Bu yazı büyük yürekli çevreciler Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çifti içindir. Karı-Koca Büyüknohutçu çiftini rahmetle ve saygı ile anıyorum. İnsanlık yararına ölümü bile göze alanlar o toplumun kahramanıdırlar. O'nlar ölmez, önder olurlar. Onlar, Finike bölgesinde asırlık sedir ve çam ağaçları ile binlerce yaban hayvanının yaşamına zarar veren taş ve mermer ocaklarına karşı çevre mücadelesi veriyorlardı. ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporsuz çalışan bu ocaklara karşı dava açtılar ve kazandılar. Danıştay bile bu itirazı yerinde bulup mahkemenin iptal kararını onaylamıştı. Büyüknohutçu çifti, taş ocaklarının bundan sonra ÇED raporu alınmadan çalışma yapamayacakları tüm Türkiye'ye duyurmuş oldular. Hatta bölgelerinde ÇED raporsuz açılan taş veya mermer ocaklarını durdurmak için açılan davalara verilen bu iptal kararını emsal göstermelerini istediler. Albert Einstein'in bir sözü var çok değer verdiğim; 'Dünya kötülük yapanlar yüzünden değil, hiçbir şey yapmadan durup izleyenler yüzünden tehlikeli bir yerdir'.
Çevreciler Büyüknohutçu çifti için toplanacak
Büyüknohutçu çifti, bu davalardan sonra ölüm tehditleri almaya başladılar. Ve çok geçmeden Finike'deki dağ evlerinde silahla öldürüldüler. Tüm deliller çevre adına verdikleri mücadele sonucu cinayete kurban gittikleri yönünde. Yargılama sürüyor. Türkiye genelindeki çevre ve doğa örgütleri bu cinayetten sonra sessiz kalmama kararı aldılar. Karadeniz Çevre Haberleri Portalı, 'Bir ölür, bin diriliriz' başlıklı çağrıda Büyüknohutçu çiftinin öldürülmesine sessiz kalmak istemeyenleri 27 Mayıs'ta çiftin yaşadığı Finike Yaylacık mevkiindeki evlerinin önünde anma gününe davet ediyor. Ayrıca o bölgede çadırlarda bir gece konaklayıp taç ve mermer ocaklarını gözlemleyecekler. 28 Mayıs'ta ise Antalya'da çevre katliamları üzerine bir form düzenleyecek olan çevre örgütleri, ortak bir metin okuyacaklar.
Kızıldereli şefi Seattle'nin söylediği
17 yıl önce politika muhabirliği yaparken çevre yazıları yazma kararı almamda, doğanın nasıl tahrip edildiği ve çevrenin nasıl kirletildiği önemli bir etken olmuştu. 1873 yılında Kızıldereli Şefi Seattle'nin ' Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın YENMEYEN bir şey olduğunu anlayacak' sözünün doğruluğunu ben bile 17 yıl önce anlayabildim. Önemli olan daha fazla geç kalmamak. Kızıldereli şefi, insanların doğaya hoyratça davrandığını 144 yıl önce fark edip o ders veren sözü söylemiş. Ancak o sözü anlamamakta direnen ve kafaları para hırsıyla dolu binlerce insan var. O insanların başına bir felaket gelmeden doğa ve çevrenin önemini anlamalarını diliyorum.