İçişleri Bakanlığı onay verdi: Suriyeli mültecilere uluslararası örgüt!

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş nedeniyle ülkemize kaçan ve bugün sayıları 3 milyon 115 bin olarak açıklanan Suriyeliler, çeşitli platformlar ve dayanışma derneklerinden sonra uluslararası bir örgüt daha kurdu. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü, “Uluslararası Mülteci Araştırmaları Merkezi Derneği”nin kuruluşuna 26 Şubat 2024 tarihinde onay verdi. Dernek Başkanı Taha Elgazi ve kurucu üye Şükrü Kırboğa, onay belgesini aldıktan sonra, Ankara merkezli derneğin İstanbul şubesi geçen hafta hizmete açıldı. Kurban Bayramı sonrasında İzmir, Şanlıurfa, Gaziantep ve Hatay’da da merkezler faaliyetlerine başlayacak.

BİZE BU HAKKI SURİYE’DEKİ PARTİLER BİLE TANIMIYOR
Sığınmacı Hakları Platformu Başkanı Taha Elgazi, yeni kurulan Uluslararası Mülteci Araştırmaları Merkezi Derneği’nin de başkanlığını yürütecek. Elgazi, İçişleri Bakanlığı’nın olumlu yaklaşımının çok kıymetli olduğunu belirterek, “Suriyelilere Suriye'deki partilerin bile tanımadığı hakkı tanıyan Türk hükümetine teşekkür ederiz. Türk yetkililer merkezin kuruluşunu onaylayarak, Suriyeli mültecilerin maruz kaldığı ihlalleri belgeleme konusunda çalışma faaliyetlerimizin seyrini engellemeyeceklerini teyit ettiler" ifadesini kullandı. Başkan Elgazi, Egedesonsöz’e, dernekle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

DÖRT ANA KONUDA ARAŞTIRMA YAPACAĞIZ, ÇÖZÜMLER ÜRETECEĞİZ
”Yıllardır Türkiye’de Suriyeli mülteci kardeşlerimizin, diğer ülkelerden gelen sığınmacıların haklarını bireysel olarak savunuyoruz. Biz bu savunmayı, dayanışmayı, devletin kurumlarıyla, Barolarla, İnsan Hakları dernekleriyle, ya da Göç başkanlığıyla daha geniş bir şekilde, kurumsallaşarak yapmak istiyoruz. Bu nedenle böyle bir merkezi kurduk. Merkezin kuruluş amacı, dört ana unsura dayanıyor. Birincisi; Suriyeli mültecilerin ve diğer sığınmacıların haklarını savunmak... Herhangi bir hak ihlali olduğunda o konuyu takip edip devletin kurumlarıyla, mesela İçişleri Bakanlığı’na, Adalet Bakanlığı’na, Göç Başkanlığı’na, Barolara ulaşıp çözüm yolu aramak istiyoruz. İkincisi, eğitim… Suriyeli çocukların Türkiye’de yaşadıkları eğitim sorunu ciddi boyutta. Okula gitmeyen çocukların durumu çok vahim. Bize göre, eğitimsiz çocuk, ileride Allah korusun, tehlikeli çocuk demektir. Üçüncüsü; çeşitli işlerde çalışan Suriyeli işçilerimize yönelik yürütülen ucuz işçi politikasıyla mücadele edeceğiz. Çalışma Bakanlığı ve sendikalarla bir araya gelerek bu sorunu da çözmeyi amaçlıyoruz. Dördüncü nokta, sığınmacı kadınların haklarıdır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve aynı zamanda kadın haklarını savunan örgütlerle işbirliği yapacağız. Özetleyecek olursak, Suriyeli sığınmacı toplumu ve diğer sığınmacıların hukuki, eğitim, sağlık, sosyal haklarını savunmak ve bu hakları, devletin farklı farklı kurumlarının masasına bırakmak ve sorunların çözümü için mücadele etmek için kurulmuş bir derneğiz.”

ELGAZİ: BİZİ HALA SURİYELİ GÖREN VATANDAŞLAR VAR
Uluslararası Mülteci Araştırmaları Merkezi Derneği’nin merkezinin Ankara’da olacağını, İstanbul şubesinin açıldığını, Kurban Bayramı sonrası İzmir başta olmak üzere Şanlıurfa, Gaziantep ve Hatay’daki şubelerin de hizmete gireceğini anlatan Taha Elgazi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bazı insanlar, bizim yeni kurduğumuz bu merkezle ilgili bizleri kıran, inciten yorumlar yapıyorlar. Çok üzülüyoruz. Biz Türk’üz, bizi hala Suriyeli gören vatandaşlar var. Suriye asıllı Türk vatandaşları olarak anayasal hakkımızı kullanıyoruz, böyle bir dernek kuruyoruz. Suriyeliler örgütleniyor ifadesi doğru değil. Sanki Türk hükümetine karşı örgütleniyormuşuz gibi algı yaratmaya çalışıyorlar, bu doğru değil. Mültecilerin haklarını korumak amacıyla örgütleniyoruz, o kadar. Dernek statüsünde hizmet vereceğiz. Sahada farklı konularda araştırmalar yapacağız. Okula giden, gidemeyen çocuklarla ilgili araştırmalar yapacağız. Kadınlarla ilgili, işçilerle ilgili çalışmalar yapacağız.  Yaptığımız araştırmalardan sonra üreteceğimiz projelerle sorunlara çözüm bulacağız. Daha önce dediğim gibi, bireysel olarak mücadelemizi veriyorduk, şimdi bir dernek çatısı altında mücadele etmenin daha güvenli olacağına, daha iyi sonuçlar alacağımıza inanıyorum.”