MANİSA - Çözüm süreci kapsamında Ege Blgesi'ndeki illerde temaslarda bulunan Akil İnsanlar Ege Bölgesi Heyeti, Manisa'daki sivil toplum kuruluşları, iş dünyası ve halkla buluştu. İş dünyası temsilcilerinin yanı sıra sendikalar, Baro, Tabip Odası ve çeşitli derneklerin temsilcileri ile akşam yemeğinde bir araya gelen Akil İnsanlar Ege Bölgesi Heyeti'ndeki Avni Özgürel, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Fadime Özkan, Baskın Oran, Fehmi Koru, Fuat Keyman ve Hasan Karakaya sürece ilişkin olumlu değerlendirmeleri dinledi, endişe ve eleştirileri yanıtladı.
Açılış konuşması yapan Fuat Keyman, toplantıların verimli geçtiğini ancak Reyhanlı'da yaşanan saldırılarla bütün günün değiştiğini kaydetti. Saldırıyı 'vicdansız, insanlık dışı bir katliam' olarak değerlendiren Fuat Keyman, olayın dış politika ve istikrar bağlamında çok ciddi olduğuna dikkat çekti.
'EŞİT VATANDAŞLIK VAADİ ALDILAR'
Toplantıda bir katılımcının, çözüm sürecinin 'neden şimdi' olduğuna ilişkin sorusunu ise Baskın Oran şöyle yanıtladı: "İki sebep söyleyebiliyorum. Birincisi gerilla savaşıyla düzenli orduyu yenemediklerini gördüler. Bütün dünyada olan evrensel bir olaydır. Hiçbir zaman gerilla düzenli orduyu yenemez, düzenli ordu da gerillayı bitiremez. Bu yenişememe olayıdır. İkinci olarak 'Ne vaat edildi de gidiyorlar?' diye soruluyor. Bu sorunun cevabı insanın tahmin edemeyeceği kadar basit. Eşit vatandaşlık vaadi aldılar da gidiyorlar" dedi.
YALÇINDAĞ: ÜNİTER DEVLET YAŞAYACAK
Çok uzun yıllar boyu süren bir travmayı çözmek için ortaya çok kuvvetli bir irade konulduğunu vurgulayan Arzuhan Doğan Yalçındağ da, "Sonu ne olur? Sonu iyi olacak diye yola çıktık. Tabii ki üniter devlet yaşayacak. Ben bu sürecin hiçbir yerinde üniter devlet dışında bir proje hazırlandığı inancında değilim, böyle bir hissiyat içinde de değilim. Olsak zaten burada olmazdık" dedi.
Bölgede gelişmeyen eğitimin, ekonominin ve sosyal yapının ana nedeninin güvenlik eksikliği olduğunu kaydeden Arzuhan Doğan Yalçındağ, sürecin başarıya ulaşması için herkese görev düştüğünü söyledi. Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Orada eğer güvenlik sağlanıp silahlar susturulabilirse hem yatırımlar olacak. Dolayısıyla orada bir iş bulma umudu olacak. İnsanların geleceğe dönük hayalleri olacak. Ayrıca bir eğitim seferberliği başlatmazsak, gerçekten bir toplumsal dönüşüm yaratamazsak sorunumuzu büyük ölçüde çözememiş olacağız" diye konuştu.
KORU: EŞREF SAATİ DEMEK Kİ BUYMUŞ
Türkiye'nin son yıllarda ekonomik ve siyasi olarak kaydettiği başarıların, onu uluslararası alanda bir değere çevirdiğini belirten Fehmi Koru ise şu görüşleri dile getirdi: "Uluslararası arenadaki güçler 'ya Türkiye, ya PKK' diye bir ikilem karşısında kaldılar ve ister istemez Türkiye'yi tercih ettiklerini zannediyorum. Baktığınızda herşeyin bir zamanı var. Eşref saati demek ki buymuş. Daha önceden Türkiye'nin denediği, bazen başlamadan vazgeçtiği, bazen başlayıp yarıda kaldığı bir ortamda, bu son 3- 4 ay içinde kapalı kapılar ardında devletler arası pazarlık değil, İmralı'da hepimizin gözü önünde yürütülen görüşmeler sonucunda belli bir proje üzerinde, eşitlik zemininde terörün varlığının bahanaleri de ortadan kalkacaktır."
