İZMİR - Urla ilçesinde 16 yaşındaki liseli aşkı Funda İşsiz'i seyrettiği testere filminden etkilenerek öldürdüğü iddiasıyla suçlanan Celalettin Erkal, yeni yılda yürürlüğü giren 102.madde üzerinden tahliye olması acılı ailenin ve kamuoyunun tepkisine neden olmuştu.
Tahliyesi duyulduktan sonra Yargıtay tarafından bir günde cezası onanmasından sonra polis tarafından yakalanarak yeniden cezaevine konan Celalettin Erkal'ın babası Selçuk Erkal suskunluğunu bozdu.
"Oğlumu seyretmediği testere filmi yaktı"
Yürürlüğe giren 102.madde üzerinden tahliye olan oğluna karşı yürütülen linç kampanyasına anlam veremediğini belirten baba Selçuk Erkal, "Evde tek başına kaldığında korku filmi seyredemeyen, bir böceği bile eline alıp tutamayan oğlum sanki elinde testere ile dolaşan bir katilmiş gibi gösteriliyor. Tahliye olduktan sonra eli testereli gösterilen oğlumun sanki yine testere ile başkalarını öldürecekmiş gibi gösterildi. Oysa ne polis, ne savcılık, ne de mahkeme tutanaklarında testere filmi ile ilgili bir kelime geçmiyor. Olayın olduğu sırada tanık gösterilen bir kişinin ağzında böyle bir kelime çıkmış. Oğlumla cinayet sırasında, cezaevinde ve tahliye olduktan sonra her zaman testere filmini seyredip seyretmediğini sordum. Bana yemin etti ve böyle bir şeyin nereden çıktığını kendisinin de bilmediğini söyledi. Oğlumu testere filmi yaktı. Eğer testere kelimesi geçmese oğlum sıradan bir cinayet sanığıymış gibi görülecekti" dedi.
"Oğlum suç işledi ve cezasını çekecek"
Oğlunun yaptığını kesinlikle desteklemediğini hatta polise kendi eliyle teslim ettiğini belirten Selçuk Erkal, "Öldürülen ailenin acısını inanın çok içten yaşıyor ve onları anlıyorum. Bırakın bir insanı, bir canlıyı bile öldürmek kabul edilebilir değildir. Oğlumun yaptığını kesinlikle desteklemiyorum. İşlediğin suçu cezasını sonuna kadar çekecek. Evladım olmasına rağmen bu kelimeleri gerçekten ve yürekten söylüyorum. Kim olursa olsun yaptığının cezasını çekmelidir. Bunun savunulur hiç bir tarafı yok. Mağdur aile kadar bizim de çiğerimiz yanıyor. Hem giden 16 yaşındaki Funda için, hem hayatının baharını cezaevinden geçirecek olan oğlum için üzüntü duyuyoruz" dedi.
"Keşke tahliye olmasaydı"
Yeni yılda yürürlüğe giren 102.madde üzerinden yapılan başvurunun kabul edildiğini ve oğlunun 2 Ocak 2010 tarihinde tahliye edildiğini belirten Selçuk Erkal, "Avukatın girişimi sonucu oğlum cezaevinde tahliye oldu. Tepki olur diye Menemen'de oğlumuzla birlikte yaşamak için yeni bir ev kiraladık. Bu olay 28 gün sonra medyada duyuldu. Bunun üzerine gazeteler ve televizyonlar acılı aileden görüşler alarak tahliye kararına tepki gösterildi. Kamuoyunda bir anda linç kampanyası başlatıldı. Yargıtay gazeteler ve televizyon haberleri üzerine kararı bir günde onadı. Oğılum evde badana yaparken polis kapıyı çaldı. İçeri girdiklerinde oğlumun badanalı ellerini yıkamasına bile izin vermeden alıp götürdüler. Oğlum keşke tahliye olmasaydı. Onun ve bizim psikolojiimiz tamamen bozuldu. Oğlum kendisi ayanı şeyi söyledi. Baba hiç olmazsa benim Muğla cezaevinde ortamımı kurmuş ve kafamda cezamı çekmek vardı. Keşke beni salmasalardı ve 5 yıl önce yaşanan aynı şeyleri yaşamasaydım dedi. Bir kez daha altını çiziyorum oğlum seyretmediği bir film yüzünden kamuoyunda testereli katil ilan edildi" dedi.
"Funda'nın mezarına her bayram gittik"
Oğlunun cinayleti işlemesinden sonra Urla ilçesinden gitmediğini ve tepkilere rağmen orada yaşamayı sürdürdüğünü belirten Selçuk Erkal, "Ben Urla'dan hiç bir zaman gitmedim. Eşimle birlikte aynı yerde yaşıyorum. Mümkün olduğunda acılı aile ile karşı karşıya gelmemek için çalışıyorum. Onların acısı inanın tarif edilemez. Gösterdikleri her türlü tepkiye hak veriyorum. Sonuçta gençecik bir kız çocuklarını kaybettiler. Acıları tarif edilemez. Ben ve eşim bayramlarda mezar ziyaretine giderken mutlaka Funda'nın da mezarına giderek kuran okuyoruz" dedi.
"Oğlum hala Funda'yı sayıklıyor"
Oğlunun Funda'yı çok sevdiğini ve kıskançlık yüzünden öldürdüğünü belirten Selçuk Erkal, "Oğlumla ne zaman konuşsak Funda'yı çok sevdiğini söylüyor. Onu öldürmesine rağmen hala onun ruhu ile yaşıyor. Onu unutamıyor. Yaptığından çok pişmanlık duyuyor. Eğer zamanı geri almak mümkün olsa ve o an bir kez daha yaşansa, ölen kişi Funda değil de ben olmak isterim diyor. Funda'yı rüyasında gördüğünü ve onun hatırlarıyla yaşadığını söylüyor. Fundayı öldürdüğünü için de ben cezamı belki tutuklu kalarak çekeceğim ancak, öbür dünya da onun hesabını nasıl vereceğim baba diyor. Oğlum katil olabilir ancak, eli testereli bir cani değildir. Suçu neyde çekecek. Onu o konuda hiç bir zaman savunmam" diyerek suskunluğunu bozdu. (Cumhur Erkek-İZMİR)