar çoğunlukla İzmir'de duruyor ama 3 ay İzmir dışına çıkıyor.

YANGINDAN DOLAYI İZMİR'E YIĞILMA OLDU
Bölgemizdeki üretim alanlarında büyük bir daralma yok. Muğla yöresindeki yangınlardan dolayı oradaki arıcılar 2 senedir bizim bölgemize, genel olarak Kemalpaşa bölgesine, geliyorlar. Dolayısıyla aşırı bir yığılma oluyor. Bu durumdan dolayı nektar akışı azalmış oluyor. Onlar da mağduriyet yaşadığı için bir şey diyemiyoruz. Gelene git demiyoruz. Bölüşmemiz lazım, ne kadar ekmek olursa.'

ÇİÇEK OLMAZSA OLMAZ
Değişen iklim ve aşırı hava olaylarının arılar üzerindeki etkisinden bahseden Keklik, 'İklim değişikliği arıcılığı yüzde 100 etkiler. Arı, çiçekten bal alan bir hayvan. Aşırı yağmurlar da zarar verir. Kuraklık daha da kötü. Çiçek kalmayınca arı nektar bulamayacak. Çam balı almak için de güçlü koloniler lazım. Güçlü koloni için de gezginci arıcılar için gittiğimiz yerde çiçek olması lazım. Çiçek olmazsa güçlü koloni de olmaz. Bizim pik noktamız çamdır. Çam ağacı en uzun süre bal veren ağaçtır. Ağustos'tan 20 Kasım'a kadar bal alırız. Soğuklar başladıktan sonra duraklama dönemine gireriz. 10 Mart gibi tekrar başlar 1 ay daha bal verir. Ağustos ile 15 Nisan arası bal veren bir dönem var. Çam ağacının kabuğunda koşnil böceği yaşıyor. Aşırı sıcaklar koşnil böceğini öldürebilir' dedi.

KOLONİ BAŞINA 60 LİRA DESTEK ÇOK YETERSİZ
Keklik, arıcılığa destek verilmesi gerektiğini söyleyerek koloni başına verilen desteğin yetersiz kaldığını ekledi. Sahte bal satanların da cezalandırılması gerektiğini belirten Keklik, sözlerini şöyle bitirdi:

'Kuraklığa karşı dirençli bitki, polen var mıdır hiç araştırmadık.Alternatif bitkiler olarak akasya, ıhlamur olur. En azından bakanlık tarafından yaygın olarak bu bitkiler dikilirse arıcılığa bir katkı sunmuş olur ama şu an için en önemli sorunumuz pazar sorunu. Koloni başına destek 60 lira destek var ve çok yetersiz kalıyor. Çıkardığımız ürünün güzel bir pazar yapması lazım. Bu sene Mart ayında arıcılığa masraf yapmaya başlarken balın toptan fiyatını 150 liradan satabileceğimin garantisi olursa o zaman insanlar bu işin üstüne daha çok gider. Balın ne olacağı belli değil. Bal olacak mı o da belli değil. Bunu almak için mücadele ediyoruz. Alınca satabilmemizin garantisi yok. Nereye başvursak geriye dönülüyor. Sahte tatlandırıcı kullanılarak bal satıyorlar. Maliyet çok düşük kar çok yüksek. Bunların hapis cezası gibi çok büyük yaptırımlarının olması lazım.'