Başbakan Erdoğan'ın hoşuna gitmeyecek şeyleri yazanlar veya konuşanlar, ona göre ya şerefsizdir ya da, PKK'lı…
Bugün iki yabancı basın organında, Başbakan için yazılanları aktaracağız. Bakalım şerefsizler ne yazmış!...
1)Huffington Post, Stanley Weiss;
Amerika'nın en çok okunan haber sitesi Huffington Post, Stanley Weiss imzasıyla 'Ortadoğu'nun Yalnız Adamı' başlıklı bir yazı yayınlandı.
Yazıda Erdoğan, Rus lider Putin ile kıyaslanıyor, ve ortak taktiklerinden ikisi şöyle anlatılıyor;
*Düşmanlarını yok etmek için yargıyı kullan,
*Gerçek ideolojini demokrasi maskesi ardına gizle..
Yazıda Erdoğan'dan 'Çin ile İran'ın toplamından daha fazla gazeteciyi hapseden lider' olarak bahsediliyor. Dış Politika başarısızlıklarıyla ilgili olarak ise şunlar anlatılıyor;
*Hamas ile El-Fetih'i bir araya getirmeye çalıştı, başaramadı.
*Nato'yu Libya'ya sokmamak istedi, başaramadı.
*İsrail Mavi Marmara'da 9 Türk eylemcisini öldürdüğünde, Türk gemilerini koruma amaçlı göndereceğini söyledi, sözünde durmadı.
*Güney Kıbrıs petrol aramaya başlayınca, Türk Savaş Gemilerini göndereceğini bildirmişti, sözünde durmadı.
*Haziran'da Türk uçağı düşürüldüğünde, Şam'ın Türkiye'nin gazabını hissedeceğini söyledi, sözünde durmadı.
Yazar; 'Suriye Erdoğan'ın yıkımı olabilir' diyor…
Amerika'nın en çok okunan haber sitesi Huffington Post, Stanley Weiss imzasıyla 'Ortadoğu'nun Yalnız Adamı' başlıklı bir yazı yayınlandı.
Yazıda Erdoğan, Rus lider Putin ile kıyaslanıyor, ve ortak taktiklerinden ikisi şöyle anlatılıyor;
*Düşmanlarını yok etmek için yargıyı kullan,
*Gerçek ideolojini demokrasi maskesi ardına gizle..
Yazıda Erdoğan'dan 'Çin ile İran'ın toplamından daha fazla gazeteciyi hapseden lider' olarak bahsediliyor. Dış Politika başarısızlıklarıyla ilgili olarak ise şunlar anlatılıyor;
*Hamas ile El-Fetih'i bir araya getirmeye çalıştı, başaramadı.
*Nato'yu Libya'ya sokmamak istedi, başaramadı.
*İsrail Mavi Marmara'da 9 Türk eylemcisini öldürdüğünde, Türk gemilerini koruma amaçlı göndereceğini söyledi, sözünde durmadı.
*Güney Kıbrıs petrol aramaya başlayınca, Türk Savaş Gemilerini göndereceğini bildirmişti, sözünde durmadı.
*Haziran'da Türk uçağı düşürüldüğünde, Şam'ın Türkiye'nin gazabını hissedeceğini söyledi, sözünde durmadı.
Yazar; 'Suriye Erdoğan'ın yıkımı olabilir' diyor…
2)Der Spigel- Almanya;
Der Spigel, Maximillian Popp imzasıyla yayınlana yazının haber spotu şöyleydi;
'Nato partneri olan Türkiye, ABD için özellikle korkutucu. Bir Büyükelçilik sözcüsü Erdoğan'ı, rüşvetçi hükümete göz yuman İslamist olarak tanımlıyor…'
Derginin verdiği ABD belgelerinden devam edelim;
*Erdoğan'ın dünyaya bakış açısı hiçbir zaman gerçekçi olmamıştır.
*Erdoğan, Tanrı'nın Türkiye'yi yönetmesi için kendisini seçtiğine inanıyor ve kendisini Anadolu'nun 'Volktribun'u (Almanların Roma İmparatoru Sezar'ı tanımlamak için kullandıkları tabir) olarak görüyor.
