Fark etmişsinizdir…

Yazımızın başlığı…

Bodoslama CHP Kurultayı'nın 'ince' ayrıntısının iz düşümüdür…

Ege'de Sonsöz ekibi Ankara'da terlerken…

İzmir'deki yazıişleri takımı, hepimiz…

Nefesimizi tutmuş CHP Kurultay'ını TV'den izliyoruz…

Bomba öğlen saatlerinde 'altyazı'da patladı:

'Kurultay'da mükerrer oy krizi…'

Kılıçdaroğlu'nun kurultay rakibi Muharrem İnce'yi…

Genel Başkan adaylığına taşıyan 165 delege imzasının 48'i mükerrer çıkmıştı…

Yani o 48 delege hem İnce hem de Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için imza atmıştı…

Olacak şey değildi ama olmuştu işte…

Muharrem İnce önce, 'Olmaz öyle şey…' dedi…

Hani o 'cennet' olarak nitelendirilen Eskişehir'in kıdemli reisi Büyükerşen'in başkanlığını yaptığı Divan'a…

'Aslan gibi' 165 imza verdiğini söyledi…

Ancak, 'mükerrer imza' olayı öyle kolay göz ardı edilecek bi'şi değildi…

Tüzük çok açıktı…

Üstüne ele-güne rezil olmak da işten değildi…

Yapılacak iki şey vardı…

Ya o mükerrer 48 oy Muharrem İnce'den silinecek…

Ki o durumda topladığı imza sayısı 115'e düşeceği için…

İnce genel başkan adayı olamayacak…

Ya da o 48 oyun sahibi teker teker Divan'a çağrılıp…

Kesin tercihleri belirlenerek Muharrem İnce'nin…

'Bıçak Sırtı'nda…

Seçime girip giremeyeceği aydınlığa kavuşacaktı…

Tam bu sırada…

Kılıçdaroğlu devreye girdi, Divan'a dilekçe verdi…

Mevcut Başkan, 'İki adayın olduğu kongrede bu bana uygun gelmiyor… 48 oy İnce tarafında sayılsın' talebinde bulundu…

İş 'kriz'i aşmış, 'çıkmaz'a gidiyordu…

Divan Başkanı Büyükerşen kararını verdi; kendince düğümü çözdü:

'Divanımız başvru dosyalarını dikkatle incelemiş, mükerrer oylar tespit etmiştir… Divana ulaşan imza sayısı 165 idi… Sonrasında iki imza sahibi imzalarını çekmiştir… Böylece 163'e indi… Ayrıca 48'i mükerrer çıkmıştır. Bu da İnce'nin geriye kalan 115 sayısı ile 127 oyu bulamamasına yol açmaktadır… Genel başkanımız 48 oy İnce tarafında sayılsın talebinde bulundu. Böylece her iki aday da yarışıyor…'

***

Muharrem İnce bunu öğrendi, top gibi patladı!

'Lütuf istemiyorum' dedi; salonda tansiyon yükseldi…

Ardından tarihi bir açıklama yaptı:

'Delegenin özgür iradesiyle aday olmak istiyorum… Bana imza verenlere baskı kuracaksınız, onları mükerrer hale getireceksiniz sonra bana vereceksiniz… İstemiyorum… Biz buraya gelirken duvarlara yaza yaza geldik… Emeğimi kimseye yedirmem. Ben emeğimi Tayyip Erdoğan'a da, CHP'yi yönetenlere de yedirmem… Önce CHP'de değişim sonra Türkiye'de değişim… Önce CHP'de devrim sonra Türkiye'de devrim.. Adalet istiyorum…'

***

İnce'nin ateşli sözleri Divan'ı etkilemedi…

Seçime gidildi; sonuç malum…

Kılıçdaroğlu kazandı; İnce bir kez daha kaybetti…

Aldığı oyun sayısı da önemli değildi…

Önemli olan…

Delikanlılığından beri hayatını CHP'yle bütünleştiren…

2002'den beri yapılan tüm genel seçimlerde…

CHP Yalova Milletvekili olarak Meclis'e giren…

İki dönem CHP Grup Başkanvekilliği yapan…

53 yaşındaki Muharrem İnce…

Bir kez daha…

'Galip sayılır bu yolda mağlup' özdeyişinin…

Ne denli anlamlı olduğunu kanıtlayan kişi olarak…

CHP'nin Kurultay Tarihi'ne geçmesidir…

***

Bilirsiniz o özdeyişin ne anlama geldiğini…

Şayet inandığın şeyin uğrunda, elinden geleni ardına koymadıysan…

Kaybetmemek adına dişinle tırnağınla kazıdıysan…

Ama, yine de iradenin 'o maçı' kazanmaya yetmeyeceğini anladıysan…

Üzülme, müsterih ol…

Zira mağlubiyet her zaman kaybetmek değildir…

Öyle olsa bile…

Kaybetmek senin şanından bi'şey eksiltmez…

Böyle durumlarda bırak, kazandığını sanan düşünsün…

Sonsöz: Bu memlekette ne kadar geçerli bir sözdür: 'Kim galip, kim mağlup bilemem ama ben galipler safındayım…'