Ömer bin Omran 17 yaşındayken Cezayir'in Djelfa kentindeki aile evinden kayboldu.
Ülkenin dört bir yanında onu arayan ailesi umudunu yitirmiş ve büyük olasılıkla Cezayir İç Savaşı (1992-2002) sırasında öldürüldüğü fikrini kabul etmişti.
Oysa gerçek evlerinin yaklaşık 100 metre yakınındaydı.
Geçen hafta, miras anlaşmazlığı yaşadığı bildirilen komşunun kız kardeşi, bir sosyal medya paylaşımında Ömer'in nerede olduğunu ima etti.
Yerel polis ertesi gün komşunun evine baskın düzenledi ve Ömer, aile mülküne yaklaşık 100 metre mesafedeki komşusunun evinin bodrumunda bulundu.
Kuzeni Halit Rgueb basına demecinde 'Onu, şüphelinin koyunlarını tuttuğu ahırda buldular, [kiler kapısı] samanla kaplıydı ve neyse ki kurtarıldı' dedi.
Djelfa Başsavcılığı, 12 Mayıs günü yerel saatle akşam 8'de yaptığı açıklamada, 45 yaşındaki Ömer'in komşusu 61 yaşındaki B.A. tarafından alıkonduğunun tespit edildiğini kamuoyuna duyurdu
Cezayir Yargı Konseyi tarafından, olayla ilgili yayınlanan son güncellemeye göre, 8 kişi gözaltına alınırken 2 kişi de adli gözetim altına alındı.
Konsey, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:'Baş şüpheli hakkında, bir kişiyi kaçırmak, tuzağa düşürmek, yetkili makamların emri olmadan ve yasaların izin verdiği durumlar dışında alıkoymak ve savunmasız durumdaki bir mağduru, insan ticaretine konu etmek suçlarından adli soruşturma başlatıldı...'
Adli gözetim altındaki iki şüphelinin yargılanmalarına devam edilirken serbest kalmalarına hükmedildi.
Ömer'in annesi, 2013 yılında oğluna ne olduğu gerçeğini bilmeden hayatını kaybetmişti.
Yetkililer, devlet memuru olarak çalışan 'bu iğrenç suçun failinin' 'ciddiyetle' yargılanacağını söylüyor. (Cumhuriyet)