MANİSA - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, ağabeyi Prof. Ümit Doğay Arınç'ın kurucu rektörlük yaptığı Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) 2011-2012 akademik yılının başlaması nedeniyle düzenlenen törene katıldı. Törende konuşan Arınç öğrencilere seslenerek, "Sizler geleceğini Avrupa ülkelerinin vize kuyruğunda arayan gençler değilsiniz. Sizler alnı açık başı dik bir kuşaksınız. Devlet dairesinde orta halli memur olmayı hedeflemeyin, en üst seviyede CEO olmayı, dekan ve rektör olmayı hedefleyin. Bunları boş hayal olarak görmeyin" dedi. CBÜ'nün kurucu rektörü Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç da kendisine verilen plaketi aldıktan sonra yaptığı konuşma sırasında, bir ara gözyaşlarına hakim olamadı. O sırada Bülent Arınç'ın da duygulandığı görüldü.
CBÜ'nin 2011-2012 akademik yılının başlaması nedeniyle Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü AK Parti Bursa Milletvekili Bülent Arınç, üniversitenin kurucu Rektörü ağabeyi Prof. Ümit Doğay Arınç, Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, CBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli, AK Parti Manisa milletvekilleri Recai Berber, Selçuk Özdağ, Uğur Aydemir, Uğur Aydemir, CHP Manisa milletvekilleri Hasan Ören, Özgür Özel, MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı. Bülent Arınç'ın CBÜ'ne gelişi sırasında polisin geniş güvenlik önlemi aldığı görüldü. Bir polis helikopteri de üniversitenin üzerinde uçtu. Törene gelen öğrenciler, üzerleri arandıktan sonra içeri alındı.
Akademik yılının başlaması nedeniyle düzenlenen tören 1992 yılında kurulan CBÜ'nin tanıtım filminin gösterilmesiyle başladı. Daha sonra konuşan CBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli üniversite olarak akademik kadroların güçlendirilmesi çalışmalarına hız verdiklerini, ayrıca akademik ödül sistemini getirdiklerini anlattı.
'HEDEFİNİZİ BÜYÜK TUTUN'
Bülent Arınç da konuşmasında, ülkenin en saygın üniversitelerinden biri olan CBÜ'nün 2011- 2012 akademik yılının başlaması nedeniyle düzenlenen törene katılmaktan mutlu olduğunu vurguladı. Üniversitenin kurucu rektörlüğüne ağabeyinin atanmasının kendileri için büyük bir onur olduğunu belirten Arınç şunları söyledi:
"Sanayiye, ekonomiye ve sosyal yaşamın gelişmesine büyük katkı sağlayan bu üniversiteye bundan sonra da her türlü desteği vermeye hazırım. Gençler size sesleniyorum. Buradan mezun olduktan sonra Türkiye'nin büyümesi ve başarısı için mücadele edeceksiniz. Sizler geleceğini Avrupa ülkelerinin vize kuyruğunda arayan gençler değilsiniz. Sizler alnı açık başı dik bir kuşaksınız. Devlet dairesinde orta halli memur olmayı hedeflemeyin, en üst seviyede CEO olmayı, dekan ve rektör olmayı hedefleyin. Bunları boş hayal olarak görmeyin. Kendimize güvenin ve hedeflerinizi büyük tutun. Bizi geleceğe tarihini bilen nesiller ve kuşaklar taşıyacaktır."
Akademisyenlere de seslenen Arınç, "Üniversiteler ve misyonları çok önemlidir. Ülkelerin medeniyet yarışındaki ikinci gücü olan üniversiteler, bir ülkenin kaderine yön verecek zenginliklerin buluşma yeridir. Tek tipçi dogmatik bir bilimsel zihniyete üniversitede yer yoktur. Çok şükür bunların hepsi geride kaldı. Üniversite çoğulculuğun, aklın ve bilimin temsilcisi olmalıdır" diye konuştu.
DUYGULU ANLAR
Rektör Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli, konuşmanın ardından üniversiteye sağladığı katkılardan ötürü Bülent Arınç'a teşekkür plaketi verdi. Rektör Prof. Dr. Pakdemirli, CBÜ'nün kurucu rektörü Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç'a da plaket verdi. Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç, kendisine verilen plaketi aldıktan sonra yaptığı konuşma sırasında, bir ara gözyaşlarına hakim olamadı. O sırada Bülent Arınç'ın da duygulandığı görüldü.
