Ümit YALDIZ
Yemeğin şifresi, Soylu’’nun rolü!
21 Ekim 2010 Perşembe

Günlerdir konuşuyoruz, yazılıyor, çiziliyor. Yendi mi, yenmedi mi? Yendiyse kiminle, nerede nasıl yendi?
İzmir’’i dahası İzmir Büyükşehir Belediyesi’’ni karıştıran, gündemi meşgul edip, bizleri yoran, kentin birinci ve ikinci adamını karşı karşıya getiren şu malum/meşhur yemek!
 
Yemek yazarı Süleyman Usta, hamleleriyle gündemdeki yerini koruyor.  ’‘Lost’’ kadar karmaşık, ’‘Yalan Rüzgarı’’ gibi girift, çok bilinmeyenli denklemler kadar zor görünen bu zirveye ilişkin önemli bilgi ve bulgulara da ulaştım.
Yani pazılın parçalarını birleştiriyorum. Gencel’’in son yazısında da altını çizdiği gibi aslında bu yemeğin iki kahramanı var. Biri Gencel diğeri Soylu.  Birinin derdi Kocaoğlu ile öbürününki Hızır.
 
Görünen o ki, aynı amacı taşıyan ikilinin işbirliği sonuç veriyor. Çayın taşı ile çayın kuşunu vurmak denir ya hani. Her iki kahramanımız için de geçerli bu durum. Gazeteci Gencel, Hızır üzerinden Kocaoğlu’’nun karnını ağrıtırken, Gencel’’in son yazısına bakarak Hızır’’ın canının yanmasının da Soylu’’yu rahatlattığı söylenebilir.  Koşa koşa bu kentte kendisini var eden adamı deyim yerindeyse satarak Aziz Başkan nezdinde kahraman olmayı mı tercih etti Birol Soylu?
Eğer öyleyse yalancının mumu yatsıya kadar yanar diyen atalarımız haklı çıkıyor. Şapka düşerken, kel de görünüyor. Kimin şapkası kimin keli? Sanıyorum bunu yargı kararları ve açılan soruşturmalardan sonra göreğiz.
 
Kimdir Süleyman Gencel?  Aziz Başkan’’a takık, saplantılı bir gazeteci. Kocaoğlu’’nun şekerini/tansiyonunu çıkarmaya bayılır. Ama hakkını teslim etmek gerekirse Büyükşehir’’de değil havada uçan kuştan, yerde dolaşan böcekten bile haberi olur.
Ya Birol Soylu?
Grand Plaza şirketinin eski genel müdürü. Altı yıldır İzmir’’de. Yedi düvelle barışık, her taşın altından çıkabilen, 60 yıllık İzmirlilere taş çıkarır. Benim gözümde deyim yerindeyse şeytana pabucu ters giydirir.  Şirket yönetiminden biraz da benim yüzümden uzaklaşmak zorunda kalan Soylu son süreçte Aziz Başkan’’a yakın isimlerden biriydi. En azından 29 Mart 2009 seçimlerinde Aziz Başkan adına saha sorumlusu oydu.
İzmir’’de görev yaptığı süreçte Genel Sekreter Ersu Hızır tarafından korunup kollanmış, Antalya’’dan dönüşünde yine Hızır tarafından elinden tutulmuştu. Ama anlaşılan o ki yerel seçimden sonraki süreçte arası biraz açılmıştı. Ersu Hızır’’la sık sık bir araya gelse de Soylu’’yu Hızır’’dan uzaklaştıran en önemli faktör beklentilerinin karşılanmamasıydı.
Ne mi bekliyordu?
Belediyede aktif bir görev tabi ki’… Görüşmemizde bunu yalanlasa da bu böyleydi.  En azından iade-i itibar anlamına gelecek bir konumlanma beklediğini doğruladı. Soylu, Hızır’’dan beklediği desteği bulamayınca bilenmeye başlıyor.
Ersu Bey’’in yanından uzaklaştırdığı sekreteri ile görüşüp bazı ’‘aracılık’’ faaliyetlerinde bulunuyor. Hem de Ersu Hızır lehine’…
Ve gelinen süreçte Hızır’’ın İzmir’’deki evine girecek kadar yakın olduğu Soylu, 2. adamı koltuğundan eden ispiyoncu, muhbir, gammaz bir karaktere dönüşüyor.   
Dahası kendi kendini bu duruma düşürüyor.  
 
Şimdi, Ersu Hızır bu yemekte olduğunu kabul etmiyor, şiddetle yalanlıyor hatta.
Gazeteci Gencel ise aslında hiç olmayan bir yemeği kaleme aldığını, Birol Soylu tarafından kullanıldığını iki kez kaleme alıyor.
Yemekteki dördüncü kişi olduğu iddia edilen Genel Sekreter Yardımcısı da iddialara karşı dava hazırlığında.
Yemek yendiği iddia edilen restoranın sahibinden garsonuna herkes yalanlıyor.
Ortada ne bir fotoğraf, görüntü, ses kaydı’… Hiçbir şey yok.
Hatta Birol Soylu’’dan başka bu yemeğin olduğunu savunan kimse yok ortalıkta.
Yani Soylu’’nun itirafçı mı yoksa iftiracı mı olduğu şu anda net değil.
Net olan itirafları ya da iftiraları nedeniyle Büyükşehir’’deki taşların yerinden oynadığı, üst düzey 3-4 ismin koltuğundan olduğu’…
 
**
Şimdi bu satırları dikkatli okuyun. Birol Soylu ile önceki gün yüz yüze bir görüşme yaptım. Kıbrıs Şehitleri Caddesi’’ndeki bir kafeteryada’… Bir yandan kahvelerimizi malum yemeği konuştuk bir saati aşkın süre. Dahası o konuştu ben dinledim çoğunlukla.
Buraya dikkat!
Birol Soylu, gazeteci Gencel ile uzun süredir, en az 6 aydır görüştüğünü söyleyerek başladı sözlerine.
Görüşebilir, ne olacak ki diyebilirsiniz?  
Ama ikilinin uzun süredir görüşüyor olması, Gencel’’in Büyükşehir’’deki farelerinden birini açığa çıkardı benim gözümde.
Hatta Soylu, görüşmesine Gencel’’in çok yakın gazeteci arkadaşının ’‘aracı’’ olduğunu ifade etti. Benim de yakın bir dostum olan bu ismi açıkça burada yazmak istemiyorum.
 
**
Büyükşehir’’de aktif görevi olmasa da Soylu’’nun Kocaoğlu ve Hızır’’a olan yakınlığı üzerinden her kapıyı açtığı bilinir.  Başkan Kocaoğlu’’nun seçim sorumlusu olduğu günden itibaren de bu böyledir.
Bu da demektir ki malum yemekli zirve iddiasını güçlendiren, Gencel’’in Ersu Hızır’’ı hedef alan notlarının kaynağı da belli oldu. Hani araba plakalarının da içinde olduğu küçük ama düşündürücü notlardan söz ediyorum.
 
Ancak Hızır’’ın evine girebilecek kişilerin bilebileceği/verebileceği detaylarla süslediği yazılarıyla Hızır’’ın canını sıkan Gencel, son yazısında bir konuda haklıydı.  Birol Soylu öyle bir adamdı ki, ’“Onu Hızır’’a karşı kışkırtırken, Hızır’’ı da ona karşı hazırlayabilirdi’”
’‘Tavşana kaç, tazıya tut’’ diyerek, Ersu Hızır’’la Gencel’’i aynı masaya oturtma garantisi verebilir mesela. Belki de Süleyman Gencel, gerçekten ’‘Ersu Hızır’’la yemek’’ yiyeceğine inanmış/inandırılmıştı. Belki de yakın çevresine sırf bu yüzden ’‘yarın yemekteyiz’’ diye haber vermiş, sonrasında da ’‘dün yemekteydik’’ diye devam etmişti.   
 
Ersu Hızır’’a sormadım. Bu yemeğe gelmiş de olabilir, gelmemiş de’…
Hani doğan görünümlü şahinler vardı ya bir zamanlar. İşte o yemekte Gencel’’in karşısında oturan kişi Hızır görünümlü Soylu olma ihtimalini anlatmaya çalışıyorum. Çünkü kime sorarsanız, sorun’… Hızır ile Soylu arasındaki yakınlığı söyler, bilir.
Ve de Gencel, Soylu’’nun Hızır adına konuşma yetkisi olduğuna inanmış dahası inandırılmış olabilir.
Sonuçta Kocaoğlu’’na da yakın görünen bir isim olan Soylu, Aziz Başkan’’ın bu kentteki belalısı Gençel’’le zaman zaman bir araya geliyor, sohbet ediyordu.
Süleyman Gencel’’le görüşmek, bilgi vermek Aziz Başkan’’a ihanetse eğer, seçim işlerinden sorumlu Birol Soylu buna aylar önce başlamıştı.
 
Gelinen noktada işler arapsaçına döndü.
Ya da birilerinin iddia ettiği gibi işin içine başka faktörler (siyaset, tehdit, para vs.) girdi.
 
Ne mi konuştuk Soylu’’yla’…?
 
Yemeğin yendiğini ısrarla vurgulayan Soylu, bu yemeğe ilişkin bilgiyi önce Aziz Başkan’’a yakın iki isme ardından da bizzat kendisine verdiğini söylüyor.
Gazeteci Süleyman Gençel ile bir süredir bağlantı halinde olduğunu, Ersu Hızır’’ın Gencel ile arasındaki sorunları gidermek için kendisinden destek istediğini, bu yemeğin kendisi, gazeteci Gencel, Genel Sekreter Hızır ve görevden alınan Genel Sekreter Yardımcısı’’yla birlikte 4 kişi arasında yendiğini, mekanın Hızır ve Genel Sekreter Yardımcısı tarafından ’‘güvenilir’’ olduğu gerekçesiyle seçildiğini, Gencel’’in operasyona konu yazısının satırı satırına doğru hatta eksik bile olduğunu ilave ediyor Soylu’…
Ancak aynı Gencel’’in Yunanlı dostu Balaskas üzerinden kaleme aldığı,  ’‘Bu yemek yenmedi’’ yazısını kendisinin de anlamadığını, Gencel’’in ani çarkında CHP Eski Lideri Deniz Baykal hatta Eski İl Başkanı Kemal Karataş’’ın bile girmiş olabileceğini’…
Daha neler neler’…
Bu kadarını Kocaoğlu’’na ve teftiş kuruluna anlattığını, gerekirse mahkemede de anlatabileceğini söyleyen Birol Soylu kendisinden son derece emin görünüyordu.
 
Ama konuşmamızın satır aralarından Ersu Hızır’’la bazı sorunları olduğu, özellikle yerel seçimlerden sonra aralarının açıldığı, Soylu’’nun yerel seçimlerdeki aktif görevden sonra belediye bünyesinde maaşlı olmasa da iade-i itibar anlamına gelecek (Şirket yönetim kurulu üyeliği gibi) bazı görevler beklediği, bunların gerçekleşmemesinden Hızır’’ı da sorumlu tuttuğu anlaşılıyordu. Dedim ya kahve sohbeti sırasında sorularıma da yanıt verdi diye’… İşte öne çıkan üç sorum ve yanıtları’…
 
Soru 1: ’“Görev yaptığın sürece Ersu Hızır’’ın sizi koruyup, kolladığını, sonrasında İzmir’’de de yakın bir ilişkin olduğunu biliyoruz. En azından Ersu Hızır’’ın İzmir’’deki evine girmiş bir arkadaşı olarak, organize ettiğinizi iddia ettiğiniz bu özel yemeğin detaylarını paylaşıp onun makamına mal olmanız doğru mu sence?
 
Yanıt: Ben sohbetin bu boyutlara geleceğini tahmin etmedim. Yani Hızır’’la Gencel arasındaki sorunlar giderilecek diye beklerken muhabbet bir anda Aziz Başkan’’ın satışı noktasına geldi, Aziz Başkan’’a olan sevgi/saygım Hızır’’la olan dostluğumun önüne geçti diyelim. Olayı önce Aziz Başkan’’a çok yakın iki yöneticiyle paylaştım. Aziz Başkanla doğrudan görüştüğümde operasyon çoktan gerçekleşmişti.
 
Soru 2: Dördüncü kişi’… Yani görevden alınan Genel Sekreter Yardımcısı’’nın yemekte olduğunu hatta toplantı sırasında cep telefonuna bir sms gönderdiğini söylemişsiniz. Bunu ispatlayabilir misin?
 
Yanıt: Telefonuma virüs girdiği için mesaj silinmiş. Evet. Bu yemekte günahı olmayan, görevden alınmaması için ciddi uğraş verdiğim ancak başaramadığım genel sekreter yardımcısı da vardı. Yemeğe Hızır ile birlikte geldi. Sohbetin Aziz Başkan’’a dayandığı sırada bir ara masadan kalkıp lavaboya giderek bana bir sms gönderdi. O SMS’’de Genel Sekreter Yardımcısı Genel Sekreter Hızır’’ı eleştiriyordu. Yemeğin yendiğine dair en güçlü kanıtım o sms’’tir. Yargı kanalıyla bu mesajı operatörden isteteceğim.
 
Soru 3: Ersu Hızır gibi ortalama zekanın üzerinde, İzmir gibi önemli bir kentin ikinci adamı koltuğundan yaklaşık 4 yıldır oturan bir adam’… Birinci adamın can düşmanıyla yemekte buluşup tüm bunları söyledi diyelim. Neden kellesine/koltuğuna mal olacağı görünen köy gibi ortada olan bu toplantıya iki şahitle gitsin? Yani arkasında gazeteci dışında biri siz olmak üzere iki şahit bıraksın?
 
Yanıt: İnan bilmiyorum. Ama Ersu Bey’’le bizi bu toplantıya taşıyan sürecin öncesinde yaptığımız kritik toplantılarda o genel sekreter yardımcısı hep vardı. Buna açıkçası ben de şaşırmadım değil. Bana gelince’… Ben yemeği düzenleyen kişiydim. Yemeğin ardından Gencel’’le birlikte ayrıldık. Hatta ben Gencel’’i otomobilimle Çankaya’’ya bıraktım. Yolda biraz lafladık.
**
Şimdi tüm bunlardan sonra bu yemeğin yendiğine inandım mı derseniz?
Yoksa birilerinin hala ısrarla iddia ettiği gibi, Birol Soylu ile Süleyman Gencel’’in birlikte yediği yemeğin faturasını aslında o masaya hiç oturmayanların ödediğine mi inandım?
Sanırım ikincisi biraz daha güçlü bir ihtimal’…. Umuyorum soruşturma ve yargı süreci her şeyi aydınlatır.
Bekleyip görelim derim ben. 
Sonuçta bu yemek gerçekte yendi mi yenmedi mi diye sorarsanız?
Gerçeğin artık bir öneminin kalmadığını söyleyebilirim.
Bir de tüm bunlardan Aziz Başkan başta olmak üzere birilerinin canının fena yandığını, yanacağını tabi ki’…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva