İki üniversite bitirenin işsiz gezdiği…

Bu güzel memlekette…

Akla hayale gelmeyen olayların yaşanmasına…

Aslında şaşırmamak gerekir…

***

Poliste kucak dolusu suç kayıtları olan…

Biri 12…

Diğeri 13…

En büyüğü 15 yaşındaki üç yumurcak…

Çaldıkları otomobille…

Polisin tarafından bi'kere bile durdurulmadan…

Üstelik…

Kural ihlali yapmalarına karşın…

Hiç yakalanmadan…

Tam 1000 kilometre otomobille gezdiler…

Gezdiler, diyorum…

Çünkü…

Macerayı Karadeniz'de Ordu'da başlattılar…

İstanbul'da yakayı ele verdiler…

Üç gün, üç gece çocukça keyif yaptılar…

Allah için…

Bi'kez bile…

Ekipler tarafından…

'Çek bakiim sağa…' anonsuyla karşılaşmadılar!

***

Bu tablo…

Sokağa saldığı çocuklarına sahip çıkamayan bir Türkiye'nin…

Acıklı halidir…

***

Yalnız Devlet Baba'da değil…

Ailelerde de sıkıntı var…

Ordu'dan yola çıkıp…

Ancak İstanbul'da enselenen yavrulardan…

15 yaşındakinin sekiz suç kaydı…

12 yaşındakinin 21 suç kaydı…

Sıkı durun…
13 yaşındaki çocuğun 68 adet suç kaydı döküldü ortalığa…

Asıl suç kimde?

Dünyaya getirip, ilgilenmeyen ana - babalarda mı?

Yoksa…

Koruyup, gözetip o çocukları vatana kazandırmakta…

Ağır aksak davranan…

Devlet Baba'da mı?

Mesela…

Bu çocuklar hiç mi okula gitmedi?

Bırak ilkokulu, aralarında ortaokul yaşında olan var…

Birer suç makinesi haline gelen o çocukların öğretmenleri…

Onlarla yeterince ilgilendiler mi?

Bu yavrular 'sap' gibi mi, büyüdüler?

***

Yer, Kuzeyin yıldızı Ordu…

Saat 04.00; sabaha karşı…

Üç küçük kafadar oto galerisinin camını kırıp içeri giriyor…

İki aracın anahtarını alıyorlar…

Biri direksiyonda diğerleri arkada…

Aslanlar gibi şehir turu atıyorlar…

Sıkılıyorlar…

Diğer arabada karar kılıp, 'Ver elini İstanbul!' diyorlar…

Dura kalka…

Güle eğlene…

Yiye içe…

Sırayla uyuyup, uyanarak…

Şehr-i İstanbul'a varıyorlar…

***

Durdular, kalktılar…

Yürüdüler, durdular…

Solladılar, sağladılar…

Dünyanın 'kural ihlali'ni yaptılar…

Ne şehir dışında, ne şehir içinde…

Trafikten bi'Allah'ın ekip arabası veya polisi…

Durdurmadılar…

Allah'tan, 'PTS' denilen Plaka Takip Sistemi var…

O icat sayesinde…

Küçük kaçakların yerleri belirleniyor…

O sırada…

Mahmutbey gişelerindeydiler…

Düşünebiliyor musunuz?

İstanbul ve Ordu Emniyeti, üç küçük kaçak için…

Ortak Operasyon başlatıyor!

Esaslı bi'takipten sonra…

Bağcılar'da yakayı ele veriyorlar…

***

O çocuklar 1000 kilometreyi fütursuzca kat ettiler…

Ne yüzlerini örttüler…

Ne de karınları acıkınca kafeteryaya gitmekten çekindiler…

Son derece rahat davranıyorlardı…

Benzin aldılar…

Aileleri onları Cep'ten aradı…

'Dönün…' dediler ama ikna edemediler…

Üç kafadar cevap vermek yerine telefonları kapattılar…

Ancak…

Kendilerine gönderilen mesajları görüyorlardı…

Eğer…

Güvenlik kamerası diye bi'şi icat edilmese…

Bu çocuklar bulunamayacaktı…

Ya kaza yapsalardı?

Ya kendi canlarını ya da başkalarının canına zarar verselerdi?

Olayın bir garabet yanı var…

O çocuklar…

Sabaha karşı yol üstünde bir kahvaltı salonuna giriyor…

Küçücük halleri…

Ufacık boyları ile herkesin dikkati onların üstünde…

Kahvaltı yapanlar…

İddiaya göre üç çocuğun otomobilden indiğini görüyor…

Tedirgin olmamaları mümkün değil…

Ama…

Kimse polise ihbarda bulunmuyor…

Normal mi şimdi bu?

***

Bitiriyoruz…

Kimselere yakalanmadan…

Bi'kez bile durdurulmadan…

Kat edilen 1000 kilometreden söz ediyoruz…

O afacanlar tam koca şehrin içinden geçtiler…

Kimsenin umurunda olmadılar…

Ne polisin…

Ne trafik ekiplerinin…

Ne vatandaşın…

Belki de…

Paraları suyunu çekmese…

Ayıp olmasın ama...

Rahat, bir '1000 kilometre daha' gezip, tozarlardı…

Sonuçta…

Ya kaza yaparlardı…

Ya da başkalarının canını yakarlardı…

Geçmiş olsun…

Nokta…

Sonsöz: 'Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir… Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…'