Gönül Soyoğul
Ömür Kabak ile röportaj değil, derbi maçı yaptık!
13 Eylül 2009 Pazar

Eğer bu yazıyı, röportajın yapıldığı gün, yani yaklaşık 10 gün önce yazmış olsaydım; AKP İzmir İl Başkanı Ömür Kabak’’ın, gazeteci tabiriyle ’“ciğerini deşmiş’” olurdum ve siz okurken, köşeden akan kan damlalarını takip ediyor olurdunuz.’¶
Ama gördüğünüz gibi kan yok.
Çünkü öfkeme hakim olup olabildiğince objektif bir yazı için tam 10 gün bekledim.
Her gün 9 değil, 19 kez yutkundum.
Her gün kafamın içinde 999 yazı yazıp tümünü kafamdaki çöp öğütücüye attım.
Tortusu kaldıysa da, artık elimden/dilimden başka türlüsü gelmediğindendir.
Benden ancak bu kadar!
 

Başlıktaki gibi oldu, evet.
AKP İzmir İl Başkanı Ömür Kabak’’la röportaj değil, adeta maç yaptık.
’“Derbi maçı’” üstelik.
Ve seyircili’…
Ancak’…Yaptığımız maçtan dilleri tutulmuş olduğu ya da ses vermek istediklerinde Kabak tarafından susturuldukları için, tezahürat duymayacak, seyircilerin kimi tuttuklarını bilemeyeceksiniz.
Ben de bilmiyorum zaten.
 
Kan gövdeyi götüren derbi maçında rakip kaleye kimi zaman o geçti, ben 90’’dan çaktım; kimi zaman kalede ben vardım, gölü o attı. Ve tabii ki ’“ofsayt’”tan.
Bunu ben söylemiyorum bakın. Ofsayttan olduğunu röportajın hakemliğini yapmak zorunda kalan Ümit Yaldız tespit etti. Röportaj sırasında Kabak’’a ’“sarı kart’” bile gösterdi Ümit. (Röportajı okurken, hangi bölümde sarı kart çıkardığını hemen anlayacaksınız.)
Ha, kırmızı kart gösterebilir miydi?
Gönlünden geçse bile, hayır.
Sonuçta ev sahibi takım oydu, biz deplasmandaydık.
Ve her şeye rağmen maçı tamamlamak gibi bir görevimiz olduğuna ikimiz de inanıyorduk.
Kırmızı kartı, şahsım bu yazıya sakladı.
Şimdi okuyacaklarınız da işte, bu kartın perde arkasıdır’…
 
* * *
Birincisi Ömür Kabak, maça 1-0 yenik çıktı. Çünkü oruçluydu. Üstelik mide kazıntılarının tam da tırmanışa geçtiği, kan şekerinin dibe vurmaya başladığı saatlerde, bizim röportaj teklifimize olur verdi. (Yıllar önce tanrıdan medet umduğum ergenlik dönemlerimde tuttuğum oruçlardan ve çevremde oruç tutan insanların belli bir saatten sonra ’‘beyin ve kalp senkronizasyonlarının bozulduğu’’na defalarca şahit olduğum için, bu fiziki durumu iyi bilirim.)
 
Ikincisi, bence röportajların ’‘yalnız yapılması’’ gerektiğini bilmediğinden, tecrübe eksikliğinden. Yani ’‘seyircili maç’’ yapmamızdan. E, seyirciler il başkan yardımcıları, parti teşkilatının ileri gelen isimleri olunca, Ömür Bey haliyle ’‘tribünlere oynama ihtiyacı’’ hissetti. Bu psikolojik baskı elbet insani bir durumdur ama bu durum; röportajda, Aziz Kocaoğlu’’na ders vermeye çalıştığı ’‘nasıl lider olunur’’ portresine hiç uymayan, yakışmayan tavırları göstermesine yol açtı.
 
Üçüncüsü, Ömür Kabak henüz il başkanı olmamış. Olmuş ama olgunlaşmamış. Çizdiği portre, kendini il başkanı olarak değil de, hala avukat olarak gördüğünü gösterdi. Beni de hakkında idam isteyen ’‘süper savcı’’ yerine koyunca, maç yapmamız kaçınılmaz oldu.
 
Dördüncüsü, Ömür Kabak, sadece il başkanı olduğunu değil, İzmir’’de il başkanı olduğunu da kavrayamamış. Bana yönelttiği düşmanca tavrı, ’‘AKP’’ye rest çeken İzmir’’in kadınlarına duyduğu tepkiyi şahsımda kişiselleştirmesi’’ olarak değerlendirdim. Yoksa bir evsahibi, kendisine muhalefet etme hakkı vermek için ayağına giden deneyim sahibi bir kadın gazeteciye, niye gazetecilik öğretmeye kalkışsın, niye röportaj nasıl yapılır hakkında vaaz versin? Dersini çalışmayıp Gönül Soyoğul hakkında hiçbir bilgi edinmeyip (veya yanlış kargalara sorup) bana niye öğüt vermeye kalkışsın?
 
