MUĞLA - Muğla Üniversitesi'ndeki öğrenimini sürdürebilmek için geçen yaz İstanbul'da çalışırken yaşamını yitiren Ömer Çetin'in büstünü kampüse dikmek isteyen öğrencilere rektörlük tarafından soruşturma açıldı. Eyleme çok sayıda öğretim görevlisi de destek vermişti.
SADECE BÜSTÜ DİKMEK İSTEMİŞLERDİ
Aynı öğrenci grubu bir süre de önce Libya işgalini protesto etmişti. Rektörlük bu protesto için de soruşturma başlattı ve öğrencileri disipline gönderildi. Anadolu Lisesi inşaatında düşerek hayatını kaybeden Fen-Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Edebiyatı Bölümü 2. sınıf öğrencisi Ömer Çetin'in üniversitenin farklı bölümlerinde eğitim gören arkadaşları, anısını yaşatmak için Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin yaptığı büstünü yerleşkeye dikmek istedi. Ancak başlangıçta "olur" diyen Üniversite yönetimi, daha sonra "olmaz" yanıtını verdi. Bunun üzerine öğrenciler "Ömer Okula Geri Dönüyor" şeklinde pankart açıp, Çetin'in büstünü üniversiteye sokmak istedi. Ancak jandarma ekipleri büstün kampüse sokulmasına izin vermedi ve bunun üzerine öğrenciler okulun M Kapısı önünde protestoda bulundu. 'Parasız eğitim' isteklerini dile getirdiler. Star’ın haberine göre; herhangi bir siyasi görüşün temsilcileri olarak eylemde bulunmamalarına rağmen ve sadece arkadaşlarının büstünü simge olarak yerleşke içine dikmek isteyen 150 öğrenciye Üniversite yönetimi 'izinsiz gösteri yaptıkları' gerekçesi ile 'toplu soruşturma' açtı.
'DEMOKRATİK HAKKIMIZI KULLANDIK'
Soruşturmada, öğrenciler için 6 ay ile 1 yıl arasında uzaklaştırma cezası talep edildiği öğrenildi. Arkadaşları Ömer'i okula döndüremedikleri gibi bir de toplu soruşturmayla karşı karşıya kalan arkadaşları adına açıklamada bulunan bir grup Muğla Üniversitesi öğrencisi şunları söyledi: "Biz o gün hiçbir siyasi düşüncenin propagandasını yapmadık. Demokratik hakkımızı kullanarak, paralı eğitimi protesto ettik. Paralı eğitimin bir kurbanı olan Ömer Çetin'in büstünün sembolik olarak yerleşkeye dikilmesini istedik.
'BİZ OKULDA EYLEM YAPMADIK'
Önce 'evet' denildi, sonra karşı çıkıldı. Biz de demokratik hakkımızı kullanıp Üniversite girişinde protestoda bulunduk. Şimdi de geçen yıl yapılan rektörlük seçiminde 'Bu üniversiteyi demokratik hale getireceğiz' diyenler tarafından hakkımızda soruşturma başlatıldı. Biz Üniversite içinde eylem yapmadık. Kaldı ki yapabilirdik de. Bu bizim hakkımız. Bu soruşturma vicdanlarımıza gelen soruşturmadır. Şimdi bizim vicdanlarımız sorgulanıyor. "