Güzeli İzmir'de…

Yeni belediye başkanlarının görev heyecanı…

Bazen…

Yüreğimi sevinçten patlatacak boyutlara ulaşıyor!

Vatandaşlardan gelen şikayetleri…

Bizzat gidip yerinde inceleyen başkanları alkışlıyorum…

Alkışlarken de…

Acaba diyorum, 'Koca belediyede o şikayeti yerinde inceleyecek kimse kalmadı mı?'

Malum, önümüz yaz…

'Sivrisineklerden bize uyku haram oldu!' diye…

Belediyeye telefonla ihbar gelse…

O kentin belediye başkanı…

O gece 'sivrisinek avına' mı çıkacak?

***

Bu tür 'şikayet' ve…

Anında 'yerinde inceleme' konusunda…

Dünya Belediyecilik Tarihi'ne geçecek…

Bir örnek yaşadık…

Nerede?

Turizmin gözbebeği Çeşme'de…

Dün tüm medyada yer aldı…

Nefesimizi tutarak okuduk!

***

Fotoğraf başlı başına olay!

Siyah takım elbise giymiş iki beyefendi…

Denizi seyrediyor…

Kilolu beyin elleri cebinde, ayakları çıplak, pantolon paçaları sıvanmış ama…

Ne hikmet ise…

Ayakları suyun içinde değil!

İkinci arkadaşın da objektife arkası dönük ancak…

O ayakkabılarını çıkarmamış…

Büyük fotoğraftaki gizem…

Hollywood yapımı bilim, kurgu, komedi, casusluk temalı…

'Siyah Giyen Adamlar' filmini hatırlatıyor…

'Bu ne Allahaşkına?' demeye kalmıyor…

Kısacık haber her şeyi anlatıyor…

***

Meğer…

Orası Çeşme Ilıca Plajı'ymış…

Arkası dönük siyahlar giymiş beylerden biri…

Çeşme Belediye Başkanı CHP'li Ekrem Oran…

O'nun paçaları 'su basmış evde temizlik yapanlar' gibi sıvalı!

Ayakkabılarını çıkarmayan ise…

Belediyenin Özel Kalem Müdürü Şerif Vural…

Peki…

N'apıyorlar denize bakıp?

Şunu yapıyorlar…

'Ilıca Plajı'nda kirli akıntı var!' diye…

Bir telefon ihbarı geliyor…

Başkan ve Özel Kalemi de…

'N'ayır, n'olamaz!' diye sahile koşuyorlar…

Eeee, sonra?

Sonrası şu…

***

Belediye Başkanı Ekrem Oran…

Ayakkabıları ve çorapları çıkarıyor…

Ancak ayakları suya değmiyor, kumda…

(Çünkü, kirli akıntı varsa harbiden, ayaklarını suya sokup mantar olma ihtimali yüksek, Allah korusun…)

Özel Kalem Müdürü daha garantici…

Belli ki, canı tatlı…

N'olur n'olmaz diye ayakkabılarını çıkarmamış…

Şimdi…

Doğal olarak merak ediyorsunuz…

Ayağını denize sokmayan bir başkan…

Niye çıplak ayakla dolaşır?

Cevap:

Kundurasına kum dolmasın diye!

***

Hani, o genç başkan…

Bırakın dizini…

Ayak bileklerine kadar suyun içine girse…

Amenna…

Diyeceğim ki, o zaman…

'Karşıdan bakınca göremiyor kirli akıntıyı ama suya girince fark eder neye bastığını…'

Ama…

Öyle bi'şi de yok fotoğrafta…

Tut ki, Başkan paçaları sıvadı…

Bari eline bir şişe verin…

Ağzı mantarlı olsun…

Plajdan deniz suyu dolduruyor gibi olsun…

Sonra da o şişeyi tahlile göndermiş gibi olsun…

Falan, filan…

Önemli olan 'boyamayı' biraz daha 'az güldüren' hale getirmek…

Di'mi?

***

Sayın Başkan…

Bu şehirde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın…

İl Müdürlüğü var…

Ayrıca…

Sağlık Müdürlüğü var…

Halk Sağlığı Müdürlüğü var…

Onları ara…

'Acil durum var!' de…

'Böyle böyle ihbar aldım' de…

Ortalığı ayağa kaldır…

Billur gibi denizin kenarında…

Parmağının ucunu değdirmediğin…

Çıplak ayaklı, arkadan çekilmiş fotoğraflarını değil…

Varsa…

'Yandık Allah!' deyip…

Kirliliğin fotoğraflarını paylaş…

Ve azıcık dikkat, lütfen…

Sosyal medyadaki bu paylaşımlar…

Paniğe neden olur Sayın Başkan…

O plajın suyundan analiz yaptırdıysanız…

Sonuçlarını…

Bi'zahmet, İzmirliler'le paylaşmak zorundasınız…

Bunu yapmaz iseniz…

Ilıca Plajı'na bu yaz kimseler gelmez!

Vatandaş…

Sizin dün yaptığınız gibi…

Paçaları sıvar, plajda sadece gezinti yapar!

Nokta…

Sonsöz: 'Kalp denizdir, dil de kıyı… Denizde ne varsa kıyıya o vurur… / Hz. Mevlana…'