Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam iki yıl önce…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda yaptığı…

İstişare toplantısında aynen şöyle demiş:

'İstanbul'u kaybedersek Türkiye'yi kaybederiz…'

Tersinden okursak…

Türkiye'de genel siyasi temayül bunu doğruluyor:

'İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır!'

***

Peki…

Cumhurbaşkanı Rusya'ya giderken…

Ve dahi…

İstanbul'un tamamındaki geçersiz oyların sayımı devam ederken…

Ne dedi?

'Biz de organize bazı suçların işlendiğini görüyoruz... Usulsüzlükler bazı değil, neredeyse bütünü usulsüz…'

Başka ne dedi?

'Ortada 330 bin civarında geçersiz oy var… Sayımı yapılamayacaksa yapılacak başka şeyler var… Türkiye'de Yalova'da, Ağrı'da benzer olaylar yaşandı önceki seçimlerde…'

Bu ne demek?

Şu demek:

Bu seçim sayılmaz, Haziran ayının ilk Pazar'ında…

14 milyonluk İstanbul'un önüne yeniden sandık konur…

Düz hesap, 'İstanbul'da seçim yenilenir!'

Peki, mümkün mü?

Cumhuriyet Tarihi'nde tek-tük de olsa örnekleri var…

***

Mesela, bir önceki (2014) yerel seçimlerde…

Yalova'daki sonuçlar YSK'nın başına dert oldu…

Peki, ne yaşandı beş yıl önce Yalova'da?

AK Parti adayı Yakup Koçal, 'bir oy' ile seçimi kazandı…

CHP itiraz etti…

Oylar yeniden sayıldı, bu sefer CHP'li Vefa Salman…

Altı oy ile seçimi kazandı…

AK Parti itiraz etti bu kez…

Bunun üzerine Yüksek Seçim Kurulu da…

Yedi kısıtlı (oy kullanma yeterliliği olmayan) vatandaşın…

Oy kullandığı gerekçesiyle Yalova seçiminin iptaline karar verdi…

Kendi çapında gürültü koptu ama…

İki ay sonra…

1 Haziran'da seçim yenilendi ve…

CHP'li Salman, bu kez 200'e yakın oyla seçimi kazandı; iş bitti!

Aynı seçimde…

Ağrı'da da silbaştan 'sandık başı' yapılmıştı…

Ancak…

Bu 'tekrar seçimleri', İstanbul'la karşılaştırmak pek münasip değil!

***

Yıllar önce yaşanmış çok ilginç bir örnek var mesela…

Yıl 1963, yani neredeyse yarım asır önce…

O tarihte il belediye başkanları doğrudan seçiliyordu…

İstanbul Belediye Başkanlığı'nı…

Adalet Partili avukat Nuri Erdoğan kazandı…

Sevinç gösterileri arasında mazbatasını da aldı…

Ne var ki…

(Burası çok ilginç…)

Nuri Erdoğan, seçimden yıllar önce (gençliğinde…) Denizcilik Bankası'nda kısa bir süre 'Sözleşmeli Avukat' olarak kayıtlara geçmişti… Tek duruşmaya bile girmemişti ama görev yapmış görünüyordu… Belki istifa etmeyi unutmuştu, kimbilir!

YSK, gözünün yaşına bakmadı satırı vurdu…

Kazanandan mazbatayı geri aldı, ancak…

Seçimi iptal etmedi, yarışı ikinci bitiren 65 yaşındaki…

CHP'li Haşim İşcan'ı

İstanbul Belediye Başkanı ilan etti…

Ve, yine kadere bakın ki…

Haşim İşcan, 10 Mart 1968'de…

Görevi başındayken beyin kanaması geçirdi, hayata gözlerini yumdu…

***

'Sayımı yapılamayacaksa yapılacak başka şeyler var…' diyen…

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a…

Birkaç dakika sonra…

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, dün şu göndermeyi yaptı:

'YSK kanunlara uymak zorundadır… Oyların yeniden sayılması için delil ve gerekçe göstermesi lazım… Kişi itiraz ettim diyor neye itiraz ediyorsun? Hakimin tarafsızlığı önemlidir…'

Delili olmayan itirazlar kabul edilir mi?

Kabul edilirse bunun adı demokrasi olur mu?

***

İstanbul gibi kentte…

'Hoppala yarim yaz geldi…' dercesine…

'8 milyon 500 binden fazla' oyun…

Silbaştan yeniden sayılması…

Haftalar sürer…

Ayrıca…

An itibarıyla…

İki adayın arasındaki oy farkı 15 binden az değilken…

2 Haziran'da yeniden seçim yapma 'iması' ise…

Acaba?

Seçmen vicdanında nasıl bir yer bulur?

Bakın, Yalova'da tekrarlanan seçimin sonucuna!

Bu millet hep 'mağdur'dan yana olmuştur…

***

Bi'şi daha var ki, o hepsinden önemli!

AK Parti, İstanbul'daki seçimlerde 'şaibe'den söz ediyor…

İyi de…

Vatandaş peş peşe şu soruları sıralamaz mı?

Madem durum anormal, o halde sandık başındaki bütün o evrakları AK Partili görevliler niye imzaladı? MHP'li müşahitler neden imzaladı? Oylar sayılırken, iddialara göre 'organize usulsüzlük' gibi bir garabet yaşanmış; neden şerh koymadılar? O buharlaşan oylar kayıt altına alınırken müşahitler ne yapıyordu? Sandık başında AK Parti aleyhine yapılan işlemler konusunda parti görevlileri ayakta mı uyudu?

***

Eh, manzara böyle ise, gerçekten…

Seçmen de o pek bi'meşhur Biga türküsü ile ses verir:

'Sandık dibi beklerim…

Vay benim emeklerim…

Dümbeleği çala çala…

Yoruldu bileklerim…'

***

Bitiriyoruz…

Neyle…

Aklımızdan / aklınızdan geçeni seslendiren…

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'un…

Cumhurbaşkanı'nın 'Yalova Örneği'ni güçlendiren…

Dün akşamki final sözleriyle:

'Bugün İstanbul'da olanlar, beş yıl önce Yalova'da yaşananların bin katıdır…'

Bu ne demek?

Yazıya başlarken niçin Yalova'dan örnek verdim?

Yorum sizin…

***

Ve bu sabaha karşı önemli gelişme…

Şükürler olsun…

YSK, İstanbul'da sadece 21 ilçede 51 sandığın yeniden sayılmasına karar verdi…

Bu da önemli gelişme…

Nokta!

Sonsöz: 'Çaresizlik nedir bilir misin? Kalbin kanatlanıp gittiği yere bedenin gidememesidir! / Hz. Mevlana…