Dengeden çıkan sistemde düzenin ayarları bozulunca, herkes bildiği gibi hareket etmeğe başladı.Vasatlık ve keyfilik, liyakat ve kaliteyi ortadan kaldırdı. Düzen artık ayar tutmuyor.

Dindar ve kindar nesiller yetiştiren iktidar grubu, meyvelerini toplamaya başladı. Şiddet ortalıkta kol geziyor.

Nihayet, bir günde üç kadın cinayetine de tanık olduk.

Sosyal medya yasakları geldi.Dilruba, sokak röportajında, iktidarı sert bir dille eleştirdi. Şimdi, tutuklu.

TBMM’de Can Atalay ile ilgili olağanüstü toplantı sırasında, iktidarı ağır bir dille eleştiren Ahmet Şık, kürsüde, Meclis İdare Amiri AKP Milletvekili Alpay Özeren’in saldırısına uğradı. Ardından, herkes birbirine girdi.

GÖZTEPE-FB maçında, biletli FB taraftarı stada alınmadı, Ali Koç saldırıya uğradı.

Bilgisayar oyunlarından etkilenen tuhaf kılıklı maskeli genç, 5 kişiyi bıçakladı.

Arabasından tabanca/tüfek çıkarak kızdığı insana saldıran tosuncuklar her an karşınıza çıkabilir. Onların keyfiliğine itiraz etmek kimsenin haddi değildir.

Ve orman yangınlarında dikkat çeken acizlik… Ve tarımda alarm zilleri… Ve İzmir körfezinde karaya vuran binlerce ölü balık…

Bir hafta içinde yaşananlarneyin habercisi?Ne oluyor?

Benim anladığım, sistemde geri sayım başladı.Kurumlarda çökmealametleri güçleniyor. Yasa, tüzük, yönetmelik bağlamında ortaya çıkankeyfilik korkutuyor.Güvenlik sorunu giderek büyüyor. Stagflasyon aşamasına gelen ekonomik krizde işsizlik ve iflasların etkileri hissedilir oldu.

Bu büyük fiyaskonun arka planında sırıtan gerçek;yüzyıllık Cumhuriyet’i dönüştürmek isteyen zihniyetin vasatlığı, çapsızlığıdır.Cumhuriyet’i dönüştürmek istediler ama değiştirmeğe yeltendiklerinin yerine koyacak bir şeyleri olmadığıiçin sistem dengeden çıktı. Yeni bir düzen inşa edemiyorlar.

Devlet ve toplumda, değerler sisteminde çöküş ve vasatlaşma sonucu ortaya çıkan hengamede büyük hasar oluştu.Neo liberal dönemin ılımlı islam destekliiktidarı, yıkmayı biliyor fakat yerine ne koyacağını bilmiyor. Sistemin sürekli erör verdiği koşullarda, çıkışsızlık toplumda umutsuzluk yaratıyor. “Başının çaresine bakmak”,en çok rağbet edilen çözüm yolu oldu.

Bu koşullarda, Türkiye, yeniden toplumsal mutabakat sağlayan yeni anayasa, kamucu ekonomi, yeni parlamenter rejim gibi en temel meselelerde konsensüs sağlamak zorunda.

Yoksa, bu yokuş aşağı gidişin getirdikleri herkesi çok üzecek.