Ağrıyan dişle başlayan 44 yıllık mutluluk

ÇANAKKALE - Sönmezışık ailesinin birlikteliği diş ağrısıyla başladı. İstanbul'da doğup büyüyen Nevin (64) Sönmezışık, 1968 yılında Gökçeada'nın Zeytinli köyünde yaşayan annesini ziyarete geldi. Evde oturdukları sırada dişi ağıran Sönmezışık, çevresindekilerin önerisiyle tedavi için adada yaşayan dişçi Selahattin Sönmezışık'a (81) gitti.

Evlilik hayatını ''Gidiş o gidiş, bir daha dönüş olmadı'' diye özetleyen Nevin Sönmezışık, 44 yıllık mutluluğunu anlattı. İstanbul Dolapdere'de doğduğunu ifade eden Sönmezışık, Müslüman olmadan önce isminin Dina olduğunu söyledi.

Eşiyle ''ağrıyan dişi'' vasıtasıyla tanıştığını anlatan Sönmezışık, ''Tanıştık ve evlenmeye karar verdik. Evlenirken kimseye danışma ihtiyacı duymadım. Benim içindem gelen bir şeydi. Hiç zorlama olmadı. Gayet güzel ve iyi oldu, memnunum. Hala devam ediyoruz, 40 yılı geçti'' dedi.

Sönmezışık, sade bir nikah töreniyle dünyaevine girdiklerini belirterek, ''Sonra adada yaşamaya başladık. Evimizi aldık, esnaflık yaptık. 3 tane teknemiz vardı. Denizi sevmediğim için eşimi denize çıkmaktan vazgeçirdim. Bakkal dükkanı açtık. Kaleköy'den büfe aldık. Hepimiz bir çoluk çocuk çalıştırıyorduk. Ondan sonrada Selahattin emekli oldu. Ben de emekli oldum. Rahatız, ada hoşumuza gitti. Artık yaşlandığımız için tam bize göre bir yer. Oğlumun birisi burada, diğer İstanbul'da. Gelinim, torunum mutlu ve huzurlu bir yaşantımız var'' diye konuştu.

Eşiyle aralarında ne kültür ne de din çatışması olduğunu ifade eden Sönmezışık, şöyle konuştu:

''Evliliğimizin ilk başlarında etraf biraz yadırgadı. Ben hiçbirini umursamadım, Allah yardım etti. Hiç bir zaman sıkıntımız olmadı. İstanbul'da doğdum büyüdüm. Biz alışıktık. Musevisinden tut, Rumuna, Müslümanına kadar birlikte yaşadık. Kimse kimseye bir şey demiyordu. Müslüman biriyle evlendiğim için kimse yadırgamadı. Zaten bir tek annem vardı, babam küçükken ölmüştü. 44 yıllık evliyiz. 1971 yılında Müslüman oldum. Arada sırada her ailede olan küçük münakaşalar tabii ki oldu ama 5 dakika sürerdi. Kesinlikle fazlası olmazdı.''

Selahattin Sönmezışık (81) ise bir Rum ile evlendiği için ''hiç kimseye hesap vermediğini'' söyledi.Çevresinde biraz yadırgayanların olduğuna işaret eden Sönmezışık, ''Örneğin İngiliz, Fransız ya da Alman bir kızla evlenebilirsiniz. Ama bir Türk'ün Rum'dan kız alma olasılığı yüzde 1'dir. Rumlar biraz sıkıdır. Dinine, gelenek ve göreneklerine bağlıdır. Ablam yadırgadı mesela beni. 5 yıl bana üzerinde kilise resmi bulunan tebrik kartı gönderdi. Sonradan düzeldi, değişti'' şeklinde konuştu.

Sönmezışık, eşinin hiç bir zorlama olmadan İslamiyet'i kabul ettiğini ve Müslüman adetlerini öğrendiğini sözlerine ekledi. (AA)