ÖZGÜREL: VERİLEN SÖZ, DEMOKRASİ
Avni Özgürel de Türkiye'nin 21'nci yüzyıla yakışır bir demokrasi inşa etme sürecinde olduğunu belirterek şunları kaydetti:"Buna bir itirazımız var mı? Yok. Benim çok Kürt arkadaşım, komşum vardı. Bizim Kürtlerle Türklerin bir problemi yok zaten. Eşit yurttaşlar olmak, hiç kimseye bir şey kaybettirmez. Ancak, 'Aman ha gidiyor, niye gidiyor?' diye soruyoruz. Böyle bir şey dünyanın neresinde sorulur? Hala altında kumpas arıyoruz. Başbakan 'pazarlık yok' diyor. Örgütün kurucusu adam 'pazarlık yapılmasını onursuzluk sayarım' diyor. Kandil'deki başkan da 'pazarlık söz konusu olamaz' diyor. 4 ay sonra ortaya çıkacak bir yalanı söyler mi bir Başbakan? Pazarlık değil ama bir söz veriliyor. Açık, aleni ve herkese veriliyor. Demokrasi."
ÜNİVERSİTELİ 24 ÖĞRENCİYLE BULUŞTULAR
AKİL İnsanlar Ege Bölgesi Heyeti bugün Manisa'da, Celal Bayar Üniversitesi’nde (CBÜ) öğrenim gören 24 öğrenciye çözüm sürecini anlattı, öğrencilerin görüşlerini dinledi.
Rektörlük binasındaki Senato Salonu’nda yapılan toplantıya heyet üyelerinden Fehmi Koru, Fadime Özkan, Avni Özgürel, Baskın Oran, Hasan Karakaya ve Fuat Keyman katıldı. Türkiye’nin önemli bir dönemden geçtiğini belirten Avni Özgürel, demokrasilerin önündeki en büyük engelin şiddet olduğunu söyledi. Yapılacak ilk işin silahı, şiddeti, çatışmayı ortadan kaldırmak olduğunu belirten Özgürel “Bir problemin adını doğru olarak koymak lazım. Adına ne derseniz deyin, Güneydoğu sorunu deyin, Kürt sorunu deyin. 3-4 yıldır Türkiye’de çok önemli hamleler yapılıyor, adımlar atılıyor. Türkiye bölgesinde daha fazla büyüyecek” dedi.
"KAZAN KAZAN DÖNEMİ"
Muammer Çetin isimli öğrencinin “PKK’nın ülke dışına çıkması lazım. Ama 30 yıldır anaları ağlatan PKK bir şey almadan mı ülkeyi terk edecek” diye sordu. Soruyu yanıtlayan Fuat Keyman şunları söyledi: “Her şehit ailesine gittiğimizde, Türk halkının makulünü takdir ediyorum. En fazla acıyı çekmelerine rağmen şehit annelerinden çok makul sözler duyuyoruz. 'Bu süreç daha önce başlasaydı, oğlum yaşardı’ diyorlar. Bunu Güneydoğu’daki anneler de söylüyor. Sürecin birinci safhasında ateş duracak. Dört aydır şehit gelmiyor. İkincisinde de demokratik düzenlemeler olacak. Bir diyet yok. Bir kesim yukarı çıkarken diğeri aşağı inmiyor. Ortak noktamız silahın bırakılması. Yeni anayasanın girişinde de insan haklarına saygı olacak. Demokratikleşme ve eşit vatandaşlık olacak. Bu süreçte kendi ülkemizin içinde kenetlenme zamanı. Kazan kaybet mantığından, kazan kazan dönemine gireceğiz.”
Fehmi Koru, Oslo sürecinin, TRT’nin Kürtçe yayın yapmasının, Kürtçenin seçmeli ders olarak kabul edilmesin, hükümetin Kürt kimliği konusunda olumlu davrandığını ortaya koyduğunu söyledi. Koru, “Başbakan 'Pazarlık etmem’ diyor. İmralı 'Pazarlık yok' diyor” dedi.
Akil İnsanlar Ege Bölgesi Heyeti üyeleri, öğrencilerle buluşmalarının ardından kentten ayrıldı.(DHA)
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri