90lı yıllarda İzmir’in bir grup aydın insanıyla kurduğumuz, (çoğu eğitimci ancak hepsi değil) Kurucu Üyesi olduğum EÇEV, Ege Çağdaş Eğitim Vakfı, Başkanı Yıldız İşçimenler Ünsal Karşıkaya Belediye Başkanı seçilmesi nedeniyle çalışmalarını raporlayıp görevini geçtiğimiz günlerde Sinem Muğla’ya devretti ve yönetim kurulu üyeliğine geçti. Çoğu, Yıldız Ünsal dahil, 80li yıllarda, üniversite hocalığına ve Deniz Koleji Kuruculuğuna geçmeden önce sekiz yıl çalıştığım İzmir Amerikan Koleji mezunu ve matematik, fizik dersimden öğrencilerim olan Yönetim Kurulu üyelerinin aydınlık, pozitif, candan karşılamasıyla Genel Kurul toplantısına başladık.

Günümüzde birçok STK’da bulunan, yarışan kişinin başarıyı aldıkları eğitimde ve kariyerlerinde yakalayamamış, gölgede kalmış, Maslow hiyerarşisinde “kendilerini gerçekleştirememiş”, güç ve makam (yönetim kurulu üyeliği, başkanlığı gibi) peşinde koştuğunu, birbirini kırdığını, incittiğini, dışladığını, istifaya zorladığını yani mobbing uyguladığını, dedikoduyu sevdiğini, bireysel emeller, çıkarlar güttüğünü, birilerini itip birilerini kucakladığını, eşitlik ve demokrasinin olmadığınıve dernek yönetimlerinin iki yılı doldurmadan değiştiğini görüyoruz.

Eleştiri Aldılar Ancak Savunmaya Geçmediler, Bozulmadılar

EÇEV Yönetim Kurulu üyeleri ise süreklilikleri, asaletleri, bu tür sığ yarışmalara tok olmaları, kendilerini kariyerlerinde gerçekleştirmiş, başarıyı STK’da birbirini itekleyerek kovalamayıp zaten aldıkları eğitimlerinde ve kariyerlerinde bulmuş, gözü gönlü aç olmayan ve STK’ya bireysel hırslar değil yalnızca katkı koymak için girmiş, takım çalışması yapan, saygın kişiler. Öğrencilerimle, onların duruşuyla, gerçekten gurur duydum…

Tabii ki bu güzel duruş EÇEV’i de daha başarıya götürmüş, zaten sağlam temelleri olan vakıf bu yönetim kuruluyla daha da ciddi işler yapmış. Çok güzel raporladılar, ona karşın eleştiri de aldılar ama olgunlukla dinlediler, savunmaya geçmediler, bozulmadılar, küsmediler, yazılan mesajları silmediler. Genel kurul sonunda onlara “bazı eleştiriler de ağır ve gereksiz oldu” dediğimde “hiç sorun değil, biz dinleriz, kendimizi geliştirmeye çalışırız” dediler. Bu ne tok gönüllülük, ne olgunluk…

Show Yapan Yok, Kendini Öven Yok

Yaptıkları çalışmaların hepsine burada yer vermek olanaksız, o kadar çok ve güzel çalışmalar ki… web sitelerini incelemenizi öneririm. Ben öncelikle bu güzel çalışmaları yapan, gözü gönlü tok, olgun, mütevazi yönetim kurulu üyelerine burada teşekkür etmek istiyorum. Başta eski Başkan Yıldız Ünsal, yeni Başkan Sinem Muğla, Başkan Vekili Gül Güdüm Bayraktaroğlu, Genel Sekreter Fulya Erkmen, Sayman Celal Özlü, Üyeler Merih Dönmez, Mustafa Nafiz Delen, Yedekler Ayşıl Koyuncuoğlu, Leyla Şensöz ve eski bursiyer, şimdi EÇEV’e canla başla çalışan aydınlık yüzlü Ünal Arıgümüş.

Ama hepsi çok aydınlık yüzlü, yalnızca Ünal değil. Aralarında bize showyapan yok, kendini övme yok, sosyal medyada kendini gösterme telaşı gibi manipülasyonlar yok. Güleryüz, herkesi kucaklayan, olumluluk, olgunluk, mütevazilik var. Burada tek tek isimlerini saydım çünkü iyi iş yapan insanların bilinmesi, takdir edilmesi gerek. Genelde tersi oluyor, ülkemizde STK’larda ve her çeşit kurumda arkadan konuşma, yüzünüze gülüp arkadan kuyu kazma…

Son zamanlarda Netflix’te yayınlanan “Kuş Uçuşu” dizisindeki gibi bir dolu iki yüzlü ilişkiler, manipülasyonlar, ayak oyunları ve bugün düşman, yarın dost ne olduğu belli olmayan yoz ilişkiler…

Başkanın Görüntüde Değil, Gerçekten Yanında Duran

Yönetim biliminde, literatüründe buna Makyavelli’cilik deniyor. 1500lerde yaşayan ve Prens isimli ünlü kitabı yazan Makyavelli(İtalyancada Machievelli) o zamanın prenslerine halkı nasıl aldatıp kandıracağını yazmış bu kitapta. Manipülatif, güç ve kontrole aç, hırslı, ailede veya iş yerinde ezilmiş, kendini gerçekleştirememiş, bu nedenle çeşitli oyunlarla üst kademede yer almaya çalışanlara “Yüksek Mach”, (High Mach) dürüst, işini sorumlulukla yapan ve başkanın görüntüde değil, gerçekten yanında duran (arkadan kuyu kazmayan, dedikodu yapmayan) lara ise “Düşük Mach” (LowMach) deniyor.

Bu LowMach, yani dürüst ve başkanlarının yanında duran EÇEV ekibi, sevgili öğrencilerimi ve ekipte olup öğrencim olmayanları yürekten kutluyorum ve başarılarının her gün daha da artmasını diliyorum. Bunu gerçekten çok hak ediyorlar…