Araştırmacı Yaldız, ‘Ankara ziyareti’ni yorumladı: Köprünün başını Saygılı tuttu!

EGEDESONSÖZ- Gazeteci-Yazar İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız, Sonsöz TV’de katıldığı programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

Programda gündem olan İzmir Körfezi’ndeki kirlilik konusu masaya yatırıldı.

8 VEKİL ELEŞTİRDİ, SAYGILI ANKARA’YA GİTTİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ile birlikte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a ziyaretini yorumlayan Yaldız, “Apar topar ve ağır bir cevap verdi Murat Kurum’a, sonrasındaki ziyaret çoğumuz için sürpriz oldu. Eyyüp Kadir İnan için seviye tartışması başlatmıştır, Şebnem Bursalı'ya da cevap vermiştir. Tugay,  AK Parti milletvekilleri ile değil ama İl Başkanı ile iyi bir diyalog ortamı yakaladı. Zaman zaman Bilal Saygılı'nın adını vererek teşekkür konuşmaları yapıyor. Ziyarette Saygılı'nın olması benim için sürpriz olmadı. İzmir-Ankara köprüsü kurulmuş ve bu köprünün başında Saygılı geliyor. Milletvekillerinin bu köprüde çok harcı yok. Hamza Dağ'ın da katkısının ve bilgisinin olduğu bilgisi bende yok. Kent adına birlikte olmak, birlikte çalışmak; İzmir'in sorunları için bir arada hareket edebiliyor olması kent adına bir kazanımdır. Kent çatışmadan beslenmez. Geçtiğimiz 5 yılda, dönemin milletvekili Hamza Dağ, İzmir'deki pek çok yerel projeye destek verdi. Tunç Soyer tarafından defalarca teşekkür edildi kendisine. Diyalog ortamı vardı. Zaman zaman İzmir-Ankara ilişkileri gerilse de dönem dönem normalleşmiştir. Bu dönemde garip olan, herhangi bir milletvekili iradesi yok. AK Parti'nin 8 milletvekili var. 8 milletvekilinden herhangi birinin bu görüşmede olmaması, milletvekillerinin çoğunlukla Tugay'a körfez üzerinden yüklendiği bir dönem olması ve tüm bunlar olurken İl Başkanının ayrı kanal açıyormuş izlenimi vermesi, diğer dönemlerden bu dönemi farklı kılan faktör olarak gözüme çarptı. Görüşmelerin perde arkasında neler oluyor, Ankara-İzmir köprüsü hangi temeller üzerine kuruldu, nasıl işliyor? Bunlarla ilgili biraz daha ayrıntıya ihtiyaç var. Netice itibariyle, olayın bilimsel ve pozitif bir yaklaşımla ele alınması gerekiyor. Körfez, yaşayan bir organizma. Buradaki gelişmelere sadece olduğu zaman değil, olmadan önce önlem alınması gerekiyor. Gerekirse belediye bunu yapamıyorsa, tüm yetkiyi başka kurumlara devretsin. Üniversitelere, hükümete devretsin ya da ortak bir şeyler yapılsın. Ankara'da verilen fotoğraf bu anlamda umut verici” ifadelerini kullandı.

FOTOĞRAF KARESİ UMUT VERİCİ
Yerel yönetimin açıklamalarına tepki gösteren Yaldız, “Körfezin orada basın toplantısı yapıldı, ‘İzmir Körfezi öldü, bunun sorumlusu belediyedir’ denildi. Büyük ölçüde bu ifadeye katılıyorum. Cemil Tugay 6 aylık belediye başkanı. Belki 25 yıllık sürecin sorumlusu. Ben Ahmet Piriştina'yı çok severim, adı yaşarken efsaneleşmiştir, ancak Piriştina döneminde yapılan hatalarla başlayan bir zincir var. Körfezde daha önce devam eden Çiğli Atıksu Tesisi ile ilgili projenin, atıksu ve yağmur suyu ayrık sisteminin birleştirilmesi ile başladı. 2000'li yılların başında proje hızlı bitsin diye hatlar aynı kanaldan gidecek şekilde birleştirildi ve proje küçültüldü. Bu birleştirmenin ardından Türk işi bir altyapı sistemi oldu. Avrupa'da 1850'lerde yapılan altyapı hâlâ kullanılıyor. Biz, 2000'lerde yapılanı 15 sene kullanamadık. 4,5 milyona hizmet edecek altyapı yapmak yerine projeyi küçülttük. Bu, Hasan Fehmi Mali döneminde oldu. Bir an önce körfezdeki kirliliğin ve kokunun önlenmesi için. Oradan başlıyor. Kocaoğlu'nun 4. fazı zamanında yapmaması, Çiğli'deki çukurlara çamurları gömmek dışında bir şey yapmaması... Soyer'in Kocaoğlu döneminde devletin Ulaştırma Bakanlığı ile körfez konusunda yapılan sirkülasyon kanalı projesini iptal etmesi, "Körfez kendi kendini temizler" demesi... Tugay daha 6 aylık belediye başkanı. Ben ona 25 yıllık faturayı kesmem. İzmir 3 bin yıllık liman kenti. Bunlar zaten geliyordu. İzmir’in körfez kadar değerli hiçbir şeyi yok. İzmir’in en önemli değeri körfezdir. "Yetki bizde değil, etki bizde değil"... 25 yıllık CHP yönetimlerinin zaafları sonucu körfez bugün ölmüştür. Körfeze ne kadar deşarj yapıldığını biliyor muyuz? 8 senedir körfeze kanalizasyon deşarj ediliyor. Tunç Bey'in son döneminde bir parça çözüm bulunmaya çalışıldı, ancak körfeze taze su girmeden, su sirküle olmadan çözüm olmazdı. Sizin İZSU gibi devasa bir kurumunuz var. Burada körfez ile yatıp kalkan bilim insanları olması lazım. Plankton meselesi bir anda olmadı ki. Her sene bunu konuşuyoruz. İzmir’i 25 senedir CHP yönetiyor. Körfeze kanalizasyonu AK Parti boşaltmıyor ki. Çamurları AK Parti hükümeti gömmedi ki çukurlara. Yüzde 75 sorumluluk CHP yerel yönetimlerinindir bana göre. Piriştina döneminde sistemin küçültülmesi ile başlayan hatalar zinciridir. 4. fazı 2 sene önce ihale edilebilirdi. 5. fazın ihale edilmesi lazımdı. 3 faz yarım yamalak çalışırken 4. faz yapılamadı. Midyeler bile yaşamıyor körfezde. Belki yağmurlar bir nebze rahatlatacak körfezi. Ama şunu yadırgadım: Gemiler, plankton vesaire... Planktonları gemiler getirdi falan... Gemiler yeni mi geliyor? İzmir’e gemiler 3 bin yıldır geliyor” dedi.