’‘Göbeğini kaşıyan basın’’ dedik ve kaldık. Onlarca telefon, e-posta’… Neden kaldığımı, ’‘Başımı bile kaşıyamadığımı’’ anlatmak zorunda kaldım.

**

Referandum sonrası Türk siyasetindeki hız hem genelde hem yerelde baş döndürüyor.

Başbakan Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’’nun yakınlaşması’…

MHP’’nin dağılan tabanını toplama çabası’…

Doğu meselesindeki yoğun temaslar’…

Yaklaşan genel seçim öncesi parti genel merkezlerindeki hummalı çalışmalar’…

Yerelde ise;

Milletvekili namzetlerinin sahaya inmeye başlaması...

Aday sezonunun resmen açılması’…

İzmir özeline inersek;

AKP İzmir İl Başkanı Ömür Kabak’’ın başına gelenler.

CHP’’de siyaseten yalnız bırakılan Büyükşehir Belediye Başkanı,

Hangisinden başlayalım, ne diyelim?

Ömür Kabak mesela’…

Net bir söz verdi.

Tutmadı.

Gerekçesi ne olursa olsun, ’‘Söz ağızdan çıkar’’ derler bizde.

Referandum öncesi birden bire dedi ki;

’“İzmir’’de ’‘evetler’’ ’‘hayırları’’ geçemezse istifa ederim’”

-Dedi mi?

-Dedi.

Şimdi ne diyor?

Hala görevde. Hala istifa etmedi.

Demek ki Kabak’’ın güven sorunu var. Hem de ciddi derecede.

Kime karşı?

Genel merkezine ve de yönettiği İzmir il teşkilatına’…

İstifasını yazdığı takdirde işleme konulmasından tırsıyor ya da teşkilat içindeki muhalif yapının altını oyacağından korkuyor.

Hukuken de istifa tek taraflı bir müessesedir. Eski bir hakim, tanınmış bir avukat olan Kabak da bunu iyi bilir.

Yani’…

Yanisi şu...

İstifa ederim dediysen edeceksin. O yana bu yana kıvırmayacaksın. Sen istifa edeceksin, teşkilatın ya da genel merkezin seni tekrar o göreve getirecek.

Evinin önünde çadır kurup, açlık grevi mi yaparlar yoksa yüzde 37’’lik başarı nedeniyle yeniden mi atarlar’… Bilemiyorum.

Ama sen, sana düşeni yapacak, verdiğin sözde duracaksın.

Kime karşı? Her şeyden önce İzmirliye karşı’…

Yoksa’…?

Bundan sonra Kabak’’tan duyduğum hiçbir söze/şeye itibar etmem/edemem. 

Sanıyorum siz de etmez/edemezsiniz.

Nasıl edeyim? Nasıl edesiniz?

Neresinden bakarsanız bakın Ömür Kabak olayı siyasi acemiliğin daniskasıdır.  

 

AK Parti’’nin 80 il başkanı var Kabak dışında. Bir o kadar CHP ve de MHP’’nin’…

Bu süreçte ’‘şu çıkarsa istifa ederim’’ diyen başka bir il başkanı ya da siyasetçi gördünüz ya da duydunuz mu?

Ben duymadım.  

Bu çıkışı en son yapan kişi Ömür Bey’’in taklit etmeye çalıştığı Sayın Başbakan Erdoğan’’dı.

2007 seçimleri öncesi ’‘ikinci parti olursam siyaseti bırakırım’’ diyecek kadar netti Erdoğan. Ve de bu restiyle en az 5-10 puan toplamıştı hanesine. Ömür Bey ise liderini takip ederken bu hale düştü. Çakı ile oynarken ’’elini’’ kesti.

**

İlçe başkanları ve milletvekilleri tam destek vermiş. Tabi ki verirler.

Başbakan’’dan fırça yiyen, kamuoyunun gözünde ’‘tutarsızlaşan’’ ’‘istifa bile edemeyen’’ bir il başkanı, yeniden aday olmak için takla atan vekiller cephesinden bakıldığında ’‘iyi adam’’dır, iyi adam’…’‘Mala/davara zararı yoktur’’ en azından.

Ya ilçe başkanları’…?

En son 28’’i toplanıp Ankara’’ya gitmişlerdi. Tam iki yıl önce’…

Başbakan’’la görüşüp Aydın Şengül’’ü istemişlerdi.  

Sonuç hepinizin malumu olduğu gibi yarısının da kellesi alındı, koltuklarından oldular.

Siyaset hamlığı, acemiliği kaldırmaz.

Ağzından çıkanı kulağın duyacak, zamanı geldiğinde gereğini yapmasını bileceksin.

 

**

Acemilik demişken’… Tek siyasi acemisi Kabak değil ki İzmir’’in.  

İyi bir başkan’… En son hizmeti Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’…

Kent için 10 numara hizmet.

Beş bin kişilik amfi tiyatro, olimpiyat standardında buz pateni salonu, yüzlerce dönüm rekreasyon alanı.

Açılış organizasyonu siyasi açıdan fiyasko’…

Geleceği açıklanan Kılıçdaroğlu ile gelmesi beklenen Sav yok.

İzmir’’in vekili, Genel Sekreter Yardımcısı A. Rezzak Erten de yok.

Kim var?

İl Başkanı Nalbantoğlu, bir iki vekil, üç-beş ilçe belediye başkanı.  

Araştırıyoruz, perde arkasına bakıyoruz.

Yine siyasi acemilik’…

İl örgütünü, Genel Sekreter Yardımcısı’’nı atlayıp Ankara ile doğrudan kurulan temasların bedeli siyasi yalnızlık olarak ödetiliyor Kocaoğlu’’na’…

Sabahat Akkiraz’’ın sesinden Aşık Veysel’’in ruhuna gönderilen türkülere binlerce İzmirli eşlik etse de;

Açılıştaki siyasi yalnızlık kendini hissettiriyor.

Yalnızlığın sadece ’‘siyasi’’ olmadığı, sivil toplum örgütlerinin de açılış davetine icabet etmedikleri ayrı bir soru işareti olarak ortada duruyor, yanıt bekliyor.

**

Ne olacak kardeşim;

Aziz Başkan’’a yönelik halk desteği sürüyor diyebilirsiniz.

Ama şu da bir gerçek’…

Belediye bürokrasisinde kendi dizdiği taşları yerinden oynatıp, en sadık/en yakın dostlarını en üst makamlara taşıyan Başkan giderek ’‘yalnız adama’’ dönüşüyor.

Göz göre göre hem de.