Maçın seyircilerinden biri olan ve röportajın maça dönüşmesinden çok üzüldüğü her halinden belli olan AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Bülent Delican’’a da o gün ifade ettim:
AKP’’ye karşı önyargılarım değil, kesin yargılarım var.
Ama Ömür Kabak’’a karşı yok(tu).
Üstelik röportajı ben istemiştim. Neden?
Çünkü gazetecilik yapan, her görüşün temsilcisine açık olacağımızı baştan deklare eden bir internet gazetesi olarak, ’‘İzmir’’de muhalefetin lideri Ömür Kabak ne diyor’’ diye sormamız gerektiği için.
Önyargılarımın olmamasının en önemli nedeni de Ömür Kabak ile çok iyi ilişkiler içinde olan Ümit Yaldız’’ın anlattıklarıydı.
Ümit; onun insan yönlerini, sahip olduğu değerleri anlatıp bende ’‘kimdir bu Ömür Kabak’’ merakını öylesine iyi uyandırdı ki, ortaya müthiş bir insan portresi çıkaracağımı umarak gittim.
Ne yazık ki röportajdan, sorulamayan onlarca soru ile döndüm. Çünkü sayın Kabak, buna fırsat vermedi. Maçı kendisi yönetmeye talip oldu.
Hangimiz kaybetti, bilemiyorum.
 
Ve son bir not da’…İki saat süren röportaj boyunca, ne Ömür Kabak’’ın, ne sekreterinin, ne de tribündeki seyircilerin, ’“ne içersiniz’” diye sormaması üzerine.
Ümit ile benim dışında herkesin oruçlu olması, bizim de onlar gibi ’‘susuz kalmamızı’’, dilimizin damağımıza yapışmasını mı gerektiriyordu?
Misafire ikramda bulunmak gibi basit nezaket kuralı, oruçlu oldukları için mi akıllarına gelmedi?
Yoksa ’“biz oruçluyuz, onlar da içmesin’” anlayışının, ’‘laiklerin/ateistlerin cezalandırılması gerektiği’’nin bilinçaltlarına işlenmesinden mi kaynaklanıyordu?
Birincisi insanidir ve üzerinde bile durulmaz; ama ya ikincisi?
Üstelik röportaj bitip gitmek üzere ayağa kalktığımızda ’“biz oruçlu değildik’” diye alenen ’‘laf sokmam’’ üzerine, Ömür Kabak’’ın verdiği cevap, ’“henüz il başkanı olamamış; o bir avukat’” yargımı pekiştirdi. ’“Bizim dini geleneğimizde, oruçlunun yanında bir şey yenilip içilmediği’” gibi acıklı bir savunmaya girişti ki’… Ona ancak ’“oruca saygı göstermenin zorla yaptırılmadığı, orucunda namazında Müslüman bir ailede büyüdüğümü’” söylemekle yetindim’…
 
Mesleki açıdan söylemem gereken ise şu:
Gazetecilikte en iyi röportaj ’“can kulağıyla dinleyerek, empati kurarak ve röportaj yapılan kişiyi tahrik edip bilinçaltında yatanı/saklamaya çalıştıklarını ortaya çıkartarak’” yapılır.
Ömür Kabak’’ı nasıl kışkırttığımı/kışkırttığımızı, röportajı okuyunca göreceksiniz. Ama onun da beni kışkırttığını ve bu tuzağa düştüğümü, bantları deşifre ederken fark ettim ki; bu da benim mesleki açıdan kendime verdiğim ’‘eksi puan’’ oldu.
Sonuç olarak, uzun ama çok akıcı bir röportaj çıktı ortaya.
Üzüntüm, öfkem ve aldığım mesleki ders de yanıma kar kaldı’…
 
’“Maç kaç kaç’” mı bitti?
Skoru da siz sayın artık’…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 36 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
erkan 7 Ağustos 2012 Salı 15:10

ben bu izmire ve bu chpye anlamış deyiğilim izmirde otuz ilçe var birtane kadın belediye başkanı yok niye çünkü erkekler istediği gibi at koşturuyorlar,birde chpde hep derlerya sosyal belediyecilik nerde sendikalı işçiler sağına bak taşoron soluna bak ondan daha beter,en azından sağda işçi çıkartmıyorlar sola bak örnek bayraklı,buca,konak,karşıyaka,buralarda yel değirmeni gibi biri çıkartıyorlar biri alıyorlar soruyorum sizi bu çıkardıklarınızın çevresi size oy verirmi....?

