3-4 Şubat tarihlerinde CHP nin Büyük Kurultayı var.

2019 seçimleri dikkate alındığında köprüden sonraki son çıkış. Ve hatta yol ayırımı.

'Parti iktidarı' gibi söylemleri bir tarafa bırakalım…

2019 itibariyle 'tek icra mercii' olacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde etkin olmak isteniyorsa, işte bu yazı bu gözle ve bu anlayışla okunmalı…

Muhalefet eleştirilir mi? Elbette eleştirilir.

İktidardan millet adına ümidi ve beklentisi olmayanların tek sığınacağı yer muhalefettir. O halde muhalefetin 'toplu iğne ucu kadar' yanlış yapmaya hem hakkı yoktur ve hem de lüksü…

Kaldı ki, muhalefet eleştiriyor da muhalefet niye eleştirilmesin?

MHP'nin AKP ile ittifakı ne kadar yanlış ve eleştirilmeye değer ise, aşağıda yazmaya çalıştığım hususların da CHP tarafından dikkate alınması o kadar doğrudur.

O halde:

Atatürk'ün kurduğu parti…

Doğru..

Devleti kuran parti …

Doğru…

Devrimlerin yapıldığı parti…

Doğru…

Ama ne zaman, 94 yıl önce…

Çeşitli dönemlerde:

Tam halk oy vermek istiyor ki,

Karşımıza Mehmet Bekaroğlu çıkıyor.

Tam halk oy vermek istiyor ki,

Karşımıza Sezgin Tanrıkulu çıkıyor.

Tam halk oy vermek istiyor ki,

Karşımıza 'HDP Meclise girmeli' diye yırtınanlar çıkıyor.

Tam halk oy vermek istiyor ki,

Karşımıza Ekmelettin İhsanoğlu çıkıyor.

Tam halk oy vermek istiyor ki,

Karşımıza 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz de ne demek?' diyenler çıkıyor.

Tam halk oy vermek istiyor ki,

Karşımıza doğru dürüst meydanlara inmediği halde ilk kez yapacağı mitinge katılanlara 'Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan burada mı?' diye soranlar çıkıyor.

Tam halk oy vermek istiyor ki

Karşımıza Onur Öymen gibi Devlet adamlarının tasfiyesi çıkıyor.

Tam halk oy vermek istiyor ki,

Karşımıza 'Dersim İsyanı'nın ele başlarını savunanlar çıkıyor.

Tam halk oy vermek istiyor ki,

Karşımıza 'CHP milletvekiliyim ama CHP li değilim' diyenler çıkıyor.

Tam halk oy vermek istiyor ki,

Karşımıza 'Ermeni soykırımının 100'üncü yılında seçilmem manidar' diyenler çıkıyor.

Tam CHP'li olmayanlar da bu kere oy vermek istiyor ki,

Karşımıza onları üzecek veya kıracak bir tablo çıkıyor.

Örnekleri çoğaltmak mümkün…

Ancak,

Bizim bildiğimiz CHP seçmeni asla bu değil.

Çok sayıda dostum arkadaşım var.

O halde:

Tabanla tavan arasında bir garip çelişki var ve bu çelişki tesadüf olamaz.

Zira tüm uyarılara rağmen değiştirmemekte de ısrar ediliyor.

Türkiye 'fikri işgal'den kurtulsun isteniyorsa evvela ve öncelikle CHP bu çelişkiye son vermelidir.

Kaldı ki: Cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklanmak ve belirleyici olmak isteniyorsa bu gereklidir ve şarttır.

Gecikmeden ve Şubat başında yapılacak Kurultay da…