EGEDESONSÖZ – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın belediyelere yönelik olarak SGK prim borçlarını tahsil etmesine yönelik olarak çalışmalar sürüyor. İddialara göre; SGK prim borçları nedeniyle CHP’li 6 belediyeye haciz işlemi uygulandığı belirtildi. Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin Büyükşehir Belediyeleri ile Şişli Belediyesi'nin mevduat ve şirket hesaplarına bloke konulduğu ileri sürüldü.
Ortaya çıkan iddiaların ardından belediyelerden yalanlama gelirken, CHP’li milletvekilleri ise yaşananlara tepki gösterdi.
“FİNANSAL KAYYIM DEMEKTİR”
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ise, “Sandıktan korkan AKP, ayak oyunlarına devam ederek vatandaşa hizmeti engellemeye çalışıyor. Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin Büyükşehir ve Şişli Belediyelerimizin hesaplarına bloke koymak, finansal kayyım atamak demektir. Bu tavrı milletimize şikayet ediyorum. Lanetliyorum” ifadelerini kullandı.
"BU YAPILAN HALKIN İRADESİNE BLOKE KOYMAKTIR"
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ise, "CHP’li belediyelere kayyum ata, hesabına bloke koy ama yandaşlarının milyarlarca liralık vergi borcunu sil… Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin Büyükşehir ve Şişli Belediyelerimizin hesaplarına bloke koymak halkın iradesine ve orada çalışan emekçinin alın terine bloke koymaktır. Bu işgal operasyonlarınıza boyun eğmeyeceğiz" açıklamalarında bulundu.
“BU YAKLAŞIM SEÇMENİN İRADESİNE SAYGISIZLIKTIR”
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, “Cumhurbaşkanının borcu olan belediyeleri silkeleyin talimatı sonrasında, Cumhuriyet Halk Partili Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin Büyükşehir Belediyeleri ile Şişli Belediyesinin gelirlerine el koyarak siyasi hırsları doğrultusunda, hizmetlerini engelleyerek belediyelerimiz iş göremez hale getirilmeye çalışılmaktadır. Bu yaklaşım, seçmenin iradesine saygısızlık ve aynı zamanda demokrasinin zayıflatılması anlamını taşımaktadır. Devletin tarafsızlığı ve kamu kaynaklarının adil dağıtımı, demokrasinin temel ilkelerindendir. Devlet gücünün, iktidarın siyasi çıkarları doğrultusunda Cumhuriyet Halk Partili yerel yönetimleri cezalandırmak için kullanması, yalnızca hukukun üstünlüğünü değil, halkın temel belediyecilik hizmetlerine erişimini de tehdit etmektedir” dedi.