Yorumu oyla      14      8  
29 Temmuz 2012 Pazar 13:21

yorum yapanlar,istedikleri kişilerin istedikleri yerde olmasını istemekten başka bir sıkıntısı yok,varsada çok önemli değilki yer kavgası yapılıyor.Bornova'da yüzlerce kooperatif üyesi 20 yıldır RUHSATSIZ KAÇAK konutlarda oturmaya mahkum edilmiştir.bu olayı şu anda üç kuşak yaşamaktadır.Bu insanlar kavga edeni değil,doğru ve iyi olmayanı unutmaz, affetmez.

Yorumu oyla      13      6  
chp li kskli 16 Temmuz 2012 Pazartesi 11:38

sevgili chp li arkadaşlar yıllardur birbirimizle ugraşmamaız yetmedimi bırakın her şeyi şimdi chp zamanı tam destek verilim ondan sonra yorum yapalım bırakın yeter artık cevat duragı biliriz hepimiz 1999 seçimlerinde partiyi bırakıp gitmedimi ama bunları soylemek bize yakışmıyor artık diyotum ya chp zamanı su anada cevat belediye başkanımızdır oyle veya boyle birbirimizle ugralşmayı ne olur bırakalım saygılartımla

Yorumu oyla      18      6  
ZÜLFİYE ÖZCEYLAN 6 Temmuz 2012 Cuma 11:32

NEYİN KAVGASINI YAPIYORUZ SAYIN ÜYELERİMİZ ARTIK TOPARLANMA ZAMANI KAVGAYI BIRAKALIM KENETLENELİM AKP'YE YARIYOR BÜTÜN BU YAPILANLAR VE SÖYLENEN SÖZLER LÜTFEN NASIL İKTİDAR OLURUZ BUNLAR İÇİN ÖNERİLERDE BULUNALIM YENİ GELEN BAŞKANIMIZADA BU KONUDA SAYGI DUYALIM.HEPİNİZE SAYGILAR SUNUYORUM.

Yorumu oyla      16      7  
Gürgen düdeş 5 Temmuz 2012 Perşembe 23:07

Bu açıklamalar zaten baştan toparlayıcı değil. Yanlış bir iletişim olduğunu düşünüyorum. Partiyi iktidara taşımak için kenetlenmiş bir il başkanı göremiyorum

Yorumu oyla      15      9  
gül yalcın 4 Temmuz 2012 Çarşamba 20:42

evka 4 hakında kesinlikle benim örgütcü arkadaşlarım ve delegelere sözüm yoktur olmaz ollamaz benim ismimi kullanarak münür savaş abilerimize catılmis benim parti büyüklerimizdir asla saygıszlığımız olmaz hele chpliyse saygılarımla selamlar

Yorumu oyla      12      6  
Erol Diker 4 Temmuz 2012 Çarşamba 09:35

Sayın engin başkanlığınız hayırlı olsun bende istifa eden biri olarak size önerim şu ilçe ve belediye başkanlarını dinleme yerine meclis üyeleri ve parti üyelerini dinlerseniz gerçeklerin ne olduğunu göreceksiniz sadece bir öneri benim ki....

Yorumu oyla      17      10  
dünyalı 4 Temmuz 2012 Çarşamba 08:38

il başkanına kolay gelsin işi zor

Yorumu oyla      15      7  
bayan meclis üyesi 3 Temmuz 2012 Salı 18:30

sayın delege sizin gül yalçın hakkında kasıtlı söylemlerınızı onyalamıyorum ben ve arkadaslarım gül hanımın partisi için yapmış oldugu calışmaları biliyruz ben ve diger partili arkadaslarımız sizi hesefle kınıyoruz lütfen daha aydın düsünün sanırım akp nın karanlık ışıgı altında biz ışık sacanları görmekten sakınıp ispat peşindesiniz kişiliginizi belli ettiniz biz partililer olarak gül hanımdan özür dilemenizi bekliyoruz sizi tanıyoruz kişiliginıze zarar gelmemesi için şimdilik isminizi acıklam

Yorumu oyla      12      6  
gül yalcın 3 Temmuz 2012 Salı 18:08

cumhurıyet halk partısı kendı ıcındekı ınsanları yaralıyacaklarına akp orgutune bu sekılde calıssalardı bugun chp zaten ıktıdardı elestırıler elestırenler kendılerıne aittir. chp den asla donmem aziz kocaoglu ıcın herseye varız.

Yorumu oyla      15      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Halktan biri olma sanatı!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (7) 'Yazlık Sinemalar'
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Kartla ödemede 'derin' sorular!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Yolun sonu
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Buraya kadar!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Pişmanlıklar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Gürgen Kral
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Rüşvet ile jest arasında!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Stoilov’a nazar değdi!
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva