Fırat BAŞARAN / EGEDESONSÖZ - CHP İzmir’de 2.bölge önseçim sandığında 12 bin 797 oyla 3.olarak listede 6.sırada yer alan Atila Sertel’in adaylığına 3 partiliden itiraz gelmiş, Yüksek Seçim Kurulu, Basın İlan Kurumu Genel Kurul üyesi olduğu gerekçesiyle iptal kararı almıştı.
Karar partide şok etkisi yaratırken, Atila Sertel bireysel başvuru hakkını kullanarak iptali Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
YSK’nın kesin aday listelerini açıkladığı gün AYM’de karar süreci başlarken, İzmir’den Ankara’ya giden grup, Anayasa Mahkemesi önünde “siyasal özgürlük” nöbetine başladı. Nöbete grubu Başkent’te karşılayan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay da destek verdi.
AYM'NİN ÖNÜNDE SERTEL NÖBETİ
Gözler AYM’nin vereceği karara kilitlenirken 2 duayen hukukçudan Sertel’in durumuyla ilgili çarpıcı açıklamalar geldi. Egedesonsöz’e konuşan Anayasa Mahkemesi, Türk Hukukçular Birliği ve Türk Hukuk Kurumu Eski Başkanı Yekta Güngör Özden ile Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı ve Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu YSK’nın kararının hatalı olduğu görüşünde birleşti.
ÖZDEN: BANA GÖRE YSK HATALI AMA…
1991-1988 yılları arasında Anayasa Mahkemesi Başkanlığı görevini yürüten, Türk Hukukçular Birliği ve Türk Hukuk Kurumu Eski Başkanı Yekta Güngör Özden, Sertel’in adalık iptal süreciyle ilgili olarak Egedesonsöz’e konuştu.
Özden yargıya yansımış konularda tahmin yapmanın güç olduğunu ve özellikle ülkenin içinde bulunduğu durumunda bunun bir kat daha zorlaştığını altını çizerken, “Benim kişisel görüşüm YSK’nın hatalı karar verdiği yönünde… Sertel kurumda bir kamu görevlisi değil, aylığı yok, ücreti yok, kadrosu yok, görev yok, bir atama yok… Ama Anayasa Mahkemesi’nin karar süreci hakkında bir fikir beyan edemem” dedi.
EŞİTLİĞE AYKIRI!
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı ve Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu da Sertel’in yüksek mahkemeye taşınan adaylık iptalini değerlendirdi.
“Anayasa’nın 67.maddesi net bir şekilde ‘Her yurttaşın seçme ve seçilme hakkı var’ der. 76. madde de seçime yeterliliğini hükme alır” diyen Kanadoğlu, “Seçilme yeterliliği yasayla düzenlenen şartlalar sağlanır. Eşitlik olması lazım… Netice itibariyle bir başbakanın, cumhurbaşkanı adayı olunca ‘Görevi bırakmasına gerek yok’ diyeceksin, bununla ölçülmeyecek bir kişiye cemiyeti temsilen bulunduğu toplantı için kamu görevlisi diyeceksin! 76.maddede seçilme hakkını önleyen hükümler var. Kamu görevlisi olmak bunlardan biri ama bu kavram bu kadar geniş düşünülemez. Böyle bir karar eşitliğe aykırıdır” diye konuştu.