Anadol’dan son vuruş: İsmet Paşa’ya dokunma

İZMİR - CHP Grup Başkan Vekili Kemal Anadolu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın miting meydanlarında damgalı nüfus cüzdanlarını kullanarak CHP ve İnönü'ye saldırdığını belirterek, ''Başbakan'ın bu kadar yakın geçmişi bilmemesi felaket, bilerek sömürüyorsa o zaman da rezalet, 1942 olayı güncel siyasi malzeme olarak nasıl kullanılır'' dedi.

Kemal Anadol, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Erdoğan'ın seçimi bahane ederek CHP üzerinden cumhuriyete, İnönü üzerinden de Atatürk'e saldırdığını söyledi. CHP Grup Başkan Vekili olarak son basın toplantısını düzenlediğini, vurgulayan Kemal Anadol, CHP'nin 1950'ye kadar ülkeyi yönettiğini, noksan veya yanlışları olabileceğini, ancak noksan ve yanlışların çok üstünde aydınlanma devrimi yaptığını ifade etti. Cumhuriyete saldırının bir moda haline geldiğini, Başbakan Erdoğan'ın cumhuriyete saldırıyı alışkanlık haline getirdiğini savunan Anadol, şunları söyledi: ''Cumhuriyet kazanımları olmasa ne Recep Tayyip Erdoğan, ne başka politikacı, ne de bizler olabilirdik. Başbakan elinde eski nüfus cüzdanları ile dolaşıyor 1942'de bez almak için vatandaş kuyruğa girmiş damga basılmış, 1942'de vatandaşın nüfusuna ekmek için damga basılmış diyor. İzmir mitinginde, başka değişik yerlerde defalarca söyledi. Benim nüfus cüzdanımda da damgalar var. Bunlar birer belge olduğu için ben nüfus cüzdanımı sakladım, sonrasında da büyüterek çerçevelettirdim. Bu damgalar olmasaydı ne olurdu? 

 

1942'de Türkiye'nin nüfusu 17.5 milyon, 1 milyon erkeği askere alınmış, nüfusun yüzde 80'i köylerde oturuyor, makinesiz, ilkel usullerle tarım yapılıyor. Hitler sınıra dayanmış. Ordu nasıl beslenecek? Üretim düşmüş, İnönü müthiş yönetim biçimiyle hem Türkiye'yi savaşa sokmamak için denge politikası üretiyor, hem de içeride yönetimi acze düşürmeden orduyu ayakta tuttu ve bizler de ekmeği, pamuklu kumaşı karne ile aldık. İnönü, (sen bizi aç bıraktın) diye bağıran bir kız çocuğuna (aç bıraktım ama babasız bırakmadım) cevabını vermişti. Recep Tayyip Erdoğan, bunları, gerçekleri bilmeden söylüyorsa felaket. Başbakan'ın bu kadar yakın geçmişi bilmemesi felaket, bilerek söylüyorsa o zaman da rezalet, 1942 olayı güncel siyasi malzeme olarak nasıl kullanılır?''

Anadol, yakın geçmişin yeterince bilinmediğini kaydederek, şöyle devam etti:

''1942'yi tahrif eden çirkin politikayı şiddetle kınıyorum. Siyasi malzeme konusu yapmak son derece çirkindir. Cumhuriyet olmazsa bugünkü yaşantı, laik düzen, demokratik yaşam olmazdı. Cumhuriyeti rövanş alınacak unsur olarak görenler, demokrasiyi amaç değil, araç görenler niyetlerini açığa çıkartıyor, deşifre oluyorlar. Atatürk'e karşı sistemli eleştiriye başladılar, sıra Atatürk'e gelecek biliyorum. Nüfus cüzdanını cebinde dolaştırarak miting miting gösterip sömüren Başbakan'ı kınıyorum.''Kemal Anadol, Atatürk ve Cumhuriyet ile ilgili eleştirilere CHP yöneticilerinin yeterince tepki verip vermediğine yönelik bir soruya ''Bu soruyu parti yönetimine sormak lazım. Bu olay beni acıttığı için ben basın toplantısı düzenledim. Bir yurttaş olarak çok canımı acıttı'' dedi.

Anadol açıklamasından sonra kendisine yöneltilen parti içi sorunlara ilişkin sorulara yanıt vermedi. Yeni CHP’nin ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konuda sessiz kalması, CHP’nin yeni dönemde eksen kayması yaşayıp yaşamadığı gibi konularda yöneltilen soruları yanıtsız bırakan Anadol, “Ben hala CHP’nin Grup Başkan Vekiliyim. Ancak görev sürem 12 Haziran itibariyle sona eriyor. Bu eksikliği gördüğüm için partim adına tamamlamayı tercih ettim’ dedi.