Alsancak Stadı'nın kapanış maçında Hatayspor vardı.
Tarih, 27 Mayıs 2014'tü.
O maçın ardından emektar stadın kapısına kilit vuruldu.
Bir süre sonra, dev iş makineleri, çelik kollarını tribünlere, kolonlara uzattı...
Yeşil sahalardaki, tribünlerdeki, soyunma odalarında ve koridorlarında yaşanan onca anıyı enkaz altında bıraktı.
10 Aralık 2021...
7 yıl sonra, ne tesadüf ki...
'Alsancak Mustafa Denizli Stadı' adını alan İzmir'in futbolun yeni mabedinin açılış maçında huzurlarımızda yine Hatayspor vardı.
Rakip; stada adı verilen futbolumuzun unutulmaz yıldızı Büyük Mustafa'sı, Teknik Direktör Mustafa Denizli'nin takımı Altay'dı.
Kapanış maçında yoktum ama yeni stadın ilk maçında tarihe tanıklık eden binlerce kişiden biri olmanın onurunu, gururunu yaşadım.
İtiraf etmeliyim ki, maç boyunca beynimin tüm kıvrımlarında dolaşıp durdu eski Alsancak Stadı'nın anıları...
Belki gazeteci olarak benden de izler taşıdığı için olsa gerek...
Kanım kaynamadı yeni stada...
Öyle ya, meslek hayatımın 35 yılı orada geçti.
Yeni stadın tribünlerinden kuşbakışı sahayı seyrederken, dört kat yukarıdan izlediğimiz için mi nedir, tepeden baktık futbola, futbolculara!
Şıklığına, o dar alanın her santimetrekaresinin bile çok iyi değerlendirilmiş olmasına diyecek sözüm yok elbette.
Şakır şakır yağmur yağarken, kapalı tribün ve karşı tribünde hayat çok güzeldi.
Tribünlerin birbirine yakınlığı, seyircilerin cep telefonlarının fenerlerini açmasıyla başlayan göz kamaştırıcı ışıltıyı muhteşem bir görsel sunum olarak keyifle izledik.
Seyircilerin tezahüratları, tribünlerden gelen güç, bence futbolcuları ateşleyecek kadar etkileyiciydi.
Her şey çok güzeldi ancak...
Ruh yoktu statta, ruh!
Alsancak Stadı'nın o büyüleyici ruhu!
Ruh olmayınca da futbolun, futbol mabedinin bir yanı eksik kaldı.
***
Mustafa Denizli de o ruhu aramış ve bulamamış olacak ki...
Futbol resitalleri sunduğu, hafızalara demir atmış o muhteşem gollerini attığı Alsancak Stadı'nın, kendi adını taşıyan versiyonunda da sahaya dalıp oynayası geldi.
Öyle bir an yaşandı ki...
Kendi oyuncusunun uzaklaştırmak istediği ve taca çıkan topu ayağında kundura olduğu halde iki kez sektirdi, üçüncüsünde tac atışını kullanacak rakip futbolcunun kucağına bırakıverdi.
Bu hareketiyle ruh çağırdı adeta...
Futbolcularının biraz utanıp sıkılıp canlanmaları gerektiğinin mesajını verdi o hareketiyle...
Tribünlerden bir alkış koptu ki o anda, sormayın!.
Ne yazık ki ruh muh gelmedi!
Adının bir parçası 'Alsancak' olan stat, acaba eskiden olduğu gibi insanların yüreğini ısıtır mı gelecekte?
Belki yabancılık çektiğimiz için kışın soğuğuyla, yağmuruyla karışık soğuk baktık Alsancak Mustafa Denizli Stadı'na...
Umarım ve dilerim, yeni ismi kalpten benimsenmiş olsa da, eski sıcaklığıyla İzmirli futbolseverleri bağrına basar İzmir'in ve Altay'ın yeni stadı...
***
Maçın skorunu zaten biliyorsunuz.
Futbolun kalitesini ne siz sorun, ne ben söyleyeyim.
Goller güzeldi, o kadar!
Gerisi hikaye!
Ayrıntıya girip sizin de canınızı sıkmak yerine...
Hadi bana eyvallah, demek daha doğru olacak!