'Çevre, insanların yaşama biçimini ve ekonomik gelişmesini belirleyen bir ögedir'
Bu söz Hindistan'da dünyaya gelen İngiliz bir ailenin oğlu olan Psikanalisit, mantık, matematik ve felsefeci Wilfred Ruprecht Bion'a ait. Çok beğendiğim bir sözdür. Çünkü çevrenin, doğanın korunmasında önemli bir mesajdır. Ülkemiz evsel atık yönetimi (çöp sahası, atık önleme, toplama, kaliteli geri dönüşüm ve atıktan enerji geri kazanımı) puanlamasında Avrupa'da 17'nci sırada yer alırken, ilk 5 ülke; İsviçre, Avusturya, Almanya, Hollanda ve Norveç olarak sıralanıyor.
Çöp deyip geçmemek gerekiyor. Geri dönüşüm ve tekrar kullanım ötesinde, atıkların özelliklerinden yaralanılarak içindeki bileşiklerin fiziksel, kimyasal veya biyokimyasal yöntemlerle başka ürünlere veya enerjiye çevirmesine geri kazanım deniyor. Geri kazanımla doğal kaynaklarımız korunur, enerji tasarrufu sağlanır. Ekonomiye katkı sağlar, çöplüğe giden atık miktarı azalır ve geleceğe yatırım yapılır. Cam, kağıt karton, plastik ve metal gibi atıklar özellikle çöp dökme sahalarından ve sokak toplayıcıları tarafından toplanmakta ve hammadde kaynağı olarak çeşitli sektörlerde kullanılmaktadır. Kullanılmış ambalajların ve diğer değerlendirilebilir atıkların genel çöpten ayrı ve temiz olarak toplanması yöntemi geri kazanım sürecinin ilk aşamasını oluşturur. Ayrı toplanan geri kazanılabilir atıkların geri dönüşüm işlemine tabi tutulabilmesi için demir, çelik, bakır, aliminyum, kurşun, piller, kağıt, plastik, kauçuk, cam, motor yağları, atık yağlar, akümülatörler, araç lastikleri, beton, röntgen filmleri, elektronik atıklar ve organik atıklar cinslerine göre ayrı toplanması gerekir.
Sağlıklı bir yaşamın sürdürülebilmesi için
Bütün dünyada olduğu gibi özellikle büyük kentlerde insanların en büyük çevre sorunu çöplerdir. Yapılan araştırmalar ülkemizde bir kişinin günde 1kilogram çöp ürettiğini ortaya koyuyor. 78 milyon nüfuslu Türkiye'de günde 78 bin ton çöp üretilmektedir. Bu rakamlara göre çöpü kaynağında azaltmazsak, bir gün çöp dağları arasında nefes alamaz hale gelebiliriz. Çöpleri geri dönüşüm ve tekrar kullanım yöntemiyle hem ekonomiye kazandırabilir hem de doğanın korunmasına katkı sağlayabiliriz. Gelecek nesillere karşı sorumluluk hisseden, çevre sorunlarına duyarlı ve bilinçli bir insan yetiştirmek için en başta ailelere, sonra öğretmenlere ve yaşadığı kentin belediyelerine önemli görev düşüyor.
Sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesinde çevremizi evimiz gibi düşünmeliyiz. Ailede çevre eğitiminin ana hedefi, ahlak anlayışını ve tüketim bilincini topluma kazandırmak, ihtiyacı kadar tüketen, gelecek nesillere karşı sorumluluk hisseden, çevre sorunlarına karşı duyarlı ve bilinçli bir insan modeli yetiştirmektir. Birçok malın kullanıcısı ve gelecek nesillerin tüketim alışkanlıklarının kazanılmasında toplumun en etkili birimi ailedir.
Bu bakımdan aile olarak, tüketim ve çevre üçgeninde aşağıdaki basit önlemleri uygulayıp gelecek nesillere ne kadar yaşama şansı tanıdığımızı bir gözden geçirelim mi? Doğada yok olması çok uzun zaman alan pet şişe, metal kutu, plastik kaplar ve poşetler yerine daha kısa sürede yok olabilen kağıt gibi kazanılabilen veya cam gibi ürünler satın alınmalı. Kırılan, bozulan, kullanılmayan eşyaları atmak yerine tamir ederek tekrar kullanılacak hale getirilmeli. Buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makineleri, TV gibi cihazları satın alırken ve bunları kullanırken enerji faktörü dikkate alınmalı. Düşük enerji harcayan cihazların seçilmesine özen gösterilmeli. Kullan-at anlayışıyla üretilen plastik veya kağıt mutfak eşyaları yerine cam ve porselen olanlar tercih edilmeli. Plastik torbalar biriktirilip tekrar kullanılmalı. Çevre dostu olarak bilinen deterjanlar kullanılmalı. Evlerde cam, kağıt, plastiklerin ayrı ayrı toplanması ve geri dönüşüm için gerekli önlemler alınmalı. Alış-veriş ambalajı en az ya da dönüştürülebilen ürünler satın alınmalı. İhtiyaç olmadan aşırı tüketimden kaçınılmalı.
Türkiye'nin Geri Kazanım Karnesi
• 2015 yılında tüm atıklarda toplam geri kazanım miktarı 2 milyar lira.
• 2015 yılında yüzde 48 olan geri kazanım oranının 2023 yılına kadar yüzde 60'lara ulaşması bekleniyor.
• Ülkemizde piyasaya sürülen ambalajların; yüzde 39'u kağıt/karton, yüzde 25'i plastik, yüzde 24'ü cam, yüzde 9'u metal ve yüzde 3'ü kompozit ağırlıklı.
• 2015 yılında piyasaya sürülen toplam 10 milyon ton ambalajın 6 milyon tonu geri kazanıldı.
• Türkiye'de 514 ambalaj atıkları toplama, ayırma ve geri dönüşüm tesisi ile 201 tehlikeli atık geri kazanım tesisinde, 70 bin kişi istihdam ediliyor.
• Türkiye'de geri dönüşüm oranlarının Avrupa ve gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğu düşünülse de, resmi rakamlarda görünmeyen ve ciddi oranlardaki 'vahşi toplama' olarak nitelenen kayıt dışı rakamları da göz ardı etmemek gerekiyor.
• Türkiye'de şu an 88 katı atık düzenli depolama tesisi mevcut. 2017 yılına kadar bu sayının 120'ye ulaşması bekleniyor.
• Ülkemiz evsel atık yönetimi (çöp sahası, atık önleme, toplama, kaliteli geri dönüşüm ve atıktan enerji geri kazanımı) puanlamasında Avrupa'da 17'nci sırada yer alırken, ilk 5 ülke; İsviçre, Avusturya, Almanya, Hollanda ve Norveç olarak sıralanıyor.