Başbakan Adnan Menderes’’in darbeciler tarafından idam edilmesinin üzerinden 49 yıl geçti.
8 senedir Başbakanlık görevini sürdüren Erdoğan bu sene ilk kez Menderes’’i hatırlayarak, anma törenlerine katıldı!..
Başbakan Adnan Menderes’’le ilgili düşüncelerimi anlatmadan evvel bazı gerçekleri beraberce belirleyip, altını çizmemiz gerekir;
* Aydın Menderes, rahmetli Adnan Menderes’’in oğlu ve mallarının mirasçısıdır.
Aydın Menderes, Demokrat Partinin mirasçısı değildir. Demokrasilerde varislik kurumu yoktur. Aydın Menderes’’in Demokrat Parti ile siyasi ve manevi alakası Necmettin Erbakan’’ın kapatılan Refah Partisine girdiği ve ’“Ben pazara kadar değil, mezara kadar Refah Partiliyim’” dediği gün bitmiştir.
*Başbakan Erdoğan, Demokrat Partiyi ve Adnan Menderes’’i hiçbir zaman sevmemiştir. Siyasi hayatına DP’’ nin devamı olan Adalet Partisinde değil, İslamcı ve şeriat düzenini isteyen dinci partilerde başlamıştır. Demokrat Parti aleyhine yapılmış onlarca konuşması vardır. Adnan Menderes ile R.T.Erdoğan, Kuzey- Güney Kutbu kadar, Cennet-Cehennem kadar birbirinden uzaktır.Asla kıyaslanamazlar’…
Bu iki önemli tespitten sonra Başbakan Adnan Menderes’’le ilgili düşüncelerimi aktarmak isterim;
*Adnan Menderes’’i bizzat Atatürk keşfetmiştir. Atatürk, Aydın İlini ziyarette 4 saat boyunca Menderes ile Ziraat-Kooperatifleşme-Sanayinin Kuruluşu-Krediler ve yatırımlar konusunda konuştu ve onu çok beğendi. Menderes daha sonra Aydın Milletvekili oldu.
*Adnan Menderes çok iyi eğitimli, dünya ve Türkiye tarihini çok iyi bilen biriydi.
*Adnan Menderes çok namuslu bir siyasetçi idi. Siyaseti zenginleşme vasıtası olarak görmedi. Başbakan olduğunda 38 bin dekar arazisi vardı. Darbeciler tarafından idam edildiği zaman 3 bin dekar arazisi kalmıştı.
*Adnan Menderes çocuklarının ticaret yapmasına dahi izin vermedi. Onun çocuklarının hiçbir zaman ’“gemileri-Pırlanta dükkanları- Medya grupları- Rafinerileri- Villaları olmadı.
*Adnan Menderes, darbe yönetiminin kurduğu ’“Özel Mahkeme’” tarafından yargılandı, fakat Menderes’’e tek kuruş devlet parasının hesabını soramadılar.
*Menderes, Kıbrıs’’ı Türkiye’’ye kazandıran Londra ve Zürih Anlaşmalarının mimarıdır. O hiçbir zaman ’“ver-kurtul ve Yes be annem’’ci’” anlayışında olmadı.
*Menderes, Ulus Devlet ve Üniter Devlet yapısından asla taviz vermedi.
*Menderes, Proje adamıydı. Türkiye’’nin her tarafını eserlerle donattı.
*Adnan Menderes çok asil bir adam ve çok yakışıklı bir Türk Beyefendisiydi.
Bu ve benzeri vasıfları sayesinde, Menderes Türk Milletinin gönlünde yaşıyor ve yaşamaya devam edecektir.
Ben DP’’nin ve Adnan Menderes’’in görebildiğim hatalarını da söyleyegelen bir insanım. Rahmetli babamın DP milletvekili olması sebebiyle bu konuda çok ciddi kitap ve belge sahibiyim. Tahkikat Komisyonu maskaralığını hep reddettim. DP’’nin dini cemaatlerle olan ilişkilerinde kabul edemediğim çok olaylar vardır.
Yalnız siyasi hayatım boyunca öğrendiğim bir gerçek de şudur; Her olayı yaşandığı zaman dilimi içinde düşünüp öyle değerlendirmek gerekir.
Nefret ettiğim olay ise isimlerin, ailelerin ve kuruluşların siyasi çıkar uğruna istismar edilmesidir. Dünkü töreni TV’’lerden izlediğimde ikiyüzlülüğün böylesi karşısında midem bulandı. Aydın Menderes’’in yanında duran AKP’’li Bakanlar içinde, Aydın Menderes’’in 12 Eylül darbecileri tarafından konan siyasi yasağının kalkmaması için oy kullananlar vardı. Baktım, şimdi hepsi maşallah demokrat olmuş, Menderes-Polatkan ve Zorlunun kabirleri başında el pençe divan duruyorlar.
Bu tip çirkin ve riya kokan ayak oyunlarıyla Türk Milletini kandıracağını zannedenlere iki rakam verelim;
*12 Eylül 2010 Referandumunda Aydınlılar, Hayır %64, Evet % 36 oranında oy kullandılar.
*Menderes’’in çiftliğinin bulunduğu ’“Çakırbeyli Köyünde’” 336 kişi Hayır, 139 kişi Evet oyu kullandı.
Bu iki sonuç Aydın Menderes’’e bir şeyler anlatmıyor mu?Çok yazık!..
Geçen yazımda Aydın Menderes’’ten bir ricam olmuştu, cevap alamadığım için yinelemek istiyorum;
Aydın Bey, sizin devletin tepesinde çok önemli dostlarınız var. Baksanıza elinizi Cumhurbaşkanı tutuyor, o bırakıyor Tayyip Bey tutuyor.
Bizler, yayın yasağı olduğu için ’“Deniz Feneri’” davasından haber alamıyoruz, hani Almanyada’’ki davada suçlular, suçlarını itiraf edip gurbetçilerimizin sadaka paralarını yürüttüklerini kabul ettikleri dava var ya, hah işte o davanın Türkiye ayağı ne oldu?
Birde, İngiliz The Daily Telegraph gazetesinin iddiası var. Sizin yeni kankalarınız olan AKP’’nin İran’’dan İHH kanalıyla 25 Milyon Dolar bağış aldıklarını yazdı ve hala ısrar ediyor, elimde belge var diyor. Lütfen bunu da sorun. Kim bizim demokrasi yıldızlarımıza çamur atıyor öğrenelim.
Devlet büyüklerimize sorarsanız onlar size anlatırlar, siz de bize anlatırsınız, zahmet olmazsa’…
Not: Başbakan Erdoğan’’a tavsiye; Adnan Menderes’’in kabrini ziyaretten sonra, Tansu Çiller’’in babası rahmetli Necati Çiller’’in kabrini de ziyaret ederseniz daha sempatik görünür, Merkeze de yaklaşmış olursunuz. Sakın benim rahmetli babamın Bergama’’daki kabrini ziyaret etmeye kalkmayın, çünkü bizlere vasiyeti var. Bir yerde karşılaşırsak, rahmetlinin vasiyetini size naklederim!...