Şu Korona belasıyla ilgili...
Binlerce soru soruldu, binlerce aydınlık cevap geldi...
Ancaaak...
Yaz havası içimizi ısıtıp, doğa mavi-yeşil giyinince...
Şimdi günün sorusu şu oldu:
'Bu Korona havuzda mı bulaşır yoksa denizde mi?'
Neden bu soru baş köşeye yerleşti?
Çünkü...
Öyle ya da böyle, hepimizin tatil hayalleri var...
Yine de cevabını öğrenmemiz gereken soruyu unutmayalım:
'Hangisi daha tehlikeli? Havuz mu, deniz mi?'
Döneceğiz bu sorununun cevabına!
**
Bizim Çeşme...
Aslında, bu güzel ülkenin...
En önemli turizm destinasyonudur...
50 yıldır kıymetini bilmiyoruz...
Bilmediğimiz için yatak sayısı güdük kaldı...
O cennette yazlığı olanlar...
Yılın sadece 90 günü rahat gidip-gelsin diye...
Dünyanın belki de 'ucu denize çıkan' tek otoyolunu...
İzmir-Çeşme arasına yaptık...
Yine de...
Sakız kokulu Çeşme'de turizmi patlatamadık!
Rahmetli Turgut Özal bile...
Baktı, İzmir bi'şilere karar verinceye kadar millet ay'a gidiyor...
Türkiye'nin turizm yıldızı olsun diye...
Çeşme'nin yerine milletin nemli havasında nefes almadığı Antalya'yı seçmesi ve ihya etmesi tesadüf olabilir mi?
**
Çeşme için...
Taşları yerinden oynatma zamanı geldi...
Villası filan olanlar kusura bakmasın ama...
Söz konusu hedef...
Turizmde uluslararası bir 'başkent' olmaksa...
Dünya'nın, Çeşme'yi kucaklama vaktidir...
Çeşme, turizmde bu ülkenin kaçırılmaması gereken parlak geleceğinin yıldız namzedidir...
**
Turizm Bakanı Mehmet Ersoy kararlı...
(Tabii, Cumhurbaşkanın bilgisi dahilinde...)
Turizm sezonu aşamalı olarak açılacak...
Önce iç turizm hareketlenecek...
Haziran'da ise...
Bi'aksilik olmazsa ilk yabancı turist gruplarını karşılarız...
Geçen sezon bereketinin yüzde 50'sine bile şükretmeliyiz...
**
Bakın, şurası çok önemli...
Mesela...
Bundan böyle...
'Çeşme'de Tatil Yapmanın Standartı' olacak!
Şimdi...
'40 yıllık kani, olur mu yani...' diyeceksiniz ama...
Çeşme...
Bugünden itibaren bildiğiniz Çeşme değil...
**
Gelelim, Çeşme'de hayata geçecek tatil standartlarına...
**
Koronavirüs, hayatımızdan çok şeyleri alıp götürdü...
Yerine...
Vazgeçemeyeceğimiz kurallar demeti getirdi...
Mesela...
Maske vazgeçilemez bir aksesuar oldu...
Mesela...
Günde 50 kez ellerimizi yıkamazsak uykumuz kaçıyor...
Mesela...
Şapır-şupur öpüşmek tarihe karıştı...
Her geçen gün...
Ümitlerimizi yeşerten 'normalleşme'ye doğru yelken açıyoruz...
Bu hal ve gidişin farkında olan...
Çeşme'nin turizmden ekmek yiyenleri...
Bir 'çalışma grubu' oluşturdu...
O heyecanlı grup...
Şimdi hızla bir 'Çeşme Tatil Manifestosu' hazırlıyor...
Bakanlık belgeli oteller, eğlence sektörü, restoranlar, butik oteller, plajlar, kafeler, sörf merkezleri, ömre bedel Alaçatı sokakları, esnaf...
Hepsi, ama hepsi...
Tatil Manifestosu'ndaki kurallara, standartlara gönülden uyacak...
Ceza yok, tatlı dil var!
Bi'bakmışsınız...
Çeşme'de her şey, belki 'eskisi' gibi olmayacak ama...
Eskisinden çok 'daha iyi' olması işten bile değil...
Peki...
Çeşme bu manifestoyu...
Hayata geçirebilir mi?
İşte onu da yaşayıp göreceğiz...
—-
Yeter ki...
Kışın 50 bin nüfuslu...
Yazın 1 milyon 500 bin misafiri ağırlayan Çeşme'de...
Belediye Başkanı Ekrem Oran...
ÇEŞTOB Başkanı Yakup Demir ve...
Kaymakam Hacı Mehmet Kara...
Tek yürek olsun...
Turizmi yüceltsinler...
İzmir kazansın, Türkiye kazansın...
Çeşme 'yıldız' olsun...
Nokta...
Sonsöz: 'Çeşme'de akşamlar bir başkadır... Aylardan mayıs ise gül, eylül ise melisa kokuları rıhtıma çağırır yazlıkçıları... / Anonim...'