Aile serencamının daha eskilerden başlayan bir öyküsü de vardır elbete, fakat ben hikayenin 1924 yılından sonrasına dikkatinizi çekmek istiyorum… Cemal Usta namıyla maruf, Rahmetli Cemal Dirin ile başlayan bu hikaye şahsi beceri ve başarının memleket kazancına dönüştüğü bir gurur tablosudur aynı zamanda…
Balkan göçmeni bir ailenin afadı olarak dünyaya gelen Cemal Dirin'in o yıllarda verdiği mücadele tam manasıyla dönemin Türkiye'sine yakışacak bir karakter taşıyor. Üretmek; yaşamak için, insanını yaşatmak için ve ülken için üretmek…
Çilelli yıllar… Dokuz yüz kırklı, ellili ve atmışlı yılları şöyle bir tahayyül edin isterseniz… Yokluğun, imkansızlığın ve her türlü zorluğun yaşandığı bu seneler Cemal Usta'nın ellerinde Dirin Ailesini de yoğurmuş ve geleceğe hazırlamıştır diyebiliriz…
Yetmişli yıllar, fabrikalaşma, daha çok insanla birlikte çalışma ve hayatı idame etmelerine vesile olma yıllarıdır… Cemal Usta dört oğlu ile birlikte hiç kaybetmediği azmini belki inanmayacaksınız ama bir ibadet gibi görür; çalıştığı personeliyle birlikte olmayı onlarla birlikte kazanmayı Allah'ın rızasını kazanma yolunda büyük bir adım olarak bilir ve böyle yaşar…
Bu yüzden O, kiminin Ustası, kiminin, babası, kiminin patronu, kiminin ağabeyi ve her zaman hayat dersi verdiği küçüklerinin de Cemal Amcası olmuştur…
Cemal Usta 2001 Mayıs'ında buyana artık yok! Fakat en önemli eserleri yani evlatları var… 'Dirinler' diye Türkiye'nin ve İzmir'in en zinde sanayi kuruluşları var…
Mustafa Dirin, Nihat Dirin, Melih Dirin ve Ali Dirin adlı oğulları başlarında bulunduğu kuruluşlarla bugün Cemal Dirin'in tilmizi olarak İzmir'e ve Türkiye'ye değer katmaya devam ediyorlar…
Hem de kardeş dayanışmasının, kardeş sevgi ve saygısının en güzel örneğini sunarak… Bilge ve Kültiğin kardeşlerin birliğini hatırlatan bu tesanüt kırkbir kere maşallah dedirtiyor insana!… Çalışanlarıyla birlikte sabahın ilk saatlerinde başlattıkları soylu mücadele öyle ahenkli ki herkes gıpta ile bakıyor.
İzmir'e ne yakışıyor ve İzmir neye ihtiyaç duyuyorsa üretim güçlerini seferber eden bu aile takdire şayan yaşam şekilleri, mütevazı duruşları ve ince ruhlarıyla bizim için gerçekten iftihar vesilesidirler…
Ortak özellikleri Türkiye'yi, İzmir'i, insanlarını ve işlerini çok sevmek olan bu 'Dört Güzel Adam' farklı iş kollarında çalıştıkları, farklı başarılara imza attıkları gibi farklı fıtri hususiyetlere de sahiptirler…
Gerektiğinde işin başına geçebilecek kadar üretimlerinin her kademesini 'ustaca' bilen bu adamlar gerçekten bizler için, İzmir için ve Türkiye için büyük şans…
Rahmetli babaları Cemal Dirin'den müdevver çalışkanlık, ülke sevgisi, üretme azmi, samimiyet, hakkaniyet ve derin bir hissiyat her an kendini göstermektedir… Kıldan ince; kılıçtan keskin olan bu yolda öylesine dirayetle ve emin adımlarla ilerliyorlar ki arkalarından takdir ve dua etmemek mümkün değil.
İhracatta onlar var, İç piyasada onlar… Avrupa'da da Türkiye'de de tercih edilen onlar…
Dirinler Makina, Dirinler Döküm ve Dirinler Marina, Lupamat ve Dipaş vel'hasılı kelam 'Dirinler Markası' Mustafa, Melih, Nihat ve Ali Dirin'in omuzlarında yükseliyor; değer kazanıp, değer katıyor…
Dün Kovancı Cemal Ustanın yanında çocuk omuzlarına yükledikleri üretim sorumluluğunu bugün tecrübeli birer iş adamı olarak geleceğe yani geleceğimize taşıyorlar…