Bayram geldi, hoş geldi.

Trafik kazalarında yaşanan acılar dışında da hoş gitti!

Bundan sonrası 'idari izinli' sayılan kamu görevlileri için bayram. Toplumun büyük çoğunluğu işinin başında.

Peki neler oldu?

* Bir araştırma şirketinin bulgularına göre; Türkiye'de halkın yüzde 80'i geçim sıkıntısı ve ekonomik sorunlardan dertli... Geleceğe karamsar bakanlar da neredeyse toplumun üçte ikisi...

* Orman yangınları şimdiden yüreğimizi dağlıyor. Peki, yeterince önlem alınmadığı iddiaları doğru mu?

* Tarım kesimi ciddi sıkıntıda. Yılın son çeyreğinde et ve süt fiyatlarında ciddi artışlar bekleniyor. Ayrıca çiftçi sayısı da giderek azalıyor. Üreten olmayınca neyi, ne kadar tüketebileceğiz?

* Temmuz ayında özellikle emekliler için artış gündemde. 20 bin liranın altında bir 'alt emekli maaş sınırı' maalesef yetersiz... Toplumsal sancı bitmez.. Bu da zor olduğuna göre sıkıntı var...

* Avrupa Konseyi Türkiye'deki demokratik sancılarla ilgili uyarılara devam ediyor. Böyle olunca da yabancı yatırımcı konusu 'hep sallantıda'...

* Türk lirası ile ilgili kontrollü 'düzenleme' yorumları var. Cari açık ve yüksek enflasyon konusunda henüz 'somut gelişmeler' olmadığına göre dar gelirliler ile orta direğin hali ne olacak?

* Rusya ile Kuzey Kore arasında 'önemli bir diplomatik yakınlaşma' gerçekleşti... Sonuçları ülkemizi de etkileyecektir. Peki, bu konuda ne kadar hazırlıklıyız?

Bilmem! Kendimizi sanki 'zoraki bir yumuşama' rüzgarının etkisine soktuk gibi geliyor!

Peki bu rüzgar kesilirse..

Eskiye dönülürse..

Ya da bir kazanım elde edilmezse...

Ne şiş yanar, ne kebap!

Ona da söz vardır her zaman...

'Tutunamayanlar'da...

Oğuz Atay şöyle demişti galiba:

'Gereği düşünüldü... Sanıkların ellerinden başarılarının alınmasına oy birliği ile karar verildi...'

Hadi hayırlısı!