Ak Parti'nin İzmir'de yerel seçimleri neden kayıp ettiği çokça tartışılır. Şimdi sizlere Karabağlar ilçe teşkilatının delege listesinin nasıl oluştuğundan örnekler vereceğim.
1 Ekim 2011 tarihinde yapılan delege seçimleri dayı, yeğen, eş ve kardeşlerden oluşuyor. Liste aynen şöyle:
Örneğin; ilçe başkanı Kadir Uçar eşi Mehtap Uçar'ı, delege göstermiştir. İlçe başkan vekili Osman Canbaz yeğeni Ahmet Canbaz ı, İlçe Başkan Yardımcısı Ahmet Demirci yakın akrabaları olan Aynur Demirci'yi ve Esra Demirciyi, Ahmet Öziri eşi Gülin Öziri'yi, İlçe eski başkanı Osman Sakman eşi S.Serap Sakman'ı, İlçe Yöneticisi Aynur Yıldırım gelinleri olan Arzu Kurt Yıldırım, Kardeşi Hüseyin Yıldırım'ı ve yeğeni olan Fatma Yıldırım'ı, Aynı aileden olan Kardeşler Fuat Topaloğlu, Nedim Topaloğlu ve Sıddık Topaloğlu'nu, Mahalle Başkanı Yemen Örnek aynı aileden olan Ekrem Örnek' i, Siyami Gül, eşi Ümmühan Gül ü, Hamza Anik eşi Demet Anik i, İlçe Başkan.Yardımcısı. Mehmet Karakaş kardeşi Recep karakaş'ı, Yönetici Turgay Oğultarhan, yakın akrabaları olan Süleyman Oğultarhan ve Erhan Oğlutarhan'ı, yönetici Reşat Mencik eşi Gülten Mencik'i, Kadın Kolları Başkanı Birsen Türkoğlu, oğlu Onur Ozan Türkoğlu'nu, yönetici Ömer Kemerka eşi Satı Kemerkaya'yı, Kadın kolları Yöneticisi İlknur Bilici akrabası Özgür Bilici'yi, mahalle başkanı Mehmet Baytar, oğlu Erkan Baytar ı, İsmet Pekdemir akrabası Ramazan Pekdemir i, Teşkilat Başkanı Bünyamin Demir eniştesi Hasan Çetin, Eniştesinin kardeşi Yavuz Çetin, İş ortağı Hasan Aktürk'ü, Yöneticilerden Aynur Yıldırım'ın kardeşi Hüseyin Yıldırım, yeğeni Fatma Yıldırım'ı görümcesi Arzu Kurt Yıldırım'ı. Parti yöneticisi Hüseyin Uzun' kardeşi Resul Uzun'u Belediye Meclis Üyesi Hıdır Seymenoğlu oğlu Selim Seymenoğlu'nu delege yazdırmıştır…
Liste uzadıkça uzuyor.
'Sen, ben, bizim oğlan'
Ak Parti İzmir'de bu işte.
Kardeşi, eşi yeğeni delege yaz, sonrada meydanlara çıkıp' ben ilçe başkanıyım, partiyi iktidara taşıyacağım' nutuklarını at.
Karabağlar sadece bir örnek, benzer delege listeleri diğer ilçelerde de yapılmış. Ak Parti İzmir'de tek kelime ile kongreler faciası yaşanıyor.
Herkes bu fırtınada gemisini kurtarmaya çalışırken, ne kural, ne tüzük nede Ak Parti'yi düşünüyor.
'Koltuğu sağlama almak' adına yapılanlar, kongreleri birer siyasi komediye dönüştürdü. Dışlanan, parti çatısı altına sokulmayanların tepkisi her geçen gün biraz daha artıyor.
İktidar partisinin İzmir'de yeterince anlaşılamadığı, siyasi algı sorunu yüzünden seçimleri hep kayıp ettiği yazılır, çizilir.
Bunun bilimsel verileri de mevcuttur. Lakin bu kentte entelektüel birikimden yoksun, siyasi rekabetten uzak, içe dönük, büyümeye kapalı ilçe yönetimlerini de sorgulamak gerekmez mi?
Ak Parti İzmir'de günü kurtarma, ilçe kongrelerini hasarsız atlatma telaşı içindeki yöneticilere sesleniyorum.
Lütfen yapmayın.
Titus-Livius demiş ki ' Ne kadar az korkarsak o kadar az tehlikedeyiz'
Parti tabanınızın büyümesinden korkmayınız. Geçtiğimiz yerel seçimlerde bu korkular yüzünden Karabağlar'ı CHP'ye kaptırdınız.
Seneka sözüyle son uyarımı yapıyorum 'Başkaları için yaşamayan kendi içinde yaşayamaz'