AK PARTİ'DE BASIN TOPLANTISI
Daha sonra AK Parti Manisa İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Bülent Arınç, gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. AK Parti Manisa milletvekilleri Recai Berber, Uğur Aydemir, Selçuk Özdağ'ın da izlediği toplantıda TBMM'nin önündeki en önemli konunun yeni anayasa olduğunu belirten Arınç, kurulacak uyum komisyonunun 10 Ekim'den sonra çalışmalara başlayacağını söyledi. Arınç şöyle dedi:
"Meclis'in önündeki en öncelikli konu yeni anayasa yapılması konusudur. Bugünlerde Meclis'e yeni katılmış olan BDP ile bir görüşme de eğer randevu verilirse yapılacaktır. Ben sadece AK Parti'de değil, diğer partilerin de sivil anayasayı yapacağına inanıyorum. Umarız ki bir engel, mani çıkmadıkça siyasi partilerin mutabakatıyla ve elbette her partinin her meslek kuruluşunun katkısıyla, düşüncelerinin alınmasıyla, 72 milyonun 'benim anayasam' diyebileceği bir metne, bir temel belgeye umarım ki en kısa zamanda kavuşacağız.".
BDP'Lİ VEKİLLERE UYARI
BDP'lilerin yemin edip TBMM'ye gelmesini olumlu bulduğunu yineleyen Arınç şu uyarıda bulundu:
"Milletvekilleri tüm Türkiye'yi temsil etme görevini gözardı etmemeli. 'Ben sadece şuradan oy aldım, şu etnik kökenden oy aldım, ben onun milletvekiliyim' sözü fevkalede yanlış bir sözdür. Diyarbakır milletvekili de Manisa Milletvekili de tüm Türkiye'yi temsil ediyor."
SPORDA ŞİDDET YASASI
Kulüp yöneticilerinin sporda şiddet yasasının değiştirilmesi istekleriyle ilgili soruyu da yanıtlayan Arınç şike konusunda henüz dava açılmadığını, idianameyi bilmediklerini belirterek, Sporta Şiddet yasasının tüm partilerin ittifakıyla çıkarıldığını hatırlattı. Arınç şunları söyledi:
"Taraftarları, kulüp yönetimini belki de futbolcuları, kamuoyunu ilgilendiren ve alınması gereken tedbirleri ayrıntılı gösteren bir kanun çıkarıldı. Uygulamaya gelince birtakım sıkıntıların olduğu söylenerek geri adım atılmak isteniyor. Kulüp başkanları Meclis'e gelmediler. Sayın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ettiklerini biliyorum. Kendilerinin desteği ile çıkardığımız kanunun, biraz da mahcubiyetle değiştirilmesini istediler. Uygulamada eksiklikler ortaya çıkarsa bu daha sonraki süreçte değerlendirilir. Şike olaylarının soruşturulduğu zamanda, 'bu kanunu değiştirin' taleplerini, altını çizerek söylüyorum, şahsen olumlu bulmam. Bu Hükümet konusu değildir. Şu anda 25 yılını avukatlık ve geri kalan kısmı hukukçu olarak geçiren bir arkadaşınız olarak söylüyorum. Biz bu kanunu oynamak için yapmadık, uygulansın diye yaptık. 'Biz bu kanun altından kalkamayız' düşüncesi kulüp yöneticilerin acziyetini gösteriyor. Hiçbir kulüp birkaç taraftarın esiri değildir. O taraftarlar yanlış yapıyorsa sorumluları hakkında yasal işlem yapılır. Kulüplere düşen desteklerini bu insanların arkalarından çekmeleridir. Herkesin ailesiyle futbol seyretmeyi, sporun bütün çeşitlerini izlemeyi arzu ettiği dönemde sayıları birkaç yüzü geçmeyen şiddet taraftarı insanlar yüzünden bundan mahrumiyet düşünülemez. Bu talepleri masum, haklı bulmuyorum. Bir Bakanlar Kurulu tasarısı haline gelmediği sürece kanun teklifi olarak verilir. Bunu da hangi parti verir onu da ibretle takip ediyorum. O parti hakkındaki düşüncelerimi de sizlere ifade ederim." (DHA)