Eski ve yeni CHP'nin minder kavgası için çanlar çalmaya başladı. Kimine göre kurultay için imza yeter sayısına çoktan ulaşıldı, kimine göre ise bu olasılık tam bir hayal! İzleyip göreceğiz. Bende herkes gibi sonucu büyük bir merakla bekliyorum. Hem savaşçıların hem de seyircilerin yerlerini alması yakındır. Kıran kırana geçeceğine inandığım bu mücadele kaçınılmaz gibi duruyor. Eski ile yeni arasındaki farkın keskin bir şekilde hissedildiği ve bu farkın da taraflar arasında büyük rahatsızlık yarattığı ortada… Evet, bu rahatsızlık tek taraflı değil… Eskiler yenilerden rahatsız, yenilerse eskilerden…

'Sen yok. Ben yok. Biz varız!' diyen eskiler 'Ben Kemal Kılıçdaroğlu' diye başlayan reklam spotları ile tek adam olma yolunda ilerleyen Kemal Kılıçdaroğlu'nun yönetim kadrosuna fena halde takmış durumda… AKP'nin Türkiye genelinden aldığı % 50 oy oranının şaşkınlığı daha henüz atlatılamamışken CHP içerisinde yükselen kurultay talepleri de kafaları fena halde karıştırdı. Bilen de bilmeyen de bu konuda yorum yapıyor. Genel başkan adayı olmayan Deniz Baykal'ı istifaya davet eden 'partisizler' bile var. Partisizler diyorum çünkü bu eylemleri gerçekleştirenlerin büyük çoğunluğunun parti üyesi bile olmadığını basından öğrendim. En komik açıklama da kendi yaşına bakmadan Baykal ve Sav'ı emekliliğe sevk eden Kamer Genç'ten geldi. Fırsat buldukça çiçek suladığı bilinen Kamer Genç; kasetle genel başkanlıktan gönderilen Deniz Baykal'a haksızlık yaptığının bilmem farkında mıdır?

Kamuoyunda bir 'Kemal Kılıçdaroğlu' hayranlığı var. Bunu inkar edemeyiz. Görülen o ki reklamlar %26'da kalan CHP'ye değil belki ama popülaritesi artan Kemal beye kesinlikle yaramış. Lider odaklı 'Ben Kemal Kılıçdaroğlu' reklamlarına kim bilir ne kadar para harcandı? Ve acaba harcandığına değdi mi?

Bence CHP için gerek görsel anlamda (radyo, tv reklam vs.) gerekse materyal bakımından (bayrak, poster vs.) çok iyi bir seçim dönemi geçirildi. Tv, radyo, gazete ve dergilerde reklamlar birçok değişik yerde birçok değişik miting… CHP'de örgütler maddi anlamda beklediği yardımı alamasa da reklam için önemli harcamalar yapıldı. CHP, AKP'den sonra bu anlamda ciddi varlık gösteren ikinci partiydi. Bu kadar reklamda görünüp, konuşup sempati kazanmamak elde değil. Zaten öyle de oldu! Kılıçdaroğlu tavan yaptı. Ben isterdim ki parti tavan yapsın. Ama bunun için parti politikaları öne çıkmalıydı. Belki o zaman bazı genel başkan yardımcılarının ve parti meclis üyelerinin kafa karıştıran açıklamalarının önüne geçilebilirdi.

12 Haziran seçimlerinde CHP'nin başarılı olduğuna yönelik iddialar var. Hele CHP İzmir yöneticileri ise büyük bir zafer kazanmış gibi açıklamalar yapıyor. En makul ve en mantıklı açıklama ise Aziz Kocaoğlu'ndan geldi. CHP İzmir'de başarısızdı. CHP'nin İzmir'de birinci parti çıkması başarılı olduğu anlamına gelmiyor.

CHP İzmir'de kardan zarar etti.
CHP İzmir'de tavşandı, kaplumbağa'ya hava yaptı. Kaplumbağa bu kez geçemedi belki ama nefesini ensesinde hissettirdi. Dikkat edin bir daha ki sefere kaplumbağa size tur bindirmesin!