*Nato'daki en büyük ikinci askeri güç olan Türkiye'nin Başbakan'ı Erdoğan, çeşitli bilgileri genel olarak İslamcı gazetelerden alıyor ve kendi bakanlıklarının yaptığı araştırmalara bile gereken ilgiyi göstermiyor.
*Kimseye pek güveni olmayan biri ve etrafında sözünden çıkmayan dar çemberden oluşmuş bir danışman grubu bulunduruyor.
*Erdoğan'ı iyi tanıyan biri Amerikalılara onu şöyle özetliyor;
*Tayyip Allah'a inanıyor, ama Allah'a güvenmiyor…'
*2004'ten beri yapılan çeşitli açıklamalara göre, ülkede her alanda yolsuzluklar var ve hatta Erdoğan'ın ailesi içinde bile. Söylentiler arasında, hükümetin önemli danışmanlarından birinin bir gazeteciye aktardığı, 'Erdoğan petrol işlerini özelleştirirken kendine de pay ayırıyor' sözleri de var.
ABD belgeleri arasında, Enerji Bakanlığı içinden sızdığı belirtilen belgelere göre, Erdoğan'ın İran'a baskı yaparak doğalgaz boru hattı projesine okul arkadaşının bir şirketini de ortak ettiği yönünde.
Bu şirketin liman inşaatları yaptığı, enerji dalında bir tecrübesi olmadığı biliniyor.
Der Spigel, Maximillian Popp imzasıyla yayınlana yazının haber spotu şöyleydi;
'Nato partneri olan Türkiye, ABD için özellikle korkutucu. Bir Büyükelçilik sözcüsü Erdoğan'ı, rüşvetçi hükümete göz yuman İslamist olarak tanımlıyor…'
Derginin verdiği ABD belgelerinden devam edelim;
*Erdoğan'ın dünyaya bakış açısı hiçbir zaman gerçekçi olmamıştır.
*Erdoğan, Tanrı'nın Türkiye'yi yönetmesi için kendisini seçtiğine inanıyor ve kendisini Anadolu'nun 'Volktribun'u (Almanların Roma İmparatoru Sezar'ı tanımlamak için kullandıkları tabir) olarak görüyor.
*Nato'daki en büyük ikinci askeri güç olan Türkiye'nin Başbakan'ı Erdoğan, çeşitli bilgileri genel olarak İslamcı gazetelerden alıyor ve kendi bakanlıklarının yaptığı araştırmalara bile gereken ilgiyi göstermiyor.
*Kimseye pek güveni olmayan biri ve etrafında sözünden çıkmayan dar çemberden oluşmuş bir danışman grubu bulunduruyor.
*Erdoğan'ı iyi tanıyan biri Amerikalılara onu şöyle özetliyor;
*Tayyip Allah'a inanıyor, ama Allah'a güvenmiyor…'
*2004'ten beri yapılan çeşitli açıklamalara göre, ülkede her alanda yolsuzluklar var ve hatta Erdoğan'ın ailesi içinde bile. Söylentiler arasında, hükümetin önemli danışmanlarından birinin bir gazeteciye aktardığı, 'Erdoğan petrol işlerini özelleştirirken kendine de pay ayırıyor' sözleri de var.
ABD belgeleri arasında, Enerji Bakanlığı içinden sızdığı belirtilen belgelere göre, Erdoğan'ın İran'a baskı yaparak doğalgaz boru hattı projesine okul arkadaşının bir şirketini de ortak ettiği yönünde.
Bu şirketin liman inşaatları yaptığı, enerji dalında bir tecrübesi olmadığı biliniyor.
Derginin yazdıklarının bazıları bunlar. Elin ağzı torba değil ki büzesin. Bunları yazanlar Türk basınından olsalar, Maliye Müfettişleri veya cemaatin polislerini devreye sokar bir türlü ağızlarını büzerdik ama, yabancı olunca gücümüz yetmiyor şerefsizlere…
Yazıyı noktalarken, Libya'da ABD Büyükelçisinin ve 3 yardımcısının öldürüldüğü, Mısır'da ABD bayrakları yakıldığı haberleri geldi. Amerikalılar oralara 'Demokrasi' getiriyorlar, başlarına gelenlere bak… Nankör bunlar kardeşim. Hem nankör, hem de şerefsiz…