Tarih Buluşmaları programında Dr. Oktay Özel var Tarih Buluşmaları programında Dr. Oktay Özel var

EGEDESONSÖZ -İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine Cemil Tugay'ın gelmesinin ardından Büyükşehir Belediyesi'nde Tunç Soyer döneminde işe alınanlar için işten çıkarılma kararı alınmıştı.

İşten çıkarma nedenleri olarak ise sağlık kontrolünden geçmeden işe girenler, güvenlik soruşturmasına girmeden işe girenler ve toplu sözleşme gereği emekli olan işçilerin yerine çocuklarının alınacağının belirtilmesi ile birlikte çocuklarını işe aldıran ancak yine de emekliliklerini vermeyen işçilerin çıkarılması olduğu vurgulanmıştı.

Diğer yandan 1 Ocak itibari ile işe alınan personellerde 'deneme süreci' gerekçesi ile işten çıkarılma iddiası sonrası birçok çalışan kapı önüne konmuştu. İşten çıkarılan işçilerin sayısı 200'ü buldu.

15 gündür başkanlık makamının bulunduğu Egemenlik Evi'nin önünde oturma eylemi yapan Genel İş ve Belediye İş üyesi işçiler eylemlerini Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı'nın önüne taşıdı. Burada bir süre oturma eylemi yapan işçiler attıkları sloganların ardından dağıldı.



CHP önünde yapılan açıklama şu ifadeler yer aldı:

Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren İzdoğa ve İzenerji şirketlerinde çalışan işçiler olarak, haksız şekilde işten çıkarıldık. İşimizi geri kazanmak için başlattığımız mücadelenin bugün 15. günündeyiz.

Çok uzun süren mülakat süreçlerinin ardından, mülakatlanmız tamamlandıktan sonra da işe başlamak için uzun süre bekletildikten sonra iş başı yapabildik. Geçtiğimiz hafta Kıbrısşehitleri'nden seslendik derdimizi anlatmaya çalıştık. Bir kez daha buradan, CHP İzmir il başkanlığı önünden sesleniyoruz: ne İzmir halkını ne de biz işçileri mağdur etmeye kimsenin hakkı yok. Belediye hizmetlerinin düzgün, aksamadan, yeterli şekilde yapılması da insanca şartlarda mesleklerimizi yapmak da bizim ortak derdimiz. İzmir'i belediye hizmetlerinden mahrum etmeye de bizleri işsizlik ve yoksulluğa mahkum etmeye de kimsenin hakkı yok!

İşimize son verilen süreci meşrulaştırmak için kullanılan bazı ifadeler ne yazık ki kamuoyunu yanıltıyor. Halkçı, sosyal demokrat Partinin bir Belediyesi'nin kendi emekçilerini karalaması, haksız yere işten çıkarmaları aklamak için bizler hakkında kara propaganda yapması en hafif deyimle Akp belediyelerinin pratiklerini aratmayacak düzeydedir. Bizler bankamatik memuru ya da faziahk personel değiliz. Ekonomik kriz koşullarında hasbelkader belediyede çalışmaya başlamış, hayatımızla İlgili bütün planımızı bunun üzerinden yapmış, çalıştığımız süre içinde de işimizi layıkıyla yapmış emekçileriz. Hepimiz işimizin başındayken alelacele işten atıldığımıza dair bilgi aldık. Kimimiz sınıfta öğrencileriyle dersteydi, kimimiz katı atıkta çöp ayrıştırıyordu, kimimiz sırtında yük taşıyordu Çalıştığımız birimlerde eksik personelle çalışıyorduk, bir çoğumuz çalıştığı şu kısa zamanda bile fazla mesal yapmak zorunda bırakıldık. Buradan bir daha sesleniyoruz, Siyasi figürlerin kendi aralarındaki hırslarına, ihtiraslanına ve politik oyunlarına bizleri kurban edemezsiniz. Buna izin vermeyeceğiz.

Hepimizin hikayesi farklı ortak noktamız haklılığımız. Biz hakkımız olanı istiyoruz, seçimlerde aday belirleme süreçleri de buralarda yaşanan kişisel kavgalar da biz emekçilerin gündemi değil, eski yönetimle yeni yönetim arasında yaşanan siyasi çekişmelerde olan biz emekçilere oluyor.

Buradan, CHP İzmir il başkanlığı önünden İZSU genel müdürü Gürkan Erdoğan ve İZENERJİ genel müdürü All Ercan Türkoğlu'na sesleniyoruz. Bizler aylarca, yıllarca işe alınmayı bekledik. Çalıştığımız süre boyunca ise işimizi dürüstçe ve özverili şekilde yerine getirdik. Eğer tasarruf istiyorsanız biz İşçileri işten çıkarmak yerine makam araçlarına, ihalelere, boşa giden kaynaklara gözünüzü dikin bizim işimize değil!

Buradan Cemil Tugay'a ve CHP yönetimine sesleniyoruz: Bu haksızlığa dur demek iki dudağınız arasından çıkan bir sözcüğe bakar. Biz hakkımızın bilincindeyiz, bir araya geldiğimizde güçlü olduğumuzun farkındayız. Yalnızca hakkımızı istiyoruz. Tüm yurttaşların hak ettiği gibi insanca şartlarda çalışıp yaşamımızı kazanmak istiyoruz.

Ve uyarıyoruz: Hakkımız olanı, işimizi alana kadar hiçbir yere gitmeyeceğiz! Eğer bizleri muhatap almamaya, taleplerimizi karşılılamamaya devam ederseniz eylemlerimizin biçimlerini değiştirecek, İzmir halkına sesimizi duyurmak ve kendimizi anlatmak için bütün İzmir'i eylem alanına dönüştüreceğiz.

Atılan işçiler derhal geri